- 1285 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BİR SOYUT "DENİZ" ANEKTODU
İnciraltı nükteli, soyut bir anekdotu fısıldamaya başladı kulağıma ay usul usul ışığını lamba pırıltılarıyla nüksettirince. Küçük dalgaların kayalara vuruşunda yakaladım bu kez seni en aşina halinle. Beraberce hayal ettiğimiz inciraltı gezisine benden habersiz sen de gelmişsin. Hoş gelmişsin.. Yokluğun varlığından yadigar bugünüme. Yokluğunla varlığının çatıştığı tezat ve ağır sanatlı tümcelerin içinde biz de sarmaş dolaş oluyoruz hemen kan ve gül, buz ve ateş, kor ve kül, katil ve maktül eşliğinde.
Hoş gelmişsin beyin katmanlarının bulanık raflarına. Şehrin nokta ve rengarenk ışıklarında saklanan türlü türlü hikaye kahramanları kadar renklisin bu gece. Kaç renk besliyorsun içinde ? Gözlerim kamaştı. Su yüzündeki sarı yansıman çarpıp durduğun kayalara varmıyor. Durgunsun, coşmamışsın. İşte en çok da bunu seviyorum artık, eskiden kaçtığım sessizliğini.
Kokunu mis tuzunda buluyorum ve sesin dalgalarının hışırtısında gizli, buğulu ve derinden alıp götürüyor benden beni. Hele bu hem iç ısıtan hem ferahlatan meltem senin nefesin gibi titretiyor haliyet-i ruhumu.. Bir buruk ve tatlı huzuru bulduğum an anlıyorum; Seni esasta getiremediğim, hayallerimizin saklı ve mistik mabedinde kalmalıyım. Arkadan akıp giden kalabalık tüm bu mizansenin cici süsü, rahatsız olmuyorum ki.
Seni yine yalnızlığımda büyütüp besliyorum. Seni terk edilmişliğimde pamuklara sarıp sarmalıyorum. Bu gece kendimize beğenip seçtiğimiz yıldızlar yok gökte. Derdin ya hani ; Hava kötü mü olacak acaba ? Öyle değil de; bu mizansende daha fazla kalabalık yapmak istemediklerinden yüreğimize saklanmış olacaklar. Dert etme, yarın nasılsa yine çıkarlar ortaya.
Gece karanlık, ağzı sıkı bilmece.. Sense bu gece ketum, koyu ve durusun. Hiç de derin gözükmüyorsun gözüme. Atlarsam boğulur muyum dersin ? Yada yalnızca yürüsem bu renk cümbüşünün üstünde duygusal bir tuzağa kapılır mıyım yeniden ? Denizim, üstünde durmayı becerebilip de içime nakışlasam emanet tuzunu ? Tüm bunlar sana fazla, hak etmedin diyorsan bir avuntu ver ucu yanmış düş serilerimize. Ritmlensin sazsız sözlerin dilinde denizim. Balıklarının anası olabilir miyim denizim, insanoğlunun pek leziz bulduğu balıklarının anası.. hı ne dersin ?
YORUMLAR
Bu yazı nasıl hiç yorum almaz bu saate kadar anlayamadım.Sürekli izleyeceklerim arasında olacaksınız sayın yazar.