- 804 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
***...Bilirim Buz Dağıdır Yüreğinin Bana Dönük Yüzü...***
Bilirim buz dağıdır yüreğinin bana dönük yüzü. Uzun esti bu ara rüzgârlar. Yüksek dağlardan engin düzlüklere bakınca gözü kararır ya insanın hani, başı döner de seçemez ya nesneleri, ufuktaki çizgiyi… işte öyle bakar olduk birbirimize. Aradaki mesafeyi o kadar büyüttük ki, gözlerimiz başka şeylerle o kadar kamaştı ki asla göremiyoruz önümüzdeki gerçeği.
Bilirim buz dağıdır yüreğinin bana dönük yüzü… Hızlı esti mi rüzgâr dondurur dağı taşı, eskiyi, yeniyi, seni beni ve ikimizi. Fırsat vermemeli rüzgâra bilirsin sen de benim gibi. Sakinleşmeli önce… Durup derin nefesler alınmalı sonra belki. “Ben çekip giderim” demek marifet değil ki rüzgar gibi. Kalıp mücadele etmek ise en iyisi…
Bilirim buz dağıdır yüreğinin bana dönük yüzü… Erken açmış kardelene hesap sormak değildir bizimkisi… Kardelen dört mevsim açsa da sunabilmektir şartsız şurtsuz en yükseğini. Bilirim ki vakitsiz açar gönül bahçemizin çiçekleri. Tıpkı kardelen gibi. O da bilir oysa bahardır mutlaka dört mevsimden biri…
Bilirim buz dağıdır yüreğinin bana dönük yüzü… Hani düşer ya bir gün gönül, Yusuf misali kuyuya. Kör kuyudan Yusuf’u çıkartan hani onun da sahibidir ya. Gönül de kör kuyularda, Yusuf misali, çıkartabilirsen sen de olursun onun gerçek sahibi. Satmamalısın bu sevdayı can kırıkları karşılığında kervancıya. Acıtır can kırıkları kervanı da kervancıyı da…Kuyudaki Yusuf’u da, saraydaki Züleyha’yı da… Hatta kör kuyuya aksi düşen gökteki yalnız ay’ı da…
Bilirim buz dağıdır yüreğinin bana dönük yüzü… Benden önce sen ısıtmalısın önce kendi yüreğini. Kaçtıkça kovalanan, kovalandıkça kaçan “tazı tut” ve “tavşan kaç” misali. Giden de dönen de, dağılan da toplanan da aynı bütünün sadece cüzleri. Bilirim ki ne sen ne de ben çözebiliriz bu sırlı bilmeceyi.
Bilirim buz dağıdır yüreğinin bana dönük yüzü… Gerisi ise patlamaya hazır bir volkan gibi…
28/06/07-Perşembe:19.33