- 663 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
GÖNLÜMDEKİ TÜRK ORDUSU
Neler söyleniyor, neler yazılıyor, neler izleniyor?
Dehşet içindeyim.
Ordumuzun itibarı öyle bir kaydrılıyor ki, aman Allah’ım!..
Birileri içerden, birileri dışardan ordumuzu pösteki savurur gibi savuruyorlar.
PKK ile mücadeledeki ihmaller, Heron olayları, köstebek şokları, Aktütün hatırlatmaları, yanlışlıkla sivillerin öldürülmesi, Dağlıca baskını, sınır karakolları ihmalleri, birçok ekabiri askerlikten muaf tutmak için çürük rapor şebekeleri, YAŞ günlerinde kendi terfi ve makamları için canla başla uğraşılar, balyoz, ayışığı, sarıkız, Ergenekon ve daha bilmem ne senaryoları.
Bu ordu bizim 1071 yılından beri gönül verdiğimiz ordu. Bu ordu yemeyip içmeyip, yedirip içirdiğimiz ordu. Bu ordu Muhammed’in ordusu. Bu ordu Mehmetçiğin ordusu…
Kendimi bildim bileli, en disiplinli, plan program yöünden en tertipli, en vastansever, en çalışkan, en mert, en merhametli, en tedbirli ve en güvenilir müessese olarak bana öğretildi ve öyle bilirim.
İtibarının ve güvenilirliğinin eriyip gitmekte olduğunu gördükçe üzüntüden uykularım kaçıyor. Gönlümdeki ordu böyle kurban edilmemeli. Gönlümdeki ordu yetkilileri çıkıp cevap vermeli. En gür ve en emin sesiyle:
-Ne diyorsunuz bre! Ergenekon, Balyoz, Sarıkız gibi iftiralar Türk yargısına intikal etmiştir. Yargı söyleyecektir, tamamının düzmece ve iftira olduğunu… Yargıya saygıdan dolayı susuyoruz!
-Ne Aktütün’ü, ne Dağlıca’sı, ne sivilleri öldürmesi?!.. Dışarıdan siz ne bilebilirsiniz ki? Bilmediğiniz için ne ahkam kesiyorsunuz? İşte gerçek deliller! Biz üstümüze düşenin kat kat fazlasıyla görevimizi yaptık. Ne konuşuyorsunuz! Sizi gidi maksatlılar sizi! Buyurun Türk yargısına da hesabınızı verin!
-Bir Heron olayı icad ettiniz! Bizi kendi evlatlarımız sayılan askerlerimizin şehit edilişini saatlerce izleyip hiçbir şey yapmamakla itham ediyorsunuz. Diliniz kurusun! Biz bunu nasıl yapmış olabiliriz? Elinizdeki görüntü ve dokümanların sahte olduğunu hala anlamadınız mı? İşte gerçek görüntüler, işte sahteleri. Bakın bakalım neler neler yapmışız o gece. Bre maksatlılar, ordumuzu yıpratmaya teşebbüs edersiniz ha! Buyurun adalete karşı yaptığınızın hesabını verin!
-Yaş toplantısının uzamasını koltuk makam mevki hırsımıza bağlayıp orduyu yıpratmak ha! Bre yalancılar! İşin aslını bilip bilmeden konuşur yazarsınız ha! Her birimiz görev aşkıyla yanıyoruz. Geleceğimiz makamlardaki projelerimizi tartışıyoruz. Her birimizin o kadar güzel projeleri var ki, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve sivil kanat tercih yapmakta zorlanıp, istişareleri uzatmak zorunda kalıyorlar. Koltuk ve makam hırsı gibi iftiralarınız için buyurun yargıda hesap verin. Şahsi olarak da tazminat taleplerimiz var!
Dostlar benim gönlümden bunlar geçiyor. Gönlümün doğruları bunlar. Her saat başı gözlerim televizyonlarda böyle açıklamalar bekliyorum.
Haksız mıyım dostlar! Bin yıllık ordumun gözümün önüde bir öte bir beri savrulmasından dehşete kapılıyorum.
Haksız mıyım?
Gözüm yeni gelecek açıklamalarda!
Daha fazla kahretmeyin beni. Beklediğim, umduğum, inandığım açıklamaları yapın arık! Kurtarın beni kabustan!
Bu ordu benim ordum!..
Ekrem Şama
YORUMLAR
Haklısınız efendim, bizim ordumuz dünyanın en cici ordusudur..Karıncayı incitmeyen bir ordumuz vardır...
Askeri darbeleri, Amerikalılar yapmıştır...Askeri cezaevlerinde işkence gören, sakat kalan, öldürülen binlerce insanımızın sorumlusu yine Amerikalılardır...
Halkımızın yediği bir lokma ekmeğin yarısını yiyen de onlardır..Güneydoğuda binlerce faili meçhul cinayeti işleyenlerde Amerikalılardır...
Öyle kahraman paşalarımız vardır ki, yeri geldimi kükrer, yeri geldimi anında hastalanıp, baygınlık geçirir..
Ama savaş yorgunlarıdır, seksen yıllık CUMHURİYETTE ülke içinde sayısız meydan savaşını kazanmışlardır...
Lütfen ordumuzu yıpratmayalım....Sonra ileride bizi kim dövücek, öyle değilmi..Çoğumuz Mazoşist oldu sayılır..
O yüzden Ordumuza lütfen sahip çıkalım..
Sizi yürekten kutluyorum..Saygımla..
Şanlı ordumuz için hepimizin gönlünden geçenler aynı.
Şunu da belirtmek gerekir ki. Dünyada değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Ve kaçınılmazdır.
Yukarıda saydığınız üstün niteliklerde de yozlaşmalar olabilir pekala.
Ordu, toplumu oluşturan insanlardan oluşur. Yaşayan bir bünyedir.
Dışarıdan hastalık bulaşabilir. Kendisinde yozlaşma başlayabilir.
Tedavi gerektirecek durum arz edebilir.
Nitekim kendini halktan güçlü görüp halkın yönetim şeklini defalarca sabote edebilir. İçine hainler sızabilir. Hainlerle esrar vs yasa dışı ticarete bulaşan ya da göz yuman da çıkabilir. Faili meçhullerden sorumlu tutulabilir.
Ne yapmak gerek?
Mazinin hatırına eyvallah mı edilecek?
Bence; üzülünse de kangren olan organlar budanır. Vücut kurtarılır.
Neyse.
Yazınız güzeldi.
Anlatım tarzınızda nezaketliydi.
Tebrikler.