- 1033 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
AYRIK OTLARI
Üniversiteyi bitirdiğim yıllara kadar kocaman bahçeli, bahçesinde her tür meyve ağacı ve sebzeleri olan müstakil bir evimiz vardı. Günlük yiyeceğimiz meyve ve sebzeleri yetiştirmenin yanı sıra, yetişen meyve ve sebzelerden gelen gidene de verirdik. O kadar bol ürün verirdi bahçemizdeki meyveler ve sebzeler…
Şüphesiz ki; meyve ve sebzenin bu kadar bol bereketli olmasında bahçemize gösterilen ihtimamın, günlük bakımının, sulamanın yapılması, gübrelenmesi, içindeki yabancı otların temizlenmesinin de büyük faydası vardı. Sebzelerin dibinde bir tek yabancı ot bulamazdınız. Çünkü, her gün kuşluk vaktinde (hava serin olur diye nerdeyse sabahın köründe herkes uykusundayken) yabancı otları temizlerdik sebzeye zarar vermesin, büyüyüp gelişmesini engellemesin diye…
Her otu kolayca koparıp yolardım ellerimle bir tane bırakmazdım domatesimiz, biberimiz, patlıcan ve fasulyemiz can alsın, sebze versin, taze taze dalından koparıp pişirip yiyelim diye..Bir meyveyi, sebzeyi dalından koparıp yemek gibisi yoktur, mis gibi, taptaze… Ancak, bir gün otları yolarken bir ot elimi öyle bir biçti ki; bıçak kesiği gibi elimi kanattı, canımı yaktı. Nerdeyse ağlayacak halde anneme seslendim.”Anne, anneee, elimi biçti bu ot, acıyor. Biz neden çapayla temizlemiyoruz ki bunları?” Annem gayet sakin, kendinden emin;”Kızım, o ot ayrık otu, kökü çok sağlamdır, çapayla yaparken kökünün bir kısmı kalsa bile ordan tekrar kök salıyor, yine büyümeye, kök salmaya, sebzeye zarar vermeye devam ediyor. Ama, elle yolunduğu zaman kuvvetle çektiğin zaman kökünden kopar ve bir daha uzayıp sebze ve meyveye zarar veremez. Tabi bu arada yolarken dikkat etmezsen canını da yakabilir böyle!..”, diye cevap verdi.
Annemin bu sözleri düşündürmüştü beni… Hiçbir şekli şimali, bir faydası olmayan bir bitki kendiliğinden çıkıyor, kök salıyor, çapaladığında kökünden bir miktar kalması bile onun varlığını devam ettirmesine yetiyor. Ancak, hiçbir faydası olmamasına rağmen bu otun kolu kanadı etrafa dal budak saldığında el attığı her yere zarar veriyor. Bir tek yaprağı bile olmayan, bir ip gibi görüntüye sahip bu ot üstüne tünediği sebzeye nefes aldırmıyor, boğuyor, çiçeklenip, meyveye dönmesini engelliyor, verimini azaltıyor. Elinle yolup temizlemek zorunda kalıyorsun ki; bu kez de çok fena canını yakıyor. Günlerce ince ince acısı geçmiyor. Boş bir alanda yetişiyor olsa belki doğanın dengesini sağlamaya katkıda bulunuyor olabilir. Amma lakin, insanın yararına yetiştirilen bitkilerin arasında karıştığı zaman onlara hayat hakkı tanımıyor. Sırf kendi varlığını idame ettirmek için onların varlığını yok ediyor, yoluyorsunuz, ola ki biraz olsun bir parça kalmışsa arsızca hem de öyle bir arsızlık ki tabir caizse pervasızca bitkiyi dört koldan sarıp sarmalayıp onu öldürene kadar büyüyor da büyüyor, kolu kanadı tüm meyveyi sarıyor.
İnsan hayatında da zaman zaman böyle ayrık otlarına rastlanıyor maalesef.. Bazen hayatımıza bir şekilde dahil olan ayrık otu durumundaki insanlar, bir türlü hayatımızdan çıkmak bilmiyorlar. Öyle bir duyguya kaptırıyorlar ki kendilerini sizden aldığı güçle yaşadıklarına inandırıyorlar kendilerini(halbuki bu sadece onların görmek istedikleri şey, gerçekle alakası olmayan) oysa ki asla şunu kabul etmek istemiyorlar, hayatta kalmak için size dört elle sarılmaya kalkan bu insanlar sizi her anlamda günbegün tüketiyorlar, nefes almanızı engelliyorlar, adeta kendilerinin yaşamaları için sizi öldürmek üzere olduklarının asla farkına varmıyorlar. Bu oldukça acımasız ve bencilce bir davranış, bunu biliyor olmalarına rağmen görmezden geliyorlar. Siz onları istemediğinizi, hayatınızın içinde ona yer olmadığını defalarca değişik dillerde anlatmaya çalışsanız da onlar illa ve illa ki hayatınıza müdahil olmak hem de tam orta yerine oturmak için çabalıyorlar.
Bunu başaramadıkları, sizi istedikleri noktaya getiremedikleri zaman başka başka taktikler geliştirip sizi kendilerine tabi etmek yoluna (size olan hakareti yaparak, aşağılayarak, sizi herkese karşı utandırarak ve mahcup ederek, ben ettim aman sen etme noktasına getirip kendilerine kul köle etme çabasına girişiyorlar) gidiyorlar. Kendilerinin can çekiştiğini iddia ederek duygu sömürüsüne giderken aslında sizi ruhen öldürüyorlar.
İşte bu noktada da ne yazık ki; fark edemiyorlar geri dönüşü olmayan bir yola girdiklerini, tam bir ayrık otu işlevi gördüklerini.. Bu noktada bittiklerini ve bitirilmeleri gerektiğini fark edemiyorlar.
Evet, bazen hayatımızdan ayrık otlarını temizlememiz gerekiyor. Zira, iki seçeneğiniz var. 1.si; ayrık otları rahat rahat keyfince kök salıp sizi yok edecek, 2.si; ya da ayrık otlarını temizleyip siz yaşayacaksınız.
Ben, 2.sini tercih ediyorum. Yani, ayrık otlarını temizleyip, nefes alıp yaşamak… Bu belki acımasız gibi gelebilir. Ama, ayrık otunun verdiği zarara bakınca yapılması gereken en doğru şey diye düşünüyorum.
Herkese sonsuz sevgi ve saygılarımla…
Hayırlı günler diliyorum.
07/08/2010 08:46
Perihan METİN
YORUMLAR
Yazınıza müsadenizle Aynı başlıklı şiirimi bırakarak sayfanızdan ayrılıyor saygılar sunuyorum.
AYRIK OTLARI
Ne arsız şeydir şu ayrık otları
Bir kez biçiyorsun bin kez türüyor
Bağı, bahçeyi kapladı dalları
Budadıkça taze şıvgın sürüyor.
Bağ olmuyor, dağa iyi bakmadan
Anlamaz çapalamadan, yakmadan
Bir karıklık yer bile bırakmadan
Baştanbaşa tüm tarlayı bürüyor.
Onca zahmetle bahçeyi belleyip;
Diktim, tüm fideleri emekleyip
‘Daha yenidir, tazedir’ demeyip
Fidelerin defterini dürüyor.
Köyden kente haberler salmalıyım
Kim biliyorsa akıl almalıyım
Anlamadım gitti ne yapmalıyım?
‘Sulama’ kuruyor, ‘sula’ çürüyor.
Var mı baş eden otlarla masrafsız?
Yoktur; bundan inat, bundan insafsız
Ne söyledim ne yazdımsa hilafsız
Sanmayın ki Halil boşa ürüyor(!)
HALİL MANUŞ
Perihan Metin
Ayrılık otları adlı yazınızda dikkat edilecek çok önemli niteliklere rastladım.Bu anlayış kişiden kişiye değişir.Ahlak anlayışı yaşam sürecinde tarihi algılarla toplumun istemediği ve ret ettiği şeylerle hala iddasını devam ediyorsa o fert için bir ahlaksızlık deyimi kullanılır.Ama özünde dürüstlük varsa ve kişin hak ve hukukuna saygı gösteriyorsa bu ferde de saygı gösterilir.Bunu yaşıyan dah a güzel algılar...
Güzel ve anlamlı bir yazı,anlıyan anlıyabilse...
Tebrikler...
Sevgim sevgin olsun can dost ,sevgi ve saygılarımla...
Evet, bazen hayatımızdan ayrık otlarını temizlememiz gerekiyor. Zira, iki seçeneğiniz var. 1.si; ayrık otları rahat rahat keyfince kök salıp sizi yok edecek, 2.si; ya da ayrık otlarını temizleyip siz yaşayacaksınız.
bende sizin tercihinize katılıyorum ve her zaman söylediğim bir sözüm vardır çok örtüşüyor bu düşünceniz ile .
insanın bir uzvu kangren oluy ,
ya o uvuzvu keser atar o uzvunuz olmadan yaşarsınız
yada müsade edersiniz o kangren bütün vucudunuzu ele geçirir.
en güzeli bir uzuvsuz yamaktır bence çünki hayat herşeye rağmen yaşamaya değer .
anlamlı bir yazı okudum gecenin bu vaktinde sayfanozda
tebrikler şairem Ramazanınız mübarek olsun .
Perihan Metin
Perihan Metin
Değerli yazarım
Çok haklısınız bazen yaşamın içinde bile zararlı insanlarıda hayatında çıkarmak insanın doğanı canlandırır
Perihan Metin
Ayrık otlarının kök salmasını bekleme içimizdeki yangının büyümesi için ona rüzgar armağan etmektir...
sıkı bir yazıydı ...
kesinlikle
k u t l u y o r u m....
Perihan Metin
çiftçilik yapmanız gerekiyor, bence, yazıdan anladığım kadarıyla. bitkiler dünyanın efendileridir, insanlar da bitkilerden çok sonra gelişen ve onların ürettiği oksijeni tüketerek bir asalak yaşam süren canlılar olduğu için ayrık otlarına dahi bir saygı duymalı diye düşünüyorum. doğa hayatta kalanın mücadelesini ödüllendirmeseydi bu kadar çeşitlilik olmazdı. insan için faydalı olan bitkilere zarar veren bir bitki yaşamını devam ettirmeye çalışıyordur,aynı kendisi için faydalı bitkileri korumaya çalışan insanın yaşamak adına verdiği mücadele gibi. doğa asla insana faydası olsa bile diğer canlıları kayırmaz. bu dünyada hayatta kalmayı başaracak kadar kuşanmış canlılar ödüllerini alırlar; biraz daha yaşamak!!
Perihan Metin
Yazının başlangıcını okurken ayrık otlarının insan yaşamında da var olduğunu ve bilerek ya da bilmeyerek tükettiklerini düşünüyordum ki, siz de aynı konuya temas etmişsiniz. :))
Düşünmeye sevk eden güzel bir yazıydı.
Size ve hepimize ayrık otlarından temizlenmiş güzel bir hayat diliyorum. :))