- 729 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DEV ADAM-1
-Ne bu suratın hali böyle?Gene mi işe yaramadı?
-Altı üstü bir hap istemiştim.Lanet olası bir hap ...Beni uyuşturacak,Onu unutturacak,hayatıma kaldığım yerden neşeyle devam etmemi sağlayacak her hangi bir şey işte...Yokmuş bunun ilacı.Çözümü kendim bulacakmışım,Önce bunu istemeliymişim.
Yaa ben kendim bu sorunun, bu illetin üstesinden gelebilsem gidecek miydim o uyuz kafa doktoruna!!
-Sakin ol,sadece aşktan bahsediyoruz.
-Evet,sadece aşktan...
-Bu yüzden aşılabilir olmalıydı.Çünkü sadece aşktan bahsediyoruz.Savaştan,ölümden,kıyametten falan değil!!Ama o sadece aşk,beni kendi zamanına kilitliyor, bir adım bile ileri gidemiyorum.Sanki biri onunla ayrıldığımız anda durdurmuş zamanı.Kurulmuş bir saat gibi,her gün aynı senaryoyla yaşamak nedir biliyor musun sen?Hep mutsuz değilim,bazen uyuşuyorum,bazne mutlu oluyorum ama bir an geliyor her şey aynı,aynı işte! Sapsade mutluk hayalleri kuruyom.Evlenirim,yuva kurarım,mutlu olurum belki yalanlarıma inanıyorum bazen.Tam birini sevecek gibi olurken onu içimde öldürememiş olmamın korkusu sarıyor beni,Başkalarının hayatını da kendi hayatımı da mahvetmekten korkuyorum.Vicdanım rahatsız oluyor.
O bensiz mutsuzken ben onsuz nasıl mutlu olurum diyorum.
Denklem eşitliği sağlamıyor işte Ece,sağlamıyor!
-Bunları doktora da böylece anlattın mı?
-Hayır,o zaman aklıma gelmedi.Sadece savunmaya geçmiş,hasta olduğumu kanıtlmaya çalışan bir zavallı gibi hissettim kendimi.Harab oldum anlatırken.Amaan o ruhsuz donuk ifade de sinirmi bozdu zaten.Eyüp Sultan’da güvercinlere yem atsam daha çok rahatlardım.
-Bence sen sorunlarınla yüzleşmelisin.Kafanda kurarak değil bizzat yaşayarak öğrenmelisin.Geçmişi, geçmişe giderek bitirisin belki.
***
Neden olmasın?Geçmişi geçmişe giderek bitiririm belki.Bir taş daha sektirdim.
-Üç!
-Geçenlerde ben de iki yapmıştım
Gülümsedik.Eve döndüm.Soyunmadan öylece uzandım yatağa.Uzun uzun seyrettim tavanı.
Tavan tavan...
Neden olmasın.Geçmişi geçmişe giderek bitiririm belki.Ama nasıl?...
***
Ertesi gün oldu.Gideceğimi sadece Ece bildi.O da, beni o saatte aradığından.
-Ayşe nerdesin sen?Sesin gürültülü geliyor.
-Garajdayım.Gidiyorum.
-Nereye?
-Geçmişe.Hesabı ödemem ve haffilemem lazım
-Saçmalama!Bi vedalaşmadan mı gideceksin?Ben uğurlasaydım bari seni.
-Önemli değil,bir cesaret geldi,aniden çıktım evden,gidiyorum işte.
-Ayşe.
-Efendim
-Ya dediği gibi unutmadıysa seni,kahrolmuşsa...Ya kurduğumuz tezler çürümezse.Seni bir başkasıyla unutmamışsa...Onu mutlu görmezsen de hesabı kapatabilcek misin?İçin rahat olacak mı Ayşe?
-Bilmiyorum,Görünmeyeceğim,sadece göreceğim işte.Ettiğim dualar kabul olmalı ve o mutlu olmalı Ece.Herkes yoluna mutlu mesut devam edebilmeli.Pek çokları gibi.Bunu görmeliyim.Sonra hemen döneceğim.Beni idare et.Ben sana haber vereceğim.Allahaısmarladık.
Telefonu kapattım.Otobüse bindim.Cam kenarınadaydım her zamanki gibi.Başımı cama dayadım.
Yollar kayıyordu.Ağaçlar,evler,anılar,O...Yaşadıkalrım,ayrılığımız,sebeplerim,
mecburiyetliğim de birer birer...Severek ayrılacağıma nefret ederek ayrılsaydım keşke.Avunmam daha kolay olurdu belki.
Akıp giden yollar hep duygulandırıdı beni.Gene her zamanki gibi,her cam kenarına oturduğumda olduğu gibi,otobüste ağlamaya başaldım sesssiz sessiz...Keşke unutmuş olsa beni,mutlu görsem onu,normale dönmüş olsa.Bütün o şiirler bir şiiirden ibaret olsa.Anlattığı kadar sancı çekiyor olmasa bari...Ya onu gördüğümde napacağımı şaırırsam.Ya en kötüsü,,beni görürse napacağım?Mutlu musun ona bakmaya geldim mi diyeceğim?Oooff varsayımlar varsayımlar.Yol kadar uzun sürdü.
Bir ara uyumuşum,rüyamda bana tebessüm ediyordu.Elini uzatıyordu,tutmaya çalıştıkça onun elini uzaklaşıyordu.Bir uçurumun dibine dek geldik."Dur!"diye haykırmama rağmen gülümseyerek geri doğru gidiyordu.Elini hala bana uzatmıştı ama yakınlaşacağına gidiyordu.Sonra, sonra O düştü.
Muavin:
-İyi misiniz efendim? Su ister misinzi?Kabus gördünüz sanırım,sayıklayarak uyandınız.
-Evet su alayım.
Düştü o düştü,bana baka baka,beni çağıra çağıra düştü.Neydi bu şimdi?Belki de sadece bir bilnçaltı rüyası...
Gün ilk ışıklarını vurarken cama,Onun.şehrine girdik
Onun iklimine girmiştim,kalbim heyecandan ritmini şaşmıştı çoktan.Korku merak her şey biribine karışmıştı içimde.Otobüs durdu.İndim.Sersem gbiydim.Nereye gidecektim ben koca şehirde?Elimde kırık dökük bir adres.Bir taksiye atladım hemen.Taksiciyi epey uğraştırdım ama adresi de buldum.İndim o sokakta.Arabalar geçiyordu.onun şehrindeydim ilk kez.Onun kokusunu duyuyor gibiydim.Olacak şey değildi.Hemen panikle etrafıma baktım.Ona benzer kimse yoktu.Önce etrafta evlerine en yakın bir park bulmalıydım.Açlığmı bile unutmuştum.Sadece bir bardak demli çay istiyordum.
Oturdum bir yerlerde.Çayımı yudumladım.Biraz daha sakin düşünmeye çalışıyordum.Kime sorabilirdim.Nerede görebilrdim onu.Birazdan çıkabilirdi evden.Ya o bahsettiği kafeye gider ya mahallesindeki caminin ordaki çay bahçesine.Bir şekİlde çıkacaktı nasılsa o evden.Ya çıktıysa şimdi,ya yakalayamazsam onu.Çay may ne oyalanıyordum ki orda..Birkaç dükkana daha sordum evin epey yakınalrındaydım.Bir bank vardı hemen karşısındaki parkta.Görür müydü acaba beni oradan diye düşündüm.Hafiye gibiydim neredeyse.Gözlüğümü taktım bir ara hatta.Beklemeye başladım.Ne çok zaman geçti,insanlar çıkıyordu apartmandan.Durmadan arabalar gelip geçiyordu.
Delilik miydi yaptığım?Gitsemiydim vazmı geçseydim yoksa?
Çoktan gitmiştir desem .Erken saatte geldim buraya.Belki daha gitmemişti,geç kalkardı bazen.
Gözlerim yanıyordu.Hayır,uyumamalıydım.Ama çok uykum vardı.Sabretmeliydim önce.Nereye gittiğini bulmam dışarda bir yerde onu görmem gerekti.
Rüzgar ağaçalrı hışırdattı,çocuklar top oynuyordu,sesler çoğaldı birden.Hay aksi,uyumuştum.Bir an içim geçmişti.
Bekledim,bekledim tekrar.Çıkmadı apartmandan O ya da Ona benzer biri...
bekledim ,bekledim...Acıkmasam daha da beklerdim.En yakın yerde yemek yedim,en dışardaki masada oturuyordum,Etrafa bakıp durmaktan nasıl yediğimi anlamamıştım bile.Yemeği bitiremedim gene aynı heyecan sardı da içimi.Ya şimdi çıktysa evden.Döndüm, dolaştım evin etrafında,bir kedi gibi...
Hava karardı.belki ben uyuduğumda gitmişti,belki ben yemek yerken...Ya hastaysa evde yatıyorsa.Kapıyı mı çalsam?Off neler saçmalıyordum görünmek yoktu.Dikkat çekmemek için sokağın bütün muhtelif köşelerinde saklandım.Belki de balkondan bakıyordu.Kim bilebilirdi.
Ağacın dibine çöktüm hava karardıkça içim de kararmıştı.Onun sevgisi ne hale düşürmüştü beni.Kız başıma hiç bilmediğim bir şehire,ondan hiç bir beklentim yokken,sadece içimi rahatlatmak için gelmiştim.Acıdım kendime bir an.Ağladım ağladım sustum.Yakınlarda bir pansiyon bulmam,şu sırt çantamdan kurtulmam gerekiyordu.Bugün onu göremeycektim galiba.Umudumu kesmiştim.İçime bir hüzün çökmüştü.Bir teneke geçti ayakalarıma,top gibi fırlata fırlata tenekeyi yürüyordum.Arkamda üç dört genç erkek sesi vardı,Gülerek kaldırımda yürüyorlardı.Kafamı çevirdim,büyük bir heyecanla,Uzakataydılar daha,karanlıktı hem,seçilmiyordu yüzler.Bir ses duyuyordum,onun adını söylüyordu.Kim olabilrdi ki başka bu oydu.Bu mahallede başka bir Mustafa vardı belki.Ama hayır bu Oydu.Yaklaşıyorlardı.Kaçamak baktım,evet o:Mustafa...Mustafa...
Kafamı çeviridm hemen yanımdan geçtiler.Kokusu burnumun direğini sızlattı.Mustafa...Dizlerimin bağı çzöüldü.Yığılıp düşüvereceğim sandım.Ardından takip ettim.Nereye gidiyorlardı acaba? Merak ediyordum.
Sonra karşı sokaktan siyah bir araba geldi.üç genç adam arabaya bindiler ve kayboldular.
Kayboldular.
Kayboldu...
..................................
YORUMLAR
Bu "Gurbet Kuşu" öykünden ayrı bir öykü sanırım.
Yeni bir yazı dizisi ve bu kez çok daha özenli yazılmış. Bu da yazmaya ne kadar kararlı ve azimli olduğunuzun göstergesi. Artı puan sizin için.
Oldukça sürükleyici öykü olacak sanırım. Başlangıç güzeldi.
Tebrikler...
nuryağmur
güzel bir öykü olacağına inanıyorum.Devamı da gelecek inşallah.
Sevgiyle:)