- 1642 Okunma
- 19 Yorum
- 0 Beğeni
Hayat Devam Ediyor...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Hepimizin hayatı yaşama şekli ayrı.
Hepimiz yaşama farklı pencerelerden bakıyoruz.
Farklı manzaralar görüyoruz.
Farklı beklentilerimiz,
Farklı hayallerimiz,
Farklı kurgularımız var.
Güzelliği ve çeşitliliği yaratan da bu diye düşünüyorum.
Bu güzellik ve çeşitlilik içinde, belki de tam orta yerinde, hatta beklemediğimiz bir anda, bir insan giriyor hayatımıza.
Bir anda “Tek” e iniyor her şey. Ya da bize öyle geliyor. Öyle geliyor ki, o insanla birlikte olmaya başlıyoruz. Birlikte olamayabiliriz. O zaman şöyle dememiz doğru olur: O insanı hayatımıza dâhil ediyoruz.
Birlikte zaman geçirmeye başlıyoruz. Yok, bu da olamayabilir. Bu ifadenin doğrusu da şu olabilir mi? Zamanı paylaşmaya başlıyoruz. Ten, ses, görüntü, gece, gündüz, vs hangisi şartlarımıza uyuyorsa paylaşıyoruz.
Zaman akıyor.
Günler su gibi geçiyor.
Zamanın içinde bir an geliyor.
Günün içinde bir saniye.
Ve…
” Hoşça kal” diyoruz.
Karşılıklı veya tek taraflı.
İçimizde bir kargaşa başlıyor.
Derin bir boşluk duygusu.
Yalnızlık.
Beynimizin içinde sürekli bir kelime dönüyor: Gitti…
Yüreğimiz, ne yapacağını şaşırıyor.
Hayallerimiz, donup kalıyorlar.
Umutlarımız, değersizleşiyorlar.
Kızıyoruz…
Öfkeleniyoruz…
Nefret ediyoruz…
O insanla aramıza yıkılmaz bir duvar örüyoruz. Tuğlaları öfke, nefret, kızgınlık olan kalın bir duvar. Affetmeyi aklımıza bile getirmiyoruz. Yaşanan bazı şeylerin, her şeyin, asıl çıkışının, sebebinin kendimiz olduğumuz düşüncesini ötelere itiyoruz. Hatta unutuyoruz.
Yaşadığımız olumsuzluklar için sürekli başkalarını suçlarız. Oysa her şeyin kaynağı biziz. Düşüncelerimiz. Duygularımız, düşüncelerimizin sonucu değil midir? Düşüncelerimizi değiştirebiliyorsak, duygularımızı da değiştirebiliriz.
Bir gün, artık her ne sebep oluyorsa, bir anda gerçeği fark ediyoruz. Ben.
Gerçeğin ismi bu: Ben.
O andan itibaren bağışlayamadığımız, vedalaşamadığımız geçmişimize ve o geçmişi paylaştığımız insanlara ne büyük haksızlık yaptığımızı algılıyoruz.
Algılamamız genişledikçe, boyutu değiştikçe, derinleştikçe asıl haksızlığı kendimize yaptığımızı anlıyoruz. Kocaman bir geçmiş. Nefret, öfke ve kızgınlık dolu. Affedilemezlik dolu. Saplanıp kalmışız. Bağlanmışız. Bir adım bile ilerleyememişiz.
Ne kadar acı!
Geçmişte kalmak.
Günler akarken.
Zaman geçerken.
İnsanlar yaşamaya devam ederken.
Biz kendimizi bir hapishaneye kapatmışız. İsmi: Geçmiş.
O andan itibaren tüm olumsuz duygulardan arınmaya, kurtulmaya başlıyoruz. Affediyoruz. Önce kendimizi. Sonra kişileri. En son da yaşananları / yaşanamayanları / yarım kalmışları.
Teşekkür ediyoruz.
Geçmişimizin parçası olduğu için.
O günleri yaşattığı için.
O duyguları hissettirdiği için.
Af diliyoruz.
Kırılmasına sebep olduğumuz her sözcüğümüz, her davranışımız için.
Vedalaşıyoruz.
Sevgiyle yaşamına uğurluyoruz.
Yaşamaya başlıyoruz.
Gerçekten yaşamaya başlıyoruz.
Zaman akıyor.
Günler su gibi geçiyor.
Zamanın içinde bir an geliyor.
Günün içinde bir saniye.
Ve…
Bir “ Merhaba “ duyuyoruz / okuyoruz.
Belki; kar’la gelip yağmur’la giden den…
Belki; hamura gözyaşı karıştırandan…
Belki; …………..( bir gün…affedebildiğim bir gün…umuyorum )
Ama illa ki;
Affettiğimiz, geçmişimizden.
Bağışladığımız, kişiden.
Barıştığımız, kendimizden.
Hayat, devam ediyor. Bütün güzelliği, bütün sürprizleri ile.
Eser Akpınar
05.08.2010
Çeşme
YORUMLAR
peki ya bunları yaşayan o iki kişinin yanındaki diğer insanlar?
onlar geçmişi affedebiliyor mu?
onlar sizi bağışlayabiliyor mu?
onlar kendileri ile barışabiliyor mu?
onlar herşeyi unutup, herşeye rağmen hayata tüm güzelliğiyle devam edebiliyorlar mı???
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum. Saygılarımla.
Bir hayat geçip giderken olabilecekleri çok güzel ifade etmişsiniz..ama anafikir "ben" idi..herkes kendi yaşamından bir kesit alıp çizgi çekerken " ben ne yaptım?" sorusunu sorarsa, çıkan cevap yolunu daha kolay bulmasına yardım edecektir ..günün yazısını tebrik ederim..
Sevgilerimle
Eser Akpınar
Yazınızı okudum, yorumu yazmakta biraz geciktim. İç hesaplaşma, kendini sorgulama, geri dönüp yapılan yanlışları düzeltme adına güzel bir yazı, güne gelmeyi hak eden bir çalışma.
Sevgi ve selamlarımla.
Eser Akpınar
Eser Akpınar
Herşeyin biz insanların elinde olduğunu öyle güzel anlatmışsınız ki, bir çok insanın bundan dersler çıkarıp gerçek mutluluğu başka yerlerde aramayıp aslında içimizde olduğunu farketmesini diliyorum...
teşekkür ederim...Selamlar...tebrikler...
Eser Akpınar
yazınızı okurken bir an kendimi aynaya bakar gibi hissettim, süper anlatım olduğunu düşünüyorum..
yüreğinize emeğinize kaleminize sağlık...
Eser Akpınar
harika bir yazı okudum.yaşamla iç içe.tıpkı kendisi yaşamın.aynı duygu ve düşünceyi taşıyorum.hayatımda en sevmedigim şey yaptıklarımdan pişmanlık duymak.hatamız olduysa bile bunu en kısa sürede telafi etmemiz ve birazcık karşımızın penceresinden bakmalıyızz.bunu ben biliyorum ve özen gösteriyorum.ama benim içimi çooook acıtan, hayat akışımı degiştiren biri var.o benim canıııım.herşeyim.KIZIMMMMMMMMMMMM.bu yazıyı onun okumasını çok isterdim.içinde bulundugu durumdan dolayı hem benim onun yanında olmam gerekiyor hemdeonun bana ihtiyacı var.ama olamıyor ne yazıkki.
yüreginize saglık.çok gereksinimi olan bir konuya el atmış ve çok güzel yönlendirmeler yapmışsınız.TEŞEKKÜRLER.
Eser Akpınar
Eser Akpınar
Eser Akpınar
“Başkalarını inceleyen kişiler bilge,kendini inceleyen kişiler ise aydınlanmış kişilerdir.”
Duyduğum güzel sözlerden biriydi. Onurlandırdınız. Saygılarımla
yaşam ellerimde bir ben ....
ben hayatta bir sen...
güzeldi...
kutlaıdm...
Eser Akpınar
Eser Akpınar
Eser Akpınar
Hayat ve yazılar devam ediyor, yine çok güzel bir yazıyla çıktın karşımıza.
kutluyorum güne gelen güzel yazınızı ve sizi sevgili Eser...
Eser Akpınar
Doğru tespitlerle dolu güzel kaleme alınmış bir yazı.
Söylenebilecek çok şey olsa da çoğu zaman susmak ve akışa bırakmak daha iyidir.
İnsanın içi insana zaten her daim bir çok şey fısıldar.
Çoğu zaman doğruları da fısıldar.
Fakat çoğunlukla yanlışı tercih ederiz.
Demek ki bir şeyler ters gidiyor.
10 numara paylaşım için teşekkürler.
Selamlar.
Eser Akpınar
Eser Akpınar
yaşamla barışık olmak.......çözüm.....getiriyor.....usta kalem.....her yönüyle paylaşıyor.....tecrikler eser hanım.....saygılar
Eser Akpınar
Sade ama anlamlı bir yazı. Tüm edebi kaygılardan uzak, doğal ve içten. Karşılıklı sohbet havasında. Acaba ne demek istiyr yazar diye düşünüp durmuyorsunuz. Direkt anlıyorsunuz her kelimeyi ve içinizde, gözlerinizde şekillendiriyorsunuz...Çok güzel her zamanki tadında....
Adet üzere puanımı da söyleyivereyim. 10....
Kutluyorum.