Aşk Bakanın Son Çağrısı
hayrettin taylan
Yazamamış, yaşamamış, kavuşamamış, imkansızlığın merdiven boşluğunda seni bekleyen bir aşk ermişi gibiyim.
- Birbirimize uzaktan nemli bulutlar ısmarladık gözyaşları komşuluğunda. Ben seni diledim, dil ile bin ömür arasında. Nadaslarıma yağmadı gözyaşların, ruhuma sinmedi son sözlerin. Hep diledik, hep istedik, hep olsun dedik. İm ile kan imkansız olup bizi aşk yerimizden ayırdı. Kader mi ? Gönlümüze heder mi bilmiyorum.
- Ben sana vurgunluğumun, son viranlarında mayınlarımı temizliyorum, yaram ile yarim arasındaki yeni sınır kapısını açılışını yapmaya hazırlanıyorum. Gayrı dışa açılmalıyım, yerli bir güzelin heder ettiği gönül ovamı ekecek yabancı bir güzelin koynunda büyümeli aşk mevyelerim.
- Sana tutuşmuş, sana bulaşmış, ilacı olmayan bu yürek yazsa da konuş sa sen inanacak mısın ki ? Şairdir, yazıyordur, yine darılmış, yine yüreği içten kanamış öylece yazmıştır der uyur musun hilalin gölgesinde.
-
- Yine cevapsız bombalar yollar mısın git yüreğimim başkentinden, benden sana aşk kemiği bile yok. Ki ben şahinlerin bile dokunamadığı yalnız, suskun, senin açtığın enkazın derinliğinde bin ömür sessiz, sensiz, aşksız yaşayacağım deyip yeni atom bombanı atacak mısın Nagazzakime… Gülüm, gayrı atomların bile tesir etmiyor, bu sensiz yürekte aşktan başka, senden başka bir şey yetişmiyor.
- Çekil gözlerini güneşimden ki sabah geç olsun, aşk hep gece olsun.Yıldızlar, karanlık, sensiz sarıldığım yastık yetiyor şimdilik. Can darılmış, aşk darılmış, sen darılmış, yaramın üstündeki izler darılmış.
- - Bütün Ben’lerimi alıp sensizliğin şifrelerini bir bir anlatacağım sana. Aşk ağlarken halime, halimden hilaline bizli geceler sunacağım. Sen sonsuz gökyüzü gibi uzanacaksın özlemlerime.
- Nasıl hissetmeyeyim seni söyle, hangi vicdani sızının haliyle seni anayım. Hangi can kırığının kırık mızrabında seni çalayım senden.
-
-
Bileklerimi kessem aksa al al kanım kendime kanar mıyım?
Kaçışını yazsam can devletinin yasalarına yasımı hafifletir mi ?
- Sensizliğin özünde iki hançerim var birini gidişine, birine yeniden gelişine batırsam acep sensizliğim
- ölür mü ?
-Haydi söyle sensiz, böyle yaşamayı nasıl unuturum .Başka güzellerin masallarında akarak mı sana kanayarak mı susarak mı usarak mı ?
Sana ölümsüz tutkuların tuailinde post modern çizgilerle aşkı resmettim.Üç boyutlu yalnız ikimizin anladığı soyut resimlerle seni düşledim .
- Yüzyıllık bir resmin gölgesinde seni şifreledim aşka, seni karaladım bahtıma. Asi olmadan Rabbimden seni diledim dua ile sabır sedleriyle.
-
- Üşüten iklimlerimi savurdum yalnızlığın Antartika’sına. Senli antika yüreğim üşümesin diye sıcak mevsimlerin dilini öğrendim. Yanıyorum sana …İçimdeki yangınlarına gelen güzellere ders anlatıyorum. Bu bir sevda değilmiş meğer buncadır içimde kanıyor, yazdırıyor, susturuyorsa özel yürekleri bu sevda olmaktan çıkmış . Bizimki sevdadan öte,büyük aşklardan da öte dahası senden de öte bir yerde…
-
- Eskiz bir sevdanın Orta doğusunda Gazze olarak kaldın. Acıdım, gönül yardımı ,aşk yardımı, özlem yardımı yapmak istedim. Mavi Marmara gibi geldim kollarına , kanattın, ağlattın, sevda erzakım yine ulaşmadı sana. Sen orda ser sefil, yalnız, başka aşk baharlarında çiçek olarak açılıp meyve olmayı denedin belki.Belki güven filoma sana yeterli gelmedi. Yeniden güvenmek , yeniden doğmak kadar zor.
-
- Tanımsız özlemlerin suskun adresinde seni bekledim. Güvenmeni, yeniden yaralarımı sarmanı,bütün meşalelerini yaralı gönül evimde yakmanı, bir ömrün bütün anlamlarını beni anlamada kullanmanı bekledim
- Sensizliğin büyüyen çölleriyle uzadı serap, Leyla halinden eser kalmamış olmalı ki Mecnun’a ders verdiğim vuslat vahasında göz pınarların akmıyor, bana aşkım diye seslenişin kulaklarımda yankılanmıyor.
- Sana alışkanlığımın anlatılmaz, sayılarla çözülmez, tanımsız sevgiler sarmalında suskun ve ölümsüz cümlelerle baş başa kalarak gidiyorum kendimden bil ve üzülme.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.