.......
......
YORUMLAR
Sayın Öztürk,çolk akıllı,telaşeci (acul),çevresiyle barışık tipik bir karadenizlisin.Karadeniz fıkraları nedense biraz aptalca,birazda müstehcen olmaktadır.Akıllı fıkralara çok az rastlanılır.İnsanlar bunlara gülerken akıllı havalara da girerler.Sonuçta "bunların kafaları öğlene kadar çalışır" gibi aşağılayıcı cümleler de kullanabilirler.Aslında "hiç çalışmaz" diyecekler de Karadenizlilerin uyanmasından endişe ettikleri için söylemediklerini sanmaktayım.Nedense hep akıllı fıkralar başka bölge insanlarına maledilir.Şunu da belirtmeliyim Dünya'daki bir çok devlette aptalca fıkraların mal edildiği bölgeler bulunmaktadır.Yani şöyle de diyebiliriz "başka milletlerin de lazları vardır.".Yorum yapan arkadaşlarımın "kendileriyle barışık,kendilerini iyi ifade edebilen,hoş görülü gibi.. sözlerini de pek manidar olarak değerlendiririm!Hiç olmazsa biraz düşünüp kendilerine de itiraf etme cesareti gösterebilirlerse hepimizin içinde biraz lazlık olduğunu göreceklerdir.Tüm "Edebiyat Defteri" ailesini çok seviyorum.
Gümüşhaneyi Trabzona bağlayan karameşeden trabzona iniyoruz...Babam tıpkı sizin gibi ikaz edip bağırıyor onu aldınız mı bunu aldınız mı annem sessizce onun bağırtılarını dinliyor.
Dayanamadım durdur arabayı ineceğim deyince hiç tereddütsüz durdurdu arabayı.O an ''nereden dedim'' desemde içimden kendime; gururuma dokunmuş olacak ki indim arabadan.
Babam bastı gaza gitti.
Artık o yolları nasıl iniyorum bilmem bir taraf uçurum bir taraf orman ve ormandan gelen sesler! Çıldıracağım, araba görünürlerde yok, bense son sürat koşuyorum.Koşarken aklımda ya şimdi bir ayı çıkarsa önüme diye düşünürken; kollarını açmış üzerime gelen bir varllığın etkisiyle cırıltım bütün meşeyi çınlattı.Üzerime atlayanın abim olduğunu anlayınca artık gözyaşlarım durmaz olmuştu.
Epeyce yürüdükten sonra arabadan çıkmış bizimkiler bizi bekliyor.Hepsi gülme krizine tutulmuş.O kadar korkuyu bir daha yaşarmıyım bilmem ama, karadeniz insanı cesur ve kendiyle barışık bir o kadar samimi ve içten olduğunu biliyorum.Yazınız geçmişe götürdü...
Yüreği güzel tüm insanlara kocaman sevgiler.
Kurbanım kendi kendisi ile barışık, yüce yürekli Karadeniz insanına.
Çok güzel bir paylaşımdı.
İç yağılı ve kemikli çahalyı aklımdan çıkarmadan okuyup bitirdim yazınızı.
Yöresel deyince bir de Karayemiş'i çıkaramıyorum aklımdan. Gerçi bu sene tıksırana kadar yedim. Afedersiniz...
Paylaşıma teşekkürler hemşehrim.
Baki selam.
Sizin bu yazıyı okuyunca aklıma seneler önceki yaşadığımız o komik olay geldi aklıma...
Biz Tokat'ta idik haftasonu Samsun'a gezmeye gidilmeye karar verildi...Köfteler, börekler, sarmalar...
Yolda en müsait lokantalarda durulmadı Samsun da gerekli güzellikleri yaparız diye...
Hepimizin karnının acıktığını hissedince malzemelerin olduğu arabanın bagajına koştuk güzel bir piknik masası manzara ve biz...!!!
Bir de baktık ki arkadaş malzemeleri benim aldığımı düşünmüş bense malzemeleri bagaja arkadaşın koyduğunu...
Eşlerimiizni bakışlarında anlatılacak çok hikjaye vardı:)
günümü gülümsemeyle geçirmeme sebep olacak bir yazıydı...
kutladım...