- 2399 Okunma
- 42 Yorum
- 0 Beğeni
KASAP AZRAİL
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Dünya büyük bir orman halindedir henüz. Besin zincirindeki her bitki ve hayvan bu ormanda yerini almıştır.
Yerini almayan tek canlı ise bu ormana en gereksiz ve istilacı olan İnsanoğludur.
Tabiat onsuz daha güzel ve uzun süreli var olabilirken o tabiatı bozup yok etmeden var olamayacak bir parazit soydur. İnsan parazitlerin gelmesiyle besin zincirinde ve ormanda hayat daha çetin ve vahşi bir hal alacaktır. Şimdilik en büyük tehlike meraklı olmalarıdır.
Koyun Nasya, bakımlı ve alımlıdır. Kabarık bem beyaz tüyleri, melül melül iri gözleri ve semiz bacakları iştah kabartan cinstendir. Sağlıklı ve kendine güveni aşırıdır. İki kuzusu, birde koç eşi vardır. Standart bir hayatı olan Nasya çok can sıkıntısı çekmektedir. Boz koçu Urcu’ya da bazı kuruntulardan dolayı kırgındır.
Ercu’nun kendini anlayamadığından ve her dişinin nedenli nedensiz serzenişinden, gereksiz tafra yapmaktadır. Kıskanılmak ve güvensizlik sayacağı aşırı korumayı istememektedir. Koçunun ve kuzularının dışında da sevgi ve itibar görmek istemektedir.
Nasya meraklıdır. Öğrenmek, görmek, daha hür olmak istemektedir. Bütün hayvanlara da candan, dostane yaklaşarak çevre edinmek istemektedir. O aslında nefsini de biraz şımartmak ve eğlendirmek istemektedir.
Koçu Ercu’nun ikaz ve yasakları hırsını kamçılamakta ve her gün daha asi kılmaktadır.
Yeni keşfettiği Nabyay otlağında zengin otlar ve çeşitli hayvanlar vardır. Ercu’nun izni ile burada güven içinde otlamaktadır.
Ercu, kıskanç bir eştir ve Nasya’yı da sevip gözetmektedir. Daha tecrübelidir. Acemi eşini, hayvanlar dünyası hakkında sık sık bilgilendirip uyarmaktadır. Dost görünen düşmanı da, apaçık pusucuları da anlatır.
"Aslan, sırtlan, kurt gibi hayvanların dişisine bile güvenme"diye öğütlemektedir.
" Guruptan ayrılma, avcıları davet etme, Ses, bakış, koku salma. Her an ayık ve şüpheci ol, sen koyunsun kendini kurt sanma, karga gibi iltifata kanma, Meraklanma, macera arama. Gariplik ve tehlike sezersen çar çabuk güvenli ortama geç. Her tuhaflığı benimle paylaş ve benden uzakta görüntü verme.” Diye nasihatte bulunuyordu Nasya’ya.
Ama Nasya nefsine yenik düşüp yeni otlağı ve hayvanları daha yakın izlemeye alır. Kuytuları araştırır. Ses, bakış ve koku salar. Günlerden birinde bir kuytuda mahzun, dost canlısı kurt görünür. Olgun kurt, iri gözleri, hafif kambur sırtı, açlıktan çökmüş midesi ile Nasya’ya ilginç gelir. O da sanki Nasya gibi yeni dostluklar aramaktadır. Hırıltısı tatlı nameler gibi gelir Nasya’ya ve kurta ilgisi artar. Yaklaşır biraz, mesafeli olarak. Sonra biraz daha. Bakar tehlikesiz, daha yaklaşır. Oysa sinsi kurt o kadar açtır ki, nefsinin pis kokusu o an başka otlaktaki Ercu’ya kadar ulaşır. Kurdun eşine kurduğu tuzağı hisseder ve harekete geçer. Kurdu öldürmeyi bile göze almıştır. Ercu’nun, Nasya’ya destek gelmesinden ürken kut geri çekilir ve siner. Kurdun iri pençesini, pis nefesini ve sivri dişlerini gören yakından fark eden Nasya da büyük bir tehlikeden döndüğünü hisseder. Yara almadığı ve canından olmadığı için şanslıdır.
Otlağı ve hayvanlar âleminden bir avcıyı tanımış ve daha tecrübelenmiştir. Ama bu âlemde Kurttan çok daha tehlikeli ve usta, sinsi, acımasız avcılarda vardır. Kendine sahip çıkan eşinin haklılığını kabullenmiş görünmektedir. Küçük ayrıntılar bile, et peşindeki sinsi ve pusucu avcılara dikkat hususunda çok önemlidir.
Nasya bilmektedir ki, merakını yenip, nefsi ile sürekli savaşarak ve eşinin desteğiyle daha mutlu ve uzun yaşayacaktır.
Ercu;
“Ruhum kelle şekeri, vehimlerse karınca;
Kömürden kara rengim, onlar beni sarınca…” Dedi.
Nasya; “ Bir şey mi istedin” dedi.
Ercu;
“ Olmaz bil de “ OLUR “’u, olur bil de “ OLMAZ “’ı;
Buluver, günü geçmez, pörsümez ve solmaz’ı…” diye bilmece gibi konuştu.
Dünyada bırakacakları nasipleri için otlamaya koyuldular otlakta. Kasap ta onları her gün gözlemekteydi. Bir şekilde öleceklerdi elbette. Kasap Azrail; ete değil zamana göre muamale ederdi bütün canlılara.
YORUMLAR
cok güzel bir yazı kaleme almışsınız msj lar cok yüzel hissedip yazan yüreginize saglık....
Engin Tatlıtürk
Sizi sayfamda görmek ve eleştirilerinizi almak ne güzel.
Allah'a emanet olunuz.
Saygı ve selamlar.
Aklımı tırmalayan tek şey kalemin de yer yer yorum yapması hatta tüm sayfalarda olması bu biraz sinir bozucu. Bırakın cümlesi kel kör sağır artık ne varsa zulada desinler efendim zor mu onlara da üzülmek de birkaç damla yaş dökmek.
Merhaba Sayın Tatlıtürk,
sabah beri defa kere gelmeye niyet ettim fakat bir türlü fırsatım olmadı hatta geldim birkaç kere sonra yarım bırakıp gitmek zorunda kaldım ama şimdi okudum çalışmanızı. Öncelikle şunu demeliyim ki anlatımınız hakikaten değerli hâl alıyor gittikçe ve konu seçimileri de hatta yaklaşımlarınızda çoğunluğa olan saygı da. Taktir etmek istiyorum dün ne oldu yarın ne oldu değil bu yazı üzerinedir söylediklerim.
Yazıdaki cümlelerin yapısı ve de hemen hemen yanlışsız kurumlar başarılı. Hani lakayta varan durumlarda gözü tırmalar yazı ve mükemmel de olsa aslında hiçbir şey olamaz. Yazımı da kontrol ettim ama siz de bir kere kontrol edin isterseniz ilk örneğim son birkaç cümle olsun da bir daha inceleyin bence.
Sürekli uğraşı olan bir kalem olduğunuzu gözardı etmek mümkün değil pek tabii istikrarınızı da; sanırım sayfalarınıza gelişimin en büyük sebebi budur. Eleştirilmeyi,eleştirmeyi biliyorsunuz bunun öncesinde sanırım insana saygı duymayı biliyorsunuz ve biliyor musunuz bunu başaramayan çok insan var dünyada hani şu yazıda değindiğiniz var ya aynen onlardan. İnsan olmasaydı kim bilir der isek ama küfre düşeriz Allah muhafaza da inkar edilemez koyunun keçinin daha değerli olduğunu gözümüze sokanlar da pek çokça..
Çok daha iyi çalışmalarınızı görmek olsun dileğimiz.
Sevgiler.
Engin Tatlıtürk
Hırpalayıcı da olsa aydınlanıyor insan göremediklerine karşı.
Sayfamı ziyaret etmeniz beni her zaman sevindirir.
Bu sayfalarda birbirimizi tamamlamak elzemdir. Kimse her şeyi bilemez ve fark edemez.
Mum dibine ışık vermez.
Gelen ışığı asla reddetmeyiz. Talep bile ederiz.
İyi ve tam yetişmiş bir sanat seversiniz. Edebiyatın her dalında varsınız.
Sizi takdirle izliyorum.
Biraz bakış farklılığımız olsa da paralel durduğumuzu düşünüyorum.
Okumayan bir cemiyetteyiz.Ailemde kimseye bir şeyi gönlümce okutamıyorum. Ben dahil hiç bir şeyi okumuyorlar.
Sanatsal işlere fuzuli yük olarak bakıyorlar.
Yabancı da olsa bu güzel sitedeki gençleri görünce mutlu oluyorum.
Evlatlarımın yapmadığını onlar yapıyor.
Okusunlar ve yazsınlar istiyorum.
Sıkılıp siteden dökülmesinler istiyorum.
O nedenle bazı şeyleri görmüyorum. Benim de çok bilmediğim çıkabiliyor.
Burada öğreniyorum.
Bir cümle koskoca yazıya ruh verir. Tabii eklemeyi bilirsen.
Yanlış bir cümle de o yazıyı batırır.
Mükemmellik ayrıntılarda saklıdır.
Siz ayrıntıları yani mükemmeli seviyor ve arıyorsunuz. Bu da bir bakış açısı.
Saygı duyarım.
Sayfama gelişiniz ve yorumunuz çok iyi oldu.
Memnun oldum.
Teşekkür ederim.
Baki selamlar.
Profilinize Dudu ne yazmış kardeşim?
donemmanuel kardeşim; bu kör ve sağır arkadaşların seni de ağırlamak için yazı adına iki satır nesir bekliyor senden.
Haydi başarılar.
Aynur Engindeniz
Emine UYSAL (EMİNE45)
seni de ağırlardık ama...
Engin Tatlıtürk
Lakin; aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz diye bilirim.
Bu cümleyi söylemek için haklı gerekçe lazımdır.
Üstelik meyvesiz ağaç neden taşlansın?
Herkesi itham edene kadar beni menfi olarak tenkit etseydin tek kelime yazmazdım.
Yine de burada olmanız başka yerlerde olmanızdan iyidir.
İnşallah feyiz verirsiniz bizlere.
Okuduysanız okuduğunuz ve tenkit bıraktığınız için teşekkürler.
Okumadan yazdıysanız; zaten diyeceğim yok.
Hayırlara vesile olsun.
Selamlar.
Nilgün Akçay
Engin Tatlıtürk
Teşekkür ve selamlar.
hak ettiği yerde....
saygı ve duamla abim....cumanız hayır ve bereketli olsun inş....
Engin Tatlıtürk
Teşekkür ederim kardeşim.
selamlar.
Tebrik ediyorum. Demek ki neymiş, sizin yazılarınızda günün yazıları seçilebilecek cinstenmiş. Hani hep diyorsunuz ya, tarzımdan dolayı seçilemem diye :)
Candan tebrik ederim. Selamlar.
Engin Tatlıtürk
Aslında romanımdan bir sayfa.
Dikkatli ve güçlü hafızaya sahipmişsiniz.
Ayrıca da sayfama şeref verdiniz.
Teşekkür ederim.
Selamlar.
Aynur Engindeniz
Engin Tatlıtürk
Sayfamda sizi ağırlamak beni onurlandırır.
Saygı,
Sevgi,
ve selamlar.
Engin Tatlıtürk
Sayfama hoş geldiniz ve şeref verdiniz.
Baki selamlar.
bu yazı günlük yaşamın bir parçası. Azrail için ölümün şeklinin bir önemi yoktur aslında. Akıl insanda vardır. Bu yüzden sebebi ne olursa olsun herkes görevini yapmalıdır. Ama beni düşündüren günümüz çağının yazıdaki gibi canavarlaşıp , nefsine uyması Azrailinmi insana karıştığı yoksa insanın mı azraile karışıp dejenerasyonon bir kurbanı olduğu.
Bazen düşünüyorum da, öyle şeyler oluyor ki şeytan bile insanın yanında masum kalıyormuş gibi oluyor
yazınız gerçekten çok anlamlı ve derin
kutluyorum
sevgiler
Engin Tatlıtürk
Kutlarım.
Sayfama hoş safa geldiniz.
Selamlar.
Engin bey harika bir yazı, geç girdiğim için siteye puanlayamıyorum.Hele yazının sonundaki dizelere bayıldım, tebrikler, selam ve saygılar.
Engin Tatlıtürk
En hissiyatlı okuyanda demek ki sensin.
Sayfama şeref verdiniz.
Teşekkür ederim.
Saygılar.
Engin Tatlıtürk
Onur verdiniz.
250 okuma 25 eleştiri.
Öncelikle bu durumu anlayamadığımı belirtmeliyim.
Muhterem arkadaş ve kardeşlerim; Beni onurlandırdınız.
Bu yazımı bir yıl evvel, bir iki satır eksiği ile yine yazmıştım bu sayfalardan. Adı ( Ercü'nun bilmecesi ) idi. Sayfamdan bakabilirsiniz.
Bir tek yorum yoktu. üç - beş okur o kadar.
Bunu şundan yazıyorum: Genç ve yeni arkadaşlar yılmasınlar.
Eski arkadaşlar da kendine pay çıkarsın ve okuyup yorumlamaya daha fazla değer versinler. Gençler yoruma çekinip o bilgiyi kendilerinde bulamaya bilirler.
Bilgilerimizi yorum yolu ile yeri geldikçe genç kardeşlerimize ve birbirimize aktarmalıyız.
Birbirimizin eğitimine katkı sunmalıyız.
Birbirimizden öğreneceklerimiz olabilir ama üstünlüğümüz olamaz.
Yorum seçkisi
Sitenin seçkisi
Ve en iyi yorum diye bir düzenleme de getirilebilir.
Aslında güne geleceğini hiç tahmin etmemiştim yazımın. Başta Nermin'in yazısı olmak üzere çok çok güzel yazılar vardı.
Demek ki burun farkı. Rizeliyim ya...:))
Bir yazarın eski yazılarından da okuma yapıp ona öyle yorum yapıyorum genelde. Bu şekilde daha net görüyorum yazarı.
Kaçan yazılarını fark edip tarzını ya da tutarsızlıklarını anlıyorum. Kendisine uygun dille söylüyorum.
Hatalarını gösterdiğim için yürekten teşekkür edenler oldu. Sitemizin bir amacı da kaynaşmak değil mi?
Siz bunları zaten biliyorsunuz. Ben neden yazıyorum ki?
Haaaa." Bunları duyanlar duymayanlara söylesin lütfen" diyecektim.
Diğer söyleyeceklerimi unuttum.
İyiki var ve burada bizlerlesiniz.
Eser Hanım mesaj atmış. " Ben de sizleri özledim. sık olmasa da siteye uğrayacağım " diyor. Bir iki arkadaş daha dönecek.
Onları da muhabbetle bekliyoruz.
Edebiyat Defterinden ayrı kalınabilir ama vaz geçilemez.
Benim sloganım bu.
Haydi herkes bir slogan düşünsün yarın için.
Yazılarının dibine eklesin.
Ve birini ya da bir kaçını cümle aleme öğretelim.
Sizleri seviyorum.
Sayfama hoş geldiniz.
Bana şerefler verdiniz.
Baki selamlar.
Engin Tatlıtürk.
Engin Tatlıtürk tarafından 8/6/2010 9:29:15 AM zamanında düzenlenmiştir.
kıyas
sevgiler
Nilgün Akçay
Engin Tatlıtürk
....:))
Selam ve sevgiler.
Engin Tatlıtürk
Keşke yürüse.
Sayfama ziyaretinizden şeref duydum.
Baki selamlar.
Engin Tatlıtürk
Ben bu siteye geldikten sonra çok yeni şey öğrendim.
O nedenle hepimizin öğrenci olduğunu düşünüyorum.
Bu güzel yazıların en başında da senin yazın duruyordu.
Yazıdan ziyade senaryodaki kan uyuşmazlığı bir nebze dikkate takılmış olabilir.
Sizin güçlü tarzınızı göreceğimiz yeni yazılarda buluşmak dileğiyle.
Sayfama şeref verdiniz.
Selamlar.
Engin kardeşim... Yazmıyorsun yazmıyorsun yazıncada böyle güzel yazıyorsun işte...Sizin tabirinizle "Puanım tamdır" demek isterdim ama okumakta geç kaldım. Puanın artık bir değeri kalmadı... Ama bu güzel kurgu layık olduğu yerde zaten...
Hoşca kal...Selamlarımla...
Engin Tatlıtürk
Sayfama hoş geldiniz.
Baki selamlar.
Engin Tatlıtürk
fakat bu imkan ve zamanı bulanların da kullanmasından yanayım.
Sayfama her zamanki gibi şeref verdiniz.
Teşekkür ederim kardeşim.
Engin Tatlıtürk
Sizin ders veren güzel paylaşımlarınızın yanında bu fabl'ın esamesi okunmaz.
Hep bizimle kalın.
Kaleminiz daim olsun.
Hürmetler.
Engin Tatlıtürk
Ben sizin yazınızı hiç okudum mu acaba. Hatırlayamadım. Az sonra çıkacağım.
çok işlerim var bu gün. Akşam üzeri dönerim. Sayfanızı incelemelim. Gözden kaçan değerler olmasın isterim.
Hafızam biraz zayıf.
Çok yorum yapmayanları ve sıkca siteye girmeyenleri okuyup okumadığımı unutuyorum.
Saygılar kardeşim.
Güne gelen anlam yüklü yazınızı tebrik ederim. Engin Bey; iyi bir yazar ve aynı zamanla sıkı bir okuyucusunuz. Başarılarınızın devamını dilerim. Saygı ve selamlarımla...
Engin Tatlıtürk
Teşekkürler muhterem kardeşim.
Hayırlı geceler.
Engin Tatlıtürk
Hayırlı geceler.
Saygılar.
Engin Bey, aslında hayvanları örnekleyerek bir fabıl anlatmışsınız. Hayel gücünüz ve yazıya döküm şekliniz mükemmel. İnsanlığı düşünceye gark eden, kime ve ne kadar güveneceğimizi sorgulayan bir yazıydı.
Kutlarım...
sevgi ve saygılarımla...
Engin Tatlıtürk
Çok şeref duydum.
sayfama hoş geldiniz.
Saygılar.
Engin Tatlıtürk
Sizin teveccühünüzün.
Sayfama hoş geldiniz.
Selamlar.
Yazınızı beğenerek okudum. Ustaca kaleme almışsınız. Tebrik ederim. Saygı ve selamlarımla..
Engin Tatlıtürk
Saygı benden efendim.
Ankara'da hava fırtınaya döndü.
Bilgisayarım yavaşladı hatta bazen itaat etmez oldu.
Belki de çok yorulduğundandır.
Ayrı ayrı yorumlarınızı cevaplamak ve teşekkür etmek isterdim. Ama bilgisayar çok tekledi. Donuyor bazen.
Müsaadenizle toptan teşekkür ederim okuyan ve yorumlayan çok değerli siz arkadaşlarıma ve kardeşlerime.
Baki selamlar.
Birikimlerinizi, mesajlarınızı türlü benzetmelerle kurgulama şeklinize hayranlığım bu yazınızda da ön plana çıktı.
Tebrik ederim.
Engin Tatlıtürk
Bana yeter.
Teşekkür ederim.
Baki selamlar.
Orman..onu anlayıp anlatacak son konuğunu bekleyen mekan..
son konuk insan..yani bu 'fabl'ı anlamlı kılan
orman..insan geldiğinde ise elmasla kömürün ayrıştığı yer..
yani imtihan dünyası..Ebu Cehille Hz.Ebu Bekir (r.a.)'in ayrıldığı sapak..yani fitneler ortamı..
kainat bir ağaçsa..meyvesi insan
meyve hamlık ettiğinde bütün bir ağacı rencide edecek
bilmeli ki meyve..fihristesinde bütün bir ağacın yükü var..görülmemiş bir yük
hayvanlar alemi..ve keza diğer tüm alemler birer teslimiyet alemi
oysa ins ve cin öyle kolay kolay teslim olmuyor..neye teslim olacağını şaşırırlarsa vay o ağacın haline..
fabl..içinde insan olmasa da sonuçta insanlaştırmadır..yine ona hitap eder ona seslenir
tıpkı kainattaki insana endekslilik gibi..
kendine sahip olmak nasihati neye teslim olacağımızla da çok ilintili..
hakikate mi yalana mı
doğruya mı yanlışa mı
.
.
.
liste uzar gider..ve tercihlerimiz ömür boyu sürer
sonunda Kasap(!) Azrail (a.s) -bu kasap lafına Azrailin alınacağını düşünüyorum- nasıl yaşayıp neye teslim olmuşsak
buluşma keyfiyetimizi aldığı emirle ona göre vazife olarak gerçekleştirecek..
buluşma mı dedim? kimi ona şeb-i arus diyor..kimi yok oluş
hayvanlar alemi sizce Azrail (a.s)'i kasap olarak mı görür yoksa başka bir keyfiyetle mi?
ya insan? ne dersiniz?
düşündüren ve göründüğünden daha derin bir fabl..
yazan kaleme afiyet ve bereket diliyorum..
saygı ve selamlarımla
Engin Tatlıtürk
Her kelimesi haklı ve öğretici.
Ölmek ve can teslim etmek de kolay değil. Kesilmekten ne farkı var?
Üstelik insan sonunu bilir. Hayvan çok da anlamaz.
Hayvanlar aleminde sırıtmasın diye hayvanlara mahsus ölüm simgesi olan kasap kelimesini kullandım.
Hayvan kasabın tezgahından geçer. Canını alan Azrail de olsa fark etmez.
her canlıya bir başka gelir Azrail As. Elbette ki melektir. Canımızı emanet
ederiz Vallahi.:::)))
Sayfama uğratıp güzel yorumunuzla onurlandırdığınız için teşekkür ederim.
Insan koyun gibi olursa kurt cok olur.
Hemde iste böyle bekciye ihtiyaci olur.
Cahil ve kendine hükmedemeyen insanda koyun gibidir.
Güzeldi her zamanki gibi düsündüren.
Yüregine saglik degerli dost
Sonsuz saygimla
Engin Tatlıtürk
Yorum güzeldi.
Kendine hükme dememek.
Bekçiye ihtiyaç olmak.
Selamlar.
Bir bakış açısı daha yakaladım yazınızdan.
Baki selam.
Engin Tatlıtürk
Bakış açımdan nasıl gördüğümü ona yazarak aktardım.
Sen de bilerek o ince noktaya parmak basmışsın.
Ve güzel tespit etmişsin.
Fabl da tam senin dediğini anlatıyor. Değil mi?
Ziyaretinizden kıvanç duydum.
Meleklerden üstün hayvanalardan aşağı olma durumu var biliyorsunuz sanıyorum...İnsanlar ve hayvanlar hareket eden varlıklar insanları ayıran en önemli unsur; şuurlu hareket etmeleri...Umarım herkes yaratıldığı üzere teslim eder ruhunu yaradanına...
İnsanları yüceltmek lazım,fıtratları doğruluk üzerine olan bir varlığın bu kadar kötü anılmaların üzüntü verici, o yüzden bu formül güzel bence de.
Güzel bir gün diliyorum.
Engin Tatlıtürk
Peygamber efendimiz alemleri şereflendirdi gelişiyle. Kainat onun için yaratıldı.
Nice peygamber ve evliyalar gelip geçti.
Nice değerli alim ve ulemalar var.
Akıl ile şereflendirilen tek cins olan İnsan nesli tabiata ve tabiattaki, kendisi de dahil hiç bir canlıya hak ettiği değeri vermemektedir.
Plansız bir imha hareketi içindedir.
Şereflidir ama açgözlü ve acımasız bir katliamcıdır.
Bu fabl ile aslında insan yaşamlarını ele aldım.
Tespit ve yorumunuza teşekkürler.
Saygılar.
Engin Tatlıtürk
yazmaya gayret ediyoruz işte.
Aldığım en ağır yüke sahip eleştiriydi.
Tırstım Vallahi.
Sayfama şerefler getirdiniz.
Sevgi ve selamlar.
kalem.....böyle güzel yazarsa.....sıkılırmı...insan.....çok hoş ders alabilene güzel mesajlar var....tebrikler
Engin Tatlıtürk
Selamlar.
Engin Tatlıtürk
Güzel yorumunuza ve sayfamı ziyaretinize teşekkür ederim.