ACININ MEMESİNDEN KEDER EMER GÖZLERİM
Yıllardır acının memesinden keder emer gözlerim. Ya koy adını sevdanın ya da sür kervanını diyarımdan uzaklara. Ben yalnızlığın en derin kuytularında tutsak olmadan ya çıkar beni zindanlardan son kez gözlerinde güneşi göreyim ya da alsın emanetini gözlerim gözlerine değdiği anda Rabbim.
Bu sevda kalbimin gözelerine sürülmüş asırlık bir baldı. Bu aşkın burçlarındaki bal çiçeklerini sevdana tutulduğum yerlere ekeceğim biriciğim. Yeni sevdalar yeşersin geçtiğimiz her yerde, yeni mutluluklar filizlensin ardımızda. Sonbahar yeşili gözlerinden içime düşen bir bahar olsun. Erikler çiçeğe, arılar bala dursun. Kırlangıçlar sevdamızı şakısın maviliklere…
Sen ıssız yerlerde açan çiçeğim, zemherinin ayazında gönlüme bahardın..
Susuz kalmış bir gül gibi bükünce boynunu bütün ümitlerim, içimin sevda dolu gizlerindeki tutkulu yanım prangalarını kırıp sana doğru koşmaya başlar.
Ağzından dökülen her sözcük içli bir besteyi seslendirircesine kalbime süzülür saatlerce etkisinden kurtulamadığım şarkıların dingin serinliğindeki huzuru bulurum sende.
Ben gecenin saçlarını hiç bırakmadım. Hiç bırakmadım çünkü geceleri sen gelirdin rüyalarıma, gözlerin gelirdi. Bazen bir gamzenle sabahlar bazen de bir busenle uyanırdım kan ter içindeki uykularımdan. Saba meltemi kıyısında oturduğumuz denizi okşardı. Dalgalar sen varsın diye kıyıya ulaşmak için yarışırdı. Ay dolunay olur yakamozlar oluştururdu gözlerinde. Doğa en güzel bestesini yapardı, yıldızlar bir başka güzel olurdu senle.
Gözlerin zeytin yeşili sürme çekerken gözlerime, yüreğim mavisi alınmış göklerin solgun yıldızlarıyla oynaşır; çıplak tepelerin eteklerinde mecnun misali izini sürerdim ben.
Karadeniz’in yakamozları da bir bir toplanmış bak gidişinle. Sen gideli deniz durgun, dalgalar küskün, çiçekler üzgün, güneş somurtkan…
Her baharda yeni sevmelere yelken açan gönlüm, senden sonra ölü denizler gibi duruldu. Her gecenin ardında senin sevdan için yollara düşen deli gönlüm, her geçen rüzgarın yelelerinden tutunup diyar diyar izini sürerdi. Her sabah okul yollarında yolunu gözlerdim. Her akşam yolum üzerinden geçeceğin ümidiyle beklerdim.
Kaç defa iliklerime kadar yağmurlarda ıslandım senin için.
Kaç gece kaldırımlarında sabahladım bulunduğun diyarın.
Sen bir bal sürdün damağıma ki tadı ömrüm boyunca gitmeyecek. Sen ki benim en nazenin papatyam, dünyadaki tek goncam, yüksek yerlerde açan yaban çiçeğim; ben senin yoluna ipek halılar sereyim.
Sen farkında olmasan da senin için katlandığım her cefanın, ben bir gün gölgene sokulacağım günün ümidiyle ardında bir gölge gibi dolanacağım gülüm.
Bir bilsen, nasıl mutsuz ve yastayım.
Ne zaman seni düşünsem ateşler içinde hastayım.
8 Temmuz 2010 Ankara / İnb-i Sina
ACININ MEMESİNDEN KEDER EMER GÖZLERİM Yazısına Yorum Yap
"ACININ MEMESİNDEN KEDER EMER GÖZLERİM" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.