- 860 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
ANLATTIM İŞTE...
Yaklaşık 5 yıldır, kayın pederimin taksisinde şöförlük yapıyordum. 7 yıldır evliydim. Çocukluk aşkımdan 1 oğlum, ilk eşimden 1 kızım, son eşimden de 1 oğlum ve 1 kızım vardı.
Her şey çok mükemmel değildi. Aşırı kıskanç bir eş, sivri dilli bir kayın valide, yine sivri dilli bir büyük anne,(kayın validemin annesi) bunlardan bezmiş bir kayın peder, hep birlikte onlara ait bir apartmanın dairelerine dağılmış olarak yaşıyorduk. Kayın validem beni pek sevmez, gül gibi tek kızını soldurduğumu düşünür, ara sırada hala sağ olan büyük anneyle beni iğneleyip dururlardı.
O akşam biraz erken eve dönmem gerekiyordu. Çünkü hala sağ olan büyük annenin, hala sağ olan kardeşinin, torununun, torunu evleniyordu. Bende bizimkileri Sarıyer e düğüne götürecektim.
Uzun lafın kısası, hava alanının oradan eve doğru giderken, inanılmaz güzellikte, güzel giyimli, gayet sevimli, 25-30 yaşlarında bir bayan, el işaretiyle beni durdurdu. Müşteri tabi ki, durmasam olmaz. Ben durunca bayan arka koltuğa oturdu, ama hiç konuşmadı. Bir iki dakika geçtikten sonra "hanım efendi ne tarafa" diye sordum. Bayan bana 300 dolar dedi. Nasıl ? dedim. 300 dolar dedi. 300 dolar dedim? 300 dolar dedi. Bir an içimden, topladığım yevmiyeyi, bana ait 80 lirayı filan hesaplayınca 250 dolar kadar var diye düşündüm. sonra tövbe tövbe dedim, kovdum şeytanı. ya hanım efendi lütfen iner misiniz filan. Iııhh. Arabadan inip, kolundan tutup atıyım dedim, o da ne? o nasıl bir çığlık.
Neyse tekrar bindim taksiye, aklıma biraz ileride nöbet tutan trafik polisi arkadaşlar geldi. Dedim şimdi görürsün sen. 2 dakikada oradaydım. Durdum polis arabasının yanında, hani havuz var ya Yeşilköy de, askeriye filan, tam orası. Selamünaleyküm, aleykümselam böyleyken böyle. poliste arkadaşımız, yabancı değil yani. Geldi bu taksiye doğru eğildi, kibarca merhaba hanım efendi lütfen araçtan iner misiniz? bayan 300 dolarımı versin ineyim demesin mi. Polis bana baktı...ben polise...hala bakışıyoruz, ne oldu? dedim. Böyle değişik bir tebessümle, abi versene parasını bayanın, hem kullanıyorsun, hemde vermiyorsun parayı, dedim ne kullanması ya, Kuran çarpsın bir şey yapmadım. Kaç yıldır tanışıyoruz. Olay aynen anlattığım gibidir. Allah tan inandılar bana. Ama kadın Nuh diyor, birde 300 dolar. Neyse ben, bir de 2 polis arkadaş yapıştık kadına, kadın koltukları yırtıyor ama. Kulağımı da tırmaladı zaten. Yaka paça indirdik arabadan. Attım çantasını da yanına. Teşekkürü zor ettim polis arkadaşlara hemen uzaklaştım. Rahatlamıştım.
Eve geldiğimde herkes hazır beni bekliyordu. Kayın validem ile büyük anne, hemen geç kaldık damat hızlı sür filan, illa bir laf sokacaklar ya söylendiler. Bayağı bir yol aldık, böyle baktım, ayağıma bir şey takılıyor. Frene filan basmamı engelliyor. Eğildim neymiş bu bir bakayım dedim, keşke bakmasaydım. Bir kadın ayakkabısı. Ya dedim Allah ım hanım zaten şüpheleniyor, bu nedir şimdi? Herhalde boğuşmamız da kadının ayakkabısı çıkmış ayağından, burada kalmış. Şimdi görseler arabaya karı attı bu filan diyecekler, panik oldum tabi. Tam da Sabancı nın kulelerinin önünden geçiyoruz. Dedim rahmetli Sabancı nın kardeşini de burada vurdular diye acıklı bir ses tonuyla söyleyince, herkes kulelere baktı, bende hemen yan camdan fırlattım attım kadının ayakkabısını. Ama nasıl rahatladım anlatamam. Fatihamızı da okuduk tabi.
Velhasıl kelam, geldik düğün salonuna. Herkes indi, bakınıyoruz ama kayın validem yok ortada. Nerede bu falan, baktık bu arabanın içinde debeleniyor. Dedik anne ne yapıyorsun gelsene...demesin mi ya ayakkabımın eşini arıyorum, bulamıyorum.........!!!!!!
Kayın validem biraz topluydu.Ayakları şişmesin diye çıkar sen ayakkabıları, uzat ayakları, o esnada ayakkabıda öne, benim pedallara kadar gel...Bende malum o kadının ayakkabısı, şimdi hanım görse olay çıkarır diye panikle fırlatıp atıyorum kayın validemin ayakkabısının tekini. Kötü niyet yok yani. Bir ara anne giydin mi? emin misin? filan dedim herkes bana bakınca sustum. En son büyük anne, bu damat uğursuz, kayın validem, anne vallahi ayağımdaydı, şeytan aldı götürdü diye söyleniyorlardı.
Kısacası aşkım, baskı baskı nereye kadar. Bu olay son damla oldu. O gece eve gitmedim. Zaten bir bahane arıyordum. Ayrıldık tabi. Yani budur olay. Ben sana dürüstçe anlattım her şeyi. Şimdi senin cevabın? Evlenme teklifimi kabul ediyor musun?
not: Selami abime saygılarımla.
YORUMLAR
tanrıverdi odaucar
Angie
Kapris demeyelim de anlık tepkiler kızgınlıklar diyelim. Hepsi insana dair. Hepimizin yaşadığı şeyler. yeniden aktif edecek olmanıza sevindim.
Ve bu hikayenizi daha önce okuduğumda da kahkahalarla gülmüştüm. Çalınacak kadar güzel. Ve olanlar ise elbette çok üzücü.
Ve beste konusu çok heyecanlı. Üstelik bana ait olan sözleri dinlemek daha beter.) Düşüncesi bile heyecanlandırdı açıkcası:)
Ne demeliyim bilemedim. Çok teşekkür edebiliyorum ancak.
Selamlarımla.
tanrıverdi odaucar
Angie
Güzel olacağı konusunda kuşkum yok.
Nacizane benzer durumlarla karşılaşmıştım. Fakat bilmediğim birilerinden bu tarz söylemler ilgimi çekmemişti. Bu durum başka. Takip edip keyifle okuduğum saygıdeğer bir isimden bunu duymak cidden çok hoştu.
Keyifli bir bekleyiş olacak benim için.
Selamlarımla tekrar.
Bir nada bitti ya...işte yazı yazmak böyle bişi...bazı yazıları okurken içimize diken takılıyo...
bir anda bitirdik..güldük sağol ..varol...Çok iyi yazıyorsun sakın okuyan sayısına eleştşrş sayısına bakıp karar verme.....benim okuduğum en iyi bir kaç yazıdan biri sizin yazdıklarınız...
Dondurma tadında....
Güldürme ayarında...
Hem de hepimizin halleri durumunda...
Yine çok teşekkürler...
Dinleyen arkadaşlarım da teşekkür ediyorlar..
Devam yazmaya...sizi takip ediyoruz artık.