SAYIN BAYKAL NİYE GİTTİN???
Bu insan suretindeki yaratıkları
tanımak hiçte zor değildiR
Onlar, 1- emanete ihanet ederler. (Hırsızdırlar.)
Onlar, 2- verdikleri sözleri tutmazlar. (Dönektirler.
Onlar, 3- iki doğrunun arasına bir yalan sokarlar.
(Yalancı ve komplocudurlar.)
Eğer bir kişide bu üç davranış’tan ilki varsa, ihanete ve hırsızlığa yönelmiş demektir.
İkinci halde mevcutsa ihanet, döneklik ve hırsızlık yoluna girmiş demektir.
Kişinin hal ve hareketlerinde bu iki halle birlikte, üçüncü huy da yer etmişse
o artık kesinlikle, şüphesiz ve apaçık m ü n a f ı k t ı r.
İşte bu pislik münafıkları bu hallerinden tanırız.
Bunlar neyin münafıklarıdırlar.
Dinin, hakkın, hukukun, adaletin, siyasetin, inancın, idealizmin, ticaretin,
makamın, kısaca sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel hayatın münafığıdırlar.
Kirli emellerine, gecenin zirfi karanlığında, kara kayışın üzerinde yürüyen kara akrep gibi sessizce ilerlerler.
Bu pislik münafıkların ortak özellikleri vardır
Son derece de korkaktırlar. Hep lâfebeliği ve efeliği yaparlar. Sürekli timsahın gözyaşları gibi gözyaşı dökerler. Yürekten gelmediği için, gözyaşları sıcak değil soğuktur. Sahtedirler. Zalimin ve zulmün karşısında sessiz ve işbirlikçi, mazlumun karşısında aslan kesilirler. Vicdansızdırlar. Devlet ve millet düşmanları ile kolayca dostluklar kurarlar. Milli menfatlerimiz’mi söz konusu? Sağırdırlar, kördürler ve dilsiz kesilirler. Onların felsefesi genellikle menfaattir.“ Mademki Dünya menfaat üzerine kurulmuş varsın benimde menfaat dostlarım, efendilerim olsun” derler. Uşaktırlar. Dışarıdan beslendikleri, sürece size karşı havlar dururlar. İtin taştan korktuğu gibi korkarlar. Ama korundukları için ayaklarına taş değmez. Kendi kökeninden bi haber olduğu için etnikçidir. Ayrılıkçı ve bölücüdürler. Bunlar Yalancılar kahvehanesinin baş müdavimleri’dir. ( Eskiden adliye binalarının etrafında, yalancı şahitlik yapacak olanların bulundukları kıraathaneler vardı.) Yeminli yalancıdır’lar. İnsanların çok özel hayatlarını, mahremlerini, finolaşmış burunları ile takip ederler. Rot gencidir’ ler. Montajcı, Kolâjcı, Fotomontajcı ve kalpazandır’lar.
Komplocu ve Şantajcıdırlar. Şahsi kirli ve şer odaklı menfaatlerini kurumlaştırarak, tüzel kişilik kazandırıp gizlerler. Çünkü Kapkaçıdır’lar. Küçük menfaatlerin peşinde koşanları el feneri, büyük menfaatlerin peşinde koşanları ise deniz feneri kullanırlar. Pis işleri ortaya çıkınca aynen sütünü deviren inek gibi bön, bön bakarlar. Çünkü Suçludur’lar. Kıç yalamış pis dilleri ile milli olan her şeye saldırırlar. Milli Devlet ( Ulus Devlet) karşıtı olan, milli güvenliği sıfıra indirilmiş, gayrı milli sivil ve kimliği yok edilmiş toplum düzenini savunurlar. Zihinleri köleleşmiştir. Çünkü Devşirilmişler’dir. Marabasız ağa, şeyhsiz Müslüman, olmaz diye taharetsiz gezip, abdestsiz namaz kılarlar. Zurnacı davulcu yellenmesi gibi gürültülü, patırtılı ortamlarında pis kokularını salarlar. Çünkü Sinsidir’ler.
Bunlar sosyal hayatımıza direk etki eden yüksek (!) şahsiyetlerdir.
Bu pisiliklere ve münafıklara çarşıda pazarda çoğunluğu dar gelirli insanımızın bulundukları yerlerde göremezsiniz. Yalnız bunların bir alt tabakası olan, yalakaları ile hayatımızın belli safhalarında karşılaşırız.
İşiniz vardır gidersiniz. Şaşalı bir odada, heybetli bir masanın arkasında, padişah tahtını andıran bir koltuğun üzerinde göbeğini sürekli kaşıyan bir bürokrat olarak görürsünüz. Niye geldin gibi suçlayıcı ve küçümseyici bir bakışla sizi dinler. Meramınızı anlatamadan çıkar gidersiniz çaresiz torpil aramaya.
Öğrencisini müşteri kendisini tüccar gören badem bıyıklı bir öğretmene, çocuğunuzu teslim edersiniz bilmeden. Artık bir dershanenin yolu gözükmüştür sizin için. Zar zor itekleye kakalaya, borç harç okuttunuz çocuğunuzu. Daha bir oh çekmeden, asgari ücretin altında bile, çalışması için çalmadık kapı, yalvarmadık adam bırakmasınız, üniversite mezunu çocuğunuz için. Haydi, koş bakalım gene torpil aramaya. Bir siyasetçi bir danışman bir il başkanı, ilçe başkanı, vb. başkanlar sizin için umut olmuştur.
Hoyratça dağıtılan gıda paketlerine, açlığınıza rağmen yan gözle dahi bakmazken, kiracısı olduğunuz ve otomobilinin bagajından çıkarıp gıda paketlerini kucaklayıp sırıtarak gelen ev sahibinize hayretle bakarsınız.
Hastasını, hep karşı rakip gibi gören, bir doktorun eline düşersiniz vay halinize. Gecikmeden tedavisi yapılırsa, iyileşebilecek hastalığınızın tedavisi için; Günlerce horlanarak gezinirsiniz hastane koridorlarında. Aslında sizi daha çok üzen, her halinden hali vakti yerinde olan, zengin giyinişli beyle, bir maaş tutarında olan ipek başörtülü, oldukça şık bayanın, elindeki yeşil kartla güle oynaya, bir hastane hizmetlisinin, kendilerine refakat edilmesidir. Kendinizde bir eksiklik, tedavisi için çabaladığınız annenize, eşinize veya çocuğunuza karşı mahcubiyet duyarsınız da adalet, adalet diye haykırmak gelir içinizden..
Mahkemede yıllarca süren bir türlü sonuçlanmayan, haklı davanızın gene sonuçsuz duruşmasından çıkar, bir yandan hâkim ve savcılarımızın daracık odalarında çalışma şartlarını düşünür, öte yandan adliye girişindeki, kocaman harflerle yazılmış olan -Adliye Sarayı- yazısına bakarak, bu tezatlık karşısında ağlanacak halinize gülersiniz.
Türk milletinin göz bebeği olan TSK erimizi, aziz milletimizin gönlünden düşürmek amacı taşıyan, şer odaklı faaliyetler bir kısmı malum medya üzerinden yürütülmektedir. Şehitlerimizin cenazelerin de milletimizin haklı tepkileri, malum gazeteler de sözde aydınların, çatallaşmış yılandilleri ile nasıl çarpıtılıp yazılıp çizildiğini nefretle okursunuz.
İnerken veya düşerken gene ihtiyaç duyacağı milli dallarımızı kıra, kıra yükselen bir takım siyasilerin, kürsüden ettikleri yeminin son cümlesi gelir aklınıza.
“BÜYÜK TÜRK MİLLETİ ÖNÜNDE
NAMUSUM VE ŞEREFİM ÜZERİNE ANT İÇERİM.“
Milli mücadelemizin en büyük eseri olan CUMHURİYETİMİZ, TBMM miz ile DEVLETİMİZ ve MİLLETİMİZİN Bölünmez bütünlüğü siyasi KOMPLOLAR tehdidi altındadır.
Bu komplolar Siyasetin, medyanın, yüksek bürokrasi’nin, tekelci sermayenin pislikleri, iç ve dış odakların figüranları olan münafıklar tarafından tertiplenmekte’dir. Bunların idealleri erdemleri yoktur. Namus ve Şeref bunlar için kelimelerden ibarettir. Bunlar Erkekleş’miş kadın veya kadınlaş’mış erkeğe benzerler. Çünkü Ahlaksızdır’lar. Her düşüncenin idealizmini pazarlarlalar. Çünkü Siyasi tezgâhtardır’lar. Bu yönleri ile her partide her kurum ve kuruluşlar da kolaylıkla yer tutabilir, yükselebilir, sivil veya resmii kilt noktalarda mevki ve makam sahibi olabilirler.İşte bunlar yabancı, küresel emperyalizmin, beşinci (5.) kol ajanlarıdır. Düşünceleri çatlaktır., Şizofrenik panorayakdır’lar. Kendilerine ağit öz düşünceleri yoktur. ithal düşünceler’le beslenirler.Kendilerine ait güvenlerini kursakların’dan geçen haram lokmadan alırlar. Çünkü Haramzadedir’ler.
C.H.P eski genel başkanı Sayın Deniz Baykal’ın istifası ile sonuçlanan olayın, komplocuları, bilhassa hükümet tarafından ortaya çıkarılmaz ise, Bu Türk siyasi tarihi açısından, bundan sonra, buna benzer olayları yaşayacağımızın bir miladı olacaktır. Hatta aynı siyasi partiye mensup olup, fakat siyasi menfaatlerinin çatıştığı rakiplerin, birbirlerini komplo kurarak, saf dışı bırakmanın yolu açılacaktır.
Siyasi ahlaksızlık meşruiyet kazanacaktır. Geleceğimizin teminatı olacak olan geçlerimize, komploculuk başarıya götüren bir yol olarak benimsenmesine neden olacaktır. Toplumda güven ortamı kalkacaktır. Devletin en tepesindeki kişiden, en sade vatandaşa kadar uzanan komplo tehdidi , görev yapma ve yaşama azmini yok edecektir. siyasi hayatımız, çalışma ve iş,hayatımız, inaç dünyamız, aile yapımız, siyasi ve ekonomik komplo tehdidi altına girmiştir.Bu tehdidin uygulanması size en yakınızdan geleceği kuşkusu, toplumumuz da zaten zayıf olan güven ortamını, tamamen yok edecektir.
Bu zafiyetten faydalanacak olan dış mihrakların, iştahını dahada azdıracaktır. Kısacası devletimizin ve milletimizin geleceğini düzenlemede birinci derecede etkli olan, yasama, yürütme ve yargımız siyasi komplo tehtidi altına girmiştir.
Bir insanın etki alanı ne kadar geniş ise sorumluluğu da o oranda büyür. İktidarın etki alanı olabildiğince geniş olduğuna göre bu işteki sorumluluğu da çok büyüktür. Siyasi erk, bu olay yargının işidir diye sıyrılıp çıkamaz. İktidarın böyle bir hakkı yoktur. Olayın önemli kısmı AKP iktidarının omuzlarındadır.
Hiç bir iktidar süreki kalıcı değidir. Bugünün iktidarı yarının muhalefeti olması mutlaktır.
Kandırılmak aldatılmak SUÇ değildir.
Ama şurası unutulmamalıdır ki;
Kandırılan ve aldatılan insanların
öfkeleri korkunç olur
YORUMLAR
Öncelike şunu söylemek isterim ki bugünün problemleri dün'ün eksik yada yanlış çözümlerinden kaynaklanır, akabinde ilave ediyorum. Sizi de bazı siyasiler gibi samimiyetsiz buluyorum.Neden mi?
Ortalar da bağırıyor! Recep Bey; kızlar fabrikalar da sigortasız çalışıyor onlarla ilgilen, onun geldiği yerde kızların eğitim hakkı ellerinden alınıyor...iŞTE SİZE BİR ZİHNİYET...NEREDE SAMİMİYET? YALANA DA KANDIRMAYA DA TOK BU MİLLET..!
Sevgiden bi haber olan siz nasıl olur da fakir fukara hakkı gözetirsiniz, hani diyeceğim o ki önce SEVMEK gerek,Ve sevmenin koşulu böyle atıp tutmakla olmaz...Bu akşam başınızı yastığa koyduğunuz da birkez olsun karşı tarafın penceresine bir çıkın bir de oradan bakın... Kaybınız olmaz iner kendi camınıza geçersiniz... KARDEŞİZ aynı ülkenin evlatları yabancı değil!!!DÜŞMAN hiç değil!! ANLAMAK YOK ÇOCUĞUM ANLAR GİBİ OLMAK VAR, AKIL İÇİNDE SON TAVIR SAÇLARINI YOLMAK VAR...
Sanıyorum ihtiyacımız olan ne mevki nede maddi olması gereken SEVGİ...
İyi avukat haksızı haklı çıkarandır.
İyi avukatlık yapmışsınız. Ama bu davanızda haklı olduğunuz anlamına gelmez.
Kaleminiz iyi.
Lafı da dolandırıp durmuşsunuz ve edep sınırlarını zorlamışsınız.
Neredeyse yapan değilde seyirci olan suçlanmış.
Gazetecilere saldıran suçlular geldi aklıma.
Yapan da dava arkadaşınız.
Ortaya çıkaran da.
Doğruları araştıran Türk adaleti ve Ak parti hükümeti.
Adamların ömürleri SOL'un pisliğini temizlemekle geçiyor.
Hangi namustan bahsediyorsunuz?
Hadi Allah' ıslah etsin .
"C.H.P eski genel başkanı Sayın Deniz Baykal’ın istifası ile sonuçlanan olayın, komplocuları, bilhassa hükümet tarafından ortaya çıkarılmaz ise, Bu Türk siyasi tarihi açısından, bundan sonra, buna benzer olayları yaşayacağımızın bir miladı olacaktır."
Komplo mu dediniz...Siz buna inanıyor musunuz sahiden...Bu Türk siyasi hayatı için bir rezilliktir ama, temizlemek hükümetin görevi değildir...Köpek davası, bebek davası derken Menderesi astılar...Hey gidi ki, ne hale gelmiş siyasi ve insanı ahlak...ŞİMDİKİLERDE UTANMA DA KALMAMIŞ...
Komploymuş...
aynur engindeniz tarafından 8/2/2010 5:02:19 PM zamanında düzenlenmiştir.