- 566 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOCUK
Sahilinden geçerken nemlendi alnım.
Ter damlaları sıvadı nokta nokta tenimi.
Dudaklarının degdigi yerler gül açtı bülbüle hasretken.
Oturdum ve kalemimi elime aldım.
Sen vardın bu sefer. Bir nehir gibi doluyordun hayatıma. Adım oluyordun be çocuk. Beraber soludugumuz havanın formülüne karışıyordun. Bağımlılık yapan bir zehir gibi geçiyordun damardan can-ı yürege. Ciğerlere doluyordun, nefesleri yakıyordun. Hayata karışıyordun. Beraber koşuyorduk. Ney’imizin tınısı kulakları bayram ettiriyordu.
Hicazkâr nagmem buselik makamının bir perdesinden havalanıp toprağa karıstı, senin topragına. O an dinledim, eyledim, söyledim ve senin sazının teline çizmeye karar verdim gözlerinden tetik düşürmeye ramak kala. Sana bir şarkı yazdım ve adını sen koydun. Ardından nihayet dile geldi güneş ve yağmur. Bir hikâye anlattım sana. Haykıran yağmur seni diledi gökten. Gök gürledi ve güneşe yağmuru def etmesini söyledi. 3 adımda. 1. adım sen, 2. adım ben, 3 adım biz.. O’na yer yok artık sanmıstım. Yağmur yagdı evet, ama senin harflerinle doldurdu zihnimi.
Gemiler kornalarına bastılar.
Acı bir siren sesi kulagımda, kulagında.
Vakit gamlı şubatı 3 vururken;
Tık tık tık, hosgeldin ayrılık,
bir çesit sarhoş farkındalık..
Sahilinden geçerken nemlendi alnım.
Yagmurla karışık ter damlaları aktı suratımdan.
Tetik düşürünce nihayet rimellerim aktı, kahretsin.
Dudaklarının değdigi yerler pütürleşti.
Kalktım ve kalemimi bıraktım.
Sahilini terk etmek batmaz artık bana sanıyordum küçük bir çocuk bir aptalca.
Seninle, sana, çocuk gülüsünle, neşter bakıslarınla,
Hazana 5 kala beyazlasan birkaç tel saçına taparcasına.
Haydi, bir 3 adım daha; PEK YAZIK, PEK YAZIK, PEK YAZIK!
Çocuk seni sevdim, korktun.
Çocuk.. büyüdün adam oldun sandım, yanıldım.
Çocuk sen doğmayacak çocuğumun üstünde mavi bir lekeyken ben çoktan onun bir parçası oldun sandım.
Öptün ve sahilinden geçerken nemlendi alnım,
vefaya tok bir biçimde..