- 536 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
MASAL BİTTİ...
Küçük heyecanlardan, mutluluk pırıltılarından, acemi telaşlardan, yaşam sevinçlerinden ne kaldı geriye. Uzun bir süredir ne kadar durağan herşey. Çok değil, sadece bir yıl önce bu zamanlar nasıl da anlamlıydı hayat; kelebekler misali nasıl da kanat çırpıyordum dört bir yana. Nehirler gibi çağlıyor; güneş gibi ışıldıyordum o zamanlar... Çünkü sen vardın dünyamda; seni görebilme ihtimaliydi beni mutlu kılan; sesini duyabilme, gözlerinin içine bakabilme, geriye kalan herşeyi dışarıda bırakabilme ihtimali...
Daha biz nasıl olduğunu anlamadan, daha birbirmize sorular sormaya başlamadan, öyle bir anda bir masal dünyasının kapıları açılmıştı önümüzde; kapılmış gidiyorduk kalbimizin sesine.
Ama bitti masal... Bir daha geri dönmemek üzere çok uzaklara gittin sen, giderken benden bir parçayı da yanında götürerek. Karanlıkta kalmış küçük bir kız çocuğunun oyuncaklarına sarıldığı gibi hatıralarıma sarılıyorum yüzünün çizgilerini unutmaktan, sesini bir daha hiç duymamaktan, gözlerinin içine bakamamaktan ölesiye korkarak.
Cam kırıklarıyla dolu kalbim her nefes alışımda biraz daha acıyor. Şimdi buğulu bir camın ardından baktığım anılardan başka ne kaldı geriye. Masal perisi başka zamanlarda, başkalarına o büyülü dünyanın kapılarını açmak üzere gitti; işte böylece biz nasıl olduğunu anlayamadan bizim masalımız da bitti...