teşhirciyim teşhircisin teşhirciyiz
Sıcak olduğu için pencereyi açtığım bir yaz akşamıydı. Hava öylesine nemli ve sıcaktı ki tüm vücudum serseme dönmüştü ve serinlemek amacıyla perdeleri çekip Tanrının bir lütfu, ufak bir hava esintisi yakalamak için açtığım pencereden karşı komşumu gördüm. Daha önce hiç konuşmadığım ve hakkında hiçbir şey bilmediğim komşumla göz göze geldik. Çekici bir kadın olduğunu belki de ilk o zaman fark ettim. Ertesi gün ev sahibim yanıma kadar gelerek evin içinde çıplak dolaşmamam gerektiğini söyledi. Komşular rahatsız oldukları için şikâyet etmişler. İlk başta ev sahibimin bana ilettiği şikâyet üzerine kızarak bağırmak geldi içimden ama sonra gülümsedim ve aklıma geldikçe hala gülümserim. Çünkü penceremin önünde, üzerimde atletle görünen çıplak kollarım karşı cinste istek uyandırmak yerine amele pazarında boy gösteren kalifiye bir işçiyi anımsatıyordu. Üstelik çıplaklık suçunu işlerken evimin sınırları içindeydim. Teşhircilik sevmediğim bir sapkınlıktır. İşte, geliyoruz kilit noktaya. Komşum gür saçları, giydiği dar penyesi ve oradan buradan saçılan etleriyle benden daha fazla görsel bir canlı gibi duruyordu. Ancak teşhircilik yapan bendim. Suçlu bendim. Kocaman İstanbul’da cirit atan onca çıplak baldır, dekolte, kalça varken çok kısa bir anlığına teşhirciliğin merkezine ben yerleştirilmiştim.
Sözde çağdaşlık gereği teşhirciliğe elverişli konuma gelip bu hususta zirveye oturanlar kadınlardır. İliklemekte es geçilen bir yaka düğmesi, bir beden dar pantolonlar, püfür püfür mini etekler ilk başta yoktu arkadaşlar. Ve inanın bana, bir gün bir terzi çıkıp mini eteği icat etmedi. Ucundan gösteren her elbise kadınların isteğiyle şekillenmiş ve bir nevi evrim geçirmiştir. Dekolte sahibi bir kıyafet az muhafazakâr bir kadın tarafından benimsenecektir. Ancak çok çağdaş bir kadın (!) çağdaşlığıyla orantılı olarak dekoltenin sınırlarını aşağıya çekecektir. Ucundan göstermenin rakibi anca daha fazla göstermek olabilir. Meraklı bakışları, ilgili nazarları bünyesinde toplamayı arzulayan bir kadın, o günlük egosunun açlığının seviyesine göre gardırobundan ustalıkla planlanmış elbisesini çıkarır. Bu giyinip kuşanma oldukça hesaplıdır. Çağdaş kadınımız kendisini değersiz, çirkin bulduğunda giyilecek elbise daha fazla bakışları üzerinde toplamayı hesapladığı için vücudun daha az kısımlarını kapatmaya yönelik bir seçilime uğrayacaktır. Çıplak baldırlara, dar kalçalara, ortasında bir çizgi beliren dolgun göğüslere erkekler ilgi gösterir, bu doğru. Ancak gösterilen ilgi saydıklarımla sınırlı kalmakta ve canlılığın oluşumuyla DNA’mıza kazınmış üreme içgüdüsüyle hareket eden tüm erkeklerde bu ilgi cinsel bir amaç gütmektedir. Çıplak vitrin mankenlerine, şişme kadınlara, hatta damacanaya gösterilen cinsel ilgiyi kadınların bu derece üzerine çekmeye çabalaması bir hata gibi duruyor ancak bu hata da şöyle bir yanılsama da mevcut; ilgili gözleri üzerinde toplayan bir bacak sahibine aittir, sırf bu yüzden ilgi gösterilen bacağın sahibi olan kadın gururlanmalıdır. Eğer bir kadın, giydiği dar pantolonun şişirdiği poposuna yoğun ilgi toplayabiliyorsa övünmeyi hak ediyor demektir çünkü bu onun oluşturduğu bir değerdir. Öyleyse o kadın harikadır. Daha dar bir pantolon yok mudur?
YORUMLAR
Birazda şekile önem verseydiniz keşke.
Çok tıkış tıkış bir yazı olmuş.
İçerik ve konu fevkalade güzel.
tebrik ettim ama.......
Siz de tamamen içini gösteren bir tül yerine kalın bir şey taksanız keşke.
Otobüs örneğindeki gibi gösteren de kabahatli. Canım sen bakma denmiyor.
Göz takılıyor.
Sen bakmaz mıydın senin gibi gezen bir kıza?
Baki selam.