- 564 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SEN YOKSUN
Bu, sabah masmavi bir güne uyanıyorum.
Rıhtıma yanaşan gemileri izliyorum...
Sen yoksun…
Galata köprüsü üzerinde balık tutanları, umutla atılan her olta da hayata tutunmaya çalışan insanların sabırlı bekleyişini gözlemliyorum...
Sensizliğin boşluğunda…
Maviliklere doğru bir kuğu gibi süzülen vapurların, sağından, solundan, üstünden, bir bu yana, bir o yana uçuşan martıların, vapur düdüklerine karışan çığlıklarını, sessiz çığlığın hüzünlü ıslığında garipleşiyorum.
Bir Garip Orhan Veli’yi hatırlıyorum.
Gün olur,
başıma kadar mavi;
Gün olur,
başıma kadar güneş;
Gün olur, deli gibi...
Böyle bir hayatın çok güzel olduğunu düşündüğümden değil, Martıların tüyleri, kanatlarındaki telaşı fark edecek kadar onlarla ilgili olabilmeyi kıskanıyorum.
Ya da, çiçeklerin gürültüyle açmasının farkına varabilmek…
Topraktan çıkan dumanın, gürültüsünü duymak istiyorum…
Bunları duymayınca da Garip oluyorum işte…
Kız Kulesi çıkı veriyor karşıma.
Hero ile Leandros’un hüzünlü aşklarını anlatan hikâyesi usuma düşüyor.
Senin selamını gönderiyorum…
Kız Kulesi’ne…
Bir yanım; Karadeniz oluyor.
Karadeniz’in asi dalgaları sahildeki kayalara vurduğunda, oluşan oyukların bıçak gibi keskinliğini; zaman içinde oluşan sarkıtların yüreğe batışını, kanattığını hissediyorum…
Sensizliğin sonsuzluğunda…
Eviriliyorum… Galata Köprüsü’ne…
Karşım da! Boğaz Köprüsü,
Deniz’i Bahar’a bağlayan ihtişamıyla bana bakıyor.
Boğazın serin tiril tiril esintilerinde senin kokunu alıyorum.
Vapurlar mavilikleri yararak ilerliyor; dalgaların beyazlıkları gözlerimi kamaştırıyor. Rüzgârın esintileri; dalgaların toz su zerrecikleri yüzüme vuruyor. Güneşin sıcaklığı senin elinin sıcaklığı gibi içimi ısıtıyor. Güneş ışınları, toz su zerrecikleri dans ediyor. Sonra; senin siluetini görüyorum masmavi suyun üstünde…
Yüreğimde eskiye dair ne kadar acı ve hüzün varsa, mavi sular da yıkamak…
İlkbahar’ı kucaklamak, kavuşmak istiyorum…
Topkapı Sarayı gözüme ilişiyor...
Topkapı Sarayı’nın dehlizlerine kapatmak istiyorum; geçmişin ne kadar acısı, hüznü, sızısı varsa… Kubbelerinden yansıyan parlaklık, senin gözlerinin ferini anımsatıyor.
Sensizliğin ıssızlığında…
Sen.
Esirliğim ve Hürriyetimsin,
çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,
sen memleketimsin,
sen ela gözlerinde yeşil hareler,
sen büyük, güzel ve muzaffer ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin…
“Gün Olur” şiiri, Orhan Veli Kanık, alıntı
“Sen” şiiri, Nazım Hikmet, alıntı
Deniz Bahar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.