- 660 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
çağır beni
Çağır beni!
Kaybolup gittiğim boşluklar lâmekân kılmış varlığımı. İsmime mekân kıl dudaklarını. Bir soluk alımlık ömrü olsa da ismimin, dudaklarında, razıyım o bir anlık vuslata.
Ki aşk değil midir anlık vuslatlara rıza?
Çağır beni!
Bir rüzgârın kollarında esirken saçlarım ve asıl esir kılınmak istediği mekânken dudakların, çağır beni. Bir buselim ömrü olsa da saçlarımının dudaklarında, razıyım o bir anlık vuslata.
Ki aşk değil midir dudaklarının, saçlarımda açtığı yara?
Çağır beni!
Bir çöl susuzluğunda kurumuşken avuçlarım ve vazgeçilmez duamken dudaklarının avuçlarıma bıraktığı ab-ı hayat, çağır beni. Mekân kıl avuçlarıma dudaklarını. Azad et suya hasretlikten. Avuçlarımda hayata nişane kılınmış çizgiye soluğunu bırak. Bırak ki, hayatım üzerine bıraktığın soluk, soluğum olsun. Bırak ki, hayatım dediğimin her zerresi seninle dolsun. Bırak ki arınayım, bırak ki tamamlanayım, bırak ki baştan ayağa senden ibaret kalayım.
Çağır beni!
Bana her dokunuşunun nihayeti ölümlere gebe bıraksa da yüreğimi çağır beni. Yazgısı ayrılığa meyilli bir aşkla halvet, ölümle koyun koyuna uyumak olsa da çağır.
Ki aşk değil midir, leylî vakitlerde, onulmaz ateşler içerisinde, koynunda uyanılan ölüm olsa bile, tebessümle boyun eğebilmek kadere?
Çağır beni!
Bir iftiranın karanlığından kaybolmuşken ben, kara bir iz çalınmışken iki kaşım arasına; hasılı arkadan yırtılmışken gömleğim ve adımlarım bir zindana giden yolu sürerken çağır beni. Mağduriyetime sebebin, üçüncü bir dilden dökülen ağulu kelâmlar olduğunu bilmeden çağır.
Ki aşk değil midir, tüm kara çalınmışlığına rağmen sarıp sarmalamak bir yağmur aydınlığıyla sevdiğini?
Çağır beni!
Lâmekanlığımla, zindan karanlığımla, yusuf yalnızlığımla çağır!
Çağır beni!
Alnımda bir iftiradan arda kalan süveyda ile çağır!
Çağır beni!
Arkadan yırtılıp da paramparça olmuş gömleğimle çağır!
Çağır beni!
Bir iftira zindanlara mahpus kılmışken beni, gömleğimin önden yırtılmamış olmasına şükretmemle çağır!
Çağır beni!
Çağır beni!
Zira sevdanla halvet oldum, yolumuzun ayrılığa uzandığını bile bile.!
Zira sevdanla halvet oldum, ayrılığın ölüm olduğunu bile bile!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.