HER ŞEY PARÇA PARÇA BİTER...
Her bitim aslında yeni bir başlangıçtır.Her şeyin bittiğini sandığınız, tüm ümitlerin tükendiğini düşündüğünüz bir anda, titrer ve nefes alıp verdiğinizi hissedersiniz. Yaşıyorsunuzdur.Hayat devam ediyordur.Ayrıca hiçbir ilişki de bitmek için başlamaz.Bitti sanıldığının sonrasında yaşama bağlayan, hayatı anlamlı kılan olayların başlangıcıyla yüzleşirsiniz.Nihayet geçti artık kabus dolu günler dersiniz.Sanki yeni doğmuş, yaşama yeni başlamış gibi hissedersiniz kendinizi.Gözleriniz daha bir parlak bakar, kulaklarınız daha tiz duyar, yüreğiniz daha bir başka çarpar.Değişik bir heyecan kaplar içinizi.Beklenen gelmiş, aradığınızı bulmuşsunuzdur.Olanca gücünüzle yaşama bağlanmış, tutunmuşsunuzdur.Çünkü o size böyle demiştir.Gerekli gücü vermiştir.Sevginin aşamayacağı bir engelin olmadığına inancınızla, tüm yüreğinizi açmışsınızdır.Her şey farklıdır artık.Değişmiştir yaşam şekliniz.Duramazsınız ayaklarınızın üzerinde.Uçmak istersiniz kuşlar gibi.Oysa kanatlarınızın yolunduğunu ve henüz büyümediklerini unutmuşsunuzdur.Havalanamazsınız.
Ne var ki, bu yeni başlangıcın da sizi aynı akıbetle baş başa bırakacağından habersizsinizdir.Ve nedense bunun da sorumlusu hep siz olursunuz.
Karşılıklı dualarda olmak, geleceğe dair hayaller kurmak ve sevgilerden doyumsuzca bahsetmek rutin hale gelmiştir.Her şeyinizle teslim olursunuz.Yaşamın tüm acı gerçeklerine rağmen bir saniye sonrasını düşünmeden anı yaşarsınız.Ertelemeden.Derin bir inanmışlık vardır.Tüm bedeninizi kaplamıştır bu.Bir takım evhamlar sarsa da yüreğinizi konduramazsınız.Dualarındasınız, dualarınızdadır.Her fırsatta görüşür, yaşanmamışları yaşar ve yaşatırsınız.Hayat güzeldir.Mazinin acısını çıkarırcasına, adeta geçmişten intikam alırcasına günü yaşarsınız.
Biraz zaman geçer.Eller tuşlara daha seyrek uzanır.Gözler telefondan uzaklaşır.Güne ilk açılan gözlerin mahmurluğu içinde, yıkanmamış yüzünüzle, yarı uykulu bir sesle aramalar bitmiştir.Bunlar ilk habercisidir çöküşün.Sonrasında; her fırsatta dakikalarca yapılan konuşmalar giderek azalır."Merhaba, nasılsın ve iyi çalışmalara " dönüşür ve "öptüm"le de noktalanır.Adım adım yaklaşılır bitime.Bilirsiniz ama kabullenemezsiniz.Rutindir bu durum.Konuşacak konu bulamazsınız.Bitmiştir yürekten gelenler.Dil telaffuz edemez sözcükleri.Bir zamanları düşünürsünüz.Hiç bitmeyen sözcükleri.Nereden geldiği belli olmayan...Ama artık öylesine sıradanlaştırılmıştır ki, kolay söylenenlere terk etmiştir yerini...Canımlar, aşkımlar, öptümler ve seni seviyorumlar.Birlikte yaşanılanların koca bir yalan, bir riya olduğunu anlarsınız.Ve gözleriniz nemlenir.İçiniz burkulur.
Oysa, vazgeçilmezdi hani...onsuz olunamaz, nefes alınamazdı hani...ve hep dualardaydı...Çok, çok uzaklarda olunsa bile özlenmeyendi o.Çünkü uzakta değil her daim yanınızda biliyordunuz.
Günler geçer, görülen rüyalara göre yönlendirilir yaşam.Ve en dürüst olanın kendiniz olduğunu varsayarak suç ve yetersizliği hep karşıda ararsınız.Dualar yerini beddualara ve hatta küfürlere terk etmiştir artık.Oysa, tüm olumsuzluklara rağmen yaşanılanların hiç mi hatırı yoktur.Ve bir zamanlar sevdiğinize inandığınızın kötülüğünü nasıl ister o yürek.?Düşünürsünüz; hani nerede bizim o ölümsüz dediğimiz sevgimiz.Hani nerede o anahtar?Başladığı gibi bitmiyor ilişkiler.Anlarsınız, kanınız uyuşmamıştır.Ve HER ŞEY PARÇA PARÇA BİTMEYE MAHKUMDUR...Yaşam bile...Parça parça...
Boşuna değildir aramaların seyrekleşmesi, boşuna değildir sözcüklerin yitirilişi...Birlikte olamamalar.Yoktur değişen bir şey...Siz hödük (!) o mükemmeldir.Yaşam onun isteğine göre şekillenecektir.Teslimiyetin bedelidir yaşadıklarınız. Hüsran kaçınılmazdır.
Hayat denilen her şeyi yaşatıyor insana.Tüm olumsuzluklara rağmen de dayanma gücü ve yaşam arzusunu tüketemiyor insanoğlunda.Önemli olan da bu galiba.Bazı şeyleri kabullenemeseniz de...
Ist. 28 Temmuz 2010
Aydın.
YORUMLAR
katılmamak mümkünmü o kadar gercekci bir anlatım olmuşki ders niteliginde bir yazı neden böyle oluyor acaba demek sorgulamak lazım acaba sevgiden bıkılıyormu ondanmı soguyor sevgiler o kadar cok severken başıma gelmediki bilmiyorum düşündürücü bir yazı okudum begendim saygılarımla...
MeLek Tiryaki tarafından 3/15/2015 8:12:31 PM zamanında düzenlenmiştir.
Peki bir kadın sevdiği kişiden ne zaman ve nasıl vazgeçer sizce? Bir kadının her... şeyi ve tüm duygularını ardında bırakıp gitmesi hiç kolay değildir aslında! Kadınlar ilişkilerine ve sevdiklerine çok daha fazla bağlıdır. Sonuna kadar savaşır bir kadın aşkı ve erkeği için, her türlü fedakârlığı yapar. Çoğu zaman karşılık göremese de sevmeye devam eder. İçi acısa da, yüreği sızlasa da sevmekten vazgeçmez. Karşısındakine sevme güvenini o kadar hissettirmiştir ki, erkek kendinden emindir. Ne yaparsa yapsın kadının kendisini her daim seveceğini düşünür. Ama işte bu noktada yanılır. Bilmediği bir şey vardır kadınlar hakkında. O da bir kadının kendisine yapılan her şeyi biriktirdiği ve unutmadığıdır. Bir anda olmaz bu karar veriş, günün birinde tüm duygularını da yanına alıp çeker gider kadın usulca erkeğin hayatından! Nereye mi? Kendisine sevgiyle açılmış gerçek bir aşka tabii ki…
Kadınların istediği sadece biraz ilgi ve şefkattir aslında! Siz hayata ne verirseniz o da size aynısını geri verir örneğinde olduğu gibi, karşınızdaki insana ne verirseniz ondan da o kadarını alırsınız. Her şeyin tükendiği gibi, sevgiler de bir gün tükenir. Hiçbir şey vermeden sevilmeyi beklemek olmaz, olamaz! Ve bir gün gelir, sizi karşılıksız seven insan da yorulur artık. Beklemekten ve böylesi bir sevgiden usanmıştır. Şarkıda da dediği gibi denemiştir defalarca kadın erkekten arta kalanlarla! Kendisini yalnız ve onsuz bıraktığı anlarda bile ona dönmüştür hep! Ama sevmek ilgilenmektir, bağlılıktır, güvendir, özveridir. Sevgi paylaşılınca güzeldir. İşte bu duygular yok olmuştur kadında zamanla. Mantığı kalbinin önüne geçmiştir..
Bir kadın ne zaman gerçekten vazgeçer bilir misiniz dostlarım? Sevgisine karşılık alamadığını hissettiği zaman! Erkek kadının hala kendisini sevdiğini zannederken kadın çoktan sevgisini kalbine gömerek uzaklaşmıştır. Belki bu karar çok kolay olmamıştır, ikilemde kalmıştır uzun bir süre, amaçsızca sokaklarda dolaşmış ve düşünmüştür saatlerce! Aklı sarsıntılarla yorgun düşmüş, bilinci kamaşmış ve bir kaosun ortasında bulmuştur kendisini. Ama en sonunda vazgeçme kararını vermiştir zor olsa da, bunu yaparken de dönüşe dair tüm kelimeleri lügatinden çıkarmıştır. Vazgeçmiştir belki kalbini arkada bırakarak, ama aklını yanına almıştır. O yüzden bu kadar kolay gidebilmiştir. Her seferinde bıraktığı açık kapılar artık kapalıdır sonuna kadar..
Ve bir sabah kalktığında gülümseyerek aynaya şöyle der kadın: "Günaydın, gittim ben.. Vazgeçme kararını verdiğinde fonda Sezen’den şu cümleler dökülmektedir: "Ben senin hayatından gittim oğlum, hadi yerime koy birini koyabilirsen"…Aydın bey kutlarım sizi , saygı ve sevgilerimle
can.er
Yorumunuz için çok tşkkr ederim.
Merhaba arkadaş ne güzel yazmışsınız.kıymet bilmeyen biri imiş boş verin gitsin üzülmeye değmez. Ben sevdim dersem sevgimin ardında dururum ve sevdiğimin önüne canımı sererim, herkesten sakınır kıskanırım!Karşımdakinden de beklerim.Gerçek seven sevdiğini üzen değil kol kanat gerendir.
Onu hiç bir şeye değiştirmeyen, her yerde yanında olandır yalnız bırakmayan koruyan dır bence.
Yazınızda çok güzel anlatmışsınız demekki değer verilecek biri değilmiş. Selamlar Saygılar.
emine erdem tarafından 7/29/2010 11:55:48 PM zamanında düzenlenmiştir.
can.er
Yorumunuz için tşkkr ederim.