- 602 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Mai
Bir ben var şimdilerde benden çok uzak. Gözlerinin griliklerinde kendimi arıyorum. Nerdeyim ? Parçalara ayrılmış kalbim soluk tırnak izlerimin sarımtraklığında ismini zikrediyor, hala atıyor.. Oysa nasıl inandırmıştın beni yeni bir doğuş aşamasında mavinin güzelliğine. Sevmek üzereydim gerçekten, heryer grilere, mavilere boyanırken. Umrumda değildi kar beyazı kefenimi lekeleyebilecek kan kırmızı yüzüstü hayalkırıklıkları.
Kendimi avuttum fani gülüşlerle. Alıkoyamadım, düşüncelerim de maviye boyandı.. Maviliklerle dalgalanan özgürlüğün gönderi bir memlekette doğmuştum ben ne de olsa, belki de o yüzden ben kayıp Can’ı sen de bulmuduğumu sanmıştım. Ne önemi var ? Bir baktım sen oluvermişim zaman bereketsiz topraklarını üstüme gömerken, hiç fark etmemişim. Meğer bereketsiz bozkır topraklarının altında boğulmaya ramak kalmış, ama oda umurumda değilmiş ki ; içim senin içindeymiş, tıpkı sen gibi olmuş dolduramasa da yokluğunu kendi kendine.
Yutkunmuş, tıkanmış, dönüp çevresine bakmış donakalmış.. Şakaklarımdan akan hasretimin alazları da seni aramış durmuş viran yurdumda. Zalim zalim gülüyor musun bana ? Oysa bende gülüyorum lakin kanıyorum da, sen de kanıyor musun ? Hala hatırlıyorum taptaze; beklemiştim 8 vakit ya ben geceleri düş kırıntılarımdaki senle oyalanıp dururken. Nefesinin gücüne özlemle.. dudaklarından çıkacak hecelerin dumanıyla yerle bir olmaya çoktan hazır, ama zangır zangır titreyerek.
Cevap geliyor nihayet; acımadım. Nazım’ın Mavi gözlü devi.. Keşke.. Ama yine de sen üzülme ne olursun, penceremden doğacak güneşi beklerken yok oluşunla ıslanan gözbebeklerimi mandalla ipe asıp kurumasını bekleyeceğim ben. Hem beni boşver. Sen zor kadere emanetsin.. Elini bıraktım. Buz kesildi, buz kesildim.. Cennet mavisinden buz mavisine dönmekteyim.. Can’ım buzlarını eritebilecek bir gıdım ılık su arıyor.. Cansuyum.. Belki başka bir yerde başka bir halde tekrar akmaya başlar..