- 894 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BU BENİM MEMLEKETİM.
BU BENİM MEMLEKETİM.
Abdullah Çağrı ELGÜN
[email protected]
Bana "Neredensin?" diyen yabancılara içtenlikle ve bütün yürekliliğimle Türk milletindenim, İslâm ümmetindenim diyorum. Türk olmayı şereflerin en yücesi sayan atam Kültiğin, Bilge, Tonyukuk ve Timur, Ali Şir Nevâi, Kaşgarlı Mahmut gibi ben de şereflerin en yücesi, payelerin en değerlisi, rütbelerin en yükseği sayıyorum.
Türk tarihinin her devresinide hiç de haketmediği halde çok haksızlıklara uğramış, çokça katledilmiş, hemen her rakibi tarafından ırkî olarak yeryüzünden silinmek istenen tek bahtsız Türk’tür. Buna karşılık savaşlardaki tavrında, rakiplerini yenişinde, esirlere karşı davranışında bile asildir Türk. Zorlamayan, ezmeyen, yıldırmayan, öldürmeyen, katletmeyen ve hiç bir ocağı haksız yere söndürmeyen Türk... Bir ırkı, bir nesli, bir ümmeti yoketmeyen Türk.
Somali(35O), Senegal(400), Gambiya(400),... seninle hür yaşadılar. Senin bayarağının gölgesi ve senin bayrağının saltanatında, senin birer şehrin, senin birer eyaletin olarak efendi oldular.
Sen aldığın vergilerden kat kat fazlasını geriye verdin. Verdin hep verdin... Yol yaptın verdin. Köprü yaptın verdin. Okul yaptın verdin. Cami yaptın verdin. Kilise yaptın verdin. Sinegog yaptın verdin. Yaptın çünkü senin inancın, insan gönlünde esir ve köle yaratmayan bir Allah iman etti. Sevdin; çünkü senin gönlün yeryüzündeki bütün insanları hoşgörüyle kucaklayan ve hiç bir gönülde esir yaratmayan Allah’a inanır.
“Elif okudum ötürü
Pazar eyledim götürü
Yaratılmışı hoş gör
Yaratandan ötürü” diyen Yunus’u yetiştiren hoş görünle kucakladın insanlığı...
Dünyanın her yerinden kovduğu Museviler’e kendi toprağından, kendi eviniden, kendi ekmeğinden veren de senedin.c Türk İslâm’ın getirdiği ruh güzellliği. Türk’ün et ve kemiğine öylesine işlemiştir ki, dünyadan yok etmek istenen Yahudiler’e barınabilecekleri evi ve yurdu yine sen verdin.
Tarihin hiç bir döneminde hayatlarına kasıt olmaksızın, memleketlerine girilmeksizin, dinî ve millî bakımdan kutsal yerlerine hakaret ve tecavüz edilmeksizin Türk’ün öldürdüğü, ne bir topluluk ne de bir insan gösterilemez.
Küreselleşen dünya Türk’ün Müslüman ruhu, Müslüman gönlü genişliği sayesinde şereflenecektir. Küreselleşen, globalleşen, toplanan bir ve beraber olan dünya, Türk’ün Müslüman vicdanı, hoşgörülü ruhu ile yeniden şereflenecektir. Köle yaratmayan bir Tanrı’ya inanışındaki:
"Gel, kim olursan ol yine gel !..
Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir,
İster kafir, ister putperest, istersen,
Bin kez tövbeni bozmuş ol yine gel..." diyen Mevlânâ gibi insanlığı ve dünyayı kucaklayacaktır.
Gelecekte Müslüman Türk milleti, milletleri, devletleri, cemiyet ve toplulukları tarihte binlerce yıl adaletle yönettiği gibi Osmanlının oğlu, Osmanlının veliahtı, Osmanlının varisi Türkiye de devletleri hiç şüphesiz, bunca deney, tecrübe bilgi ve birikim, çağdaş ilim ve teknolojiyle atalarından daha mükemmel ve daha huzur ve refahla yönetmesini bilerek mesut ve bahtiyar edecektir.
İşte burası benim memleketim, bu benim milletim, bu benim ümmetim, bu benim devletim Türkiye’dir...
Kaynaklar:
1) Yunus EMRE; Yunus Emre Divanı, Risalet’ün Nushiye
2) Türkiye."Stop." Evvel Zaman Muammer ERKUL 17 Aralık 1999. Cuma. İbni Sinâ.Dr.Cemal ARABACIOĞLU.Çukurova Ünv.Yay.No: 8.s.43
3) Türkiye."Stop." Evvel Zaman Muammer ERKUL 17 Aralık 1999. Cuma
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.