KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
ESKİCİ
BİZ ESKİMİŞ MİYİZ ?
Cumartesi gecesi Topkap’ı Saray’ında ünlü bir operayı izledim."Zaide’ operalarından Saraydan Kız Kaçırma!
Çoğunuz bilirsiniz bu opereti bugüne kadar çok dilde sergileyen opera sanatçıları oldu.Fakat Topkapı Sarayı gibi mistik bir ortam ve ünlü bir Alman Opera Sanatçıları ile başbaşa Sarayda canlı canlı kızı kaçırmak...
Zaide sana bakıyor,sen Zaide’ye.Sevdiği için kendisini yerden yere atıyor,ses gürüldedikçe Saray çınlıyor.İyi ki diyorum az da olsa Almanca biliyorum...Aşıkların sevgi dillerinden anlayabiliyorum.
Araya kalın pelerinli bir adam girip alın bunları ayırın derken yeter diyorum bu konu.
* *
Düşünüyorum şu koca Saraya bakarken.Her yer gravür dolu,her yerden kültür akıyor.
Dünyanın tüm tanınmış bestecileri,şairleri,ressamları hatta aşçıları ve de modacılarının bile örnek aldığı tek ülkeymişiz diyorum.Yıllar önce "öylesine okumuştum Evliya Çelebi’nin Seyyahatnamesi’ni,doğrusu mu hafifçe gülümsetmişti bazı satırları.
Sonra incelemeye karar verdim...Biz eskimiş miyiz ya da bitiyor muyuz,bunun farkında mıyız ?
* *
Ertesi gün
Sultanahmetten yukarı doğru çıkıyorum,her yer bar ve kafe!
Arabanızı park edecek yer bulamazsınız,bangır bangır yabancı müzik.Oysa isterdim ki bizi tanıtan neyler çalmalı.
Turistleri özür dilerim kazıklayacak garsonlar kapılara dikilmiş,kirli gömleklerle içeri çağırıyor.Olmaz biz Türküz,gidin Anadoluya hangi kapıyı çalarsanız çalın görün misafir nasıl ağırlanır (soğan ekmek de olsa).
Bakın,
1758 yılında III. Mustafa’nın tahta çıktığını bildirmek için Viyana’ya giden Türk Elçisi Ahmed Resmi Efendi için, o sırada Viyana’da bulunan ünlü koreograf Franz Hilverding, Le Turc Généreux (Gönlü Yüce Türk) adında bir Türk balesi hazırlar.
Düşünün "Gönlü Yüce Türk" neden bu isim,başka isim aklına gelemez miydi ?
Sonra sağıma,soluma dönüp bakıyorum bizim tatlarımız başka isimlerle Fransız Mutfağı,İtalyan Mutfağı,Yunan Mutfağı vs olmuş.
Yapmayın efendiler ben bu mamaları ninemden yerken ninem ne Fransız dı ne İtalyan ne de Yunan.
Kim bunlara dur diyecek ESKİCİ Mİ ?
SEVGİLERİMLE.
YORUMLAR
Her satırına katılıyorum."... gidin Anadoluya hangi kapıyı çalarsanız çalın görün misafir nasıl ağırlanır (soğan ekmek de olsa)." Özellikle bu sözünüze.
Abartısız yapmacıksız samimi bir çalışma.
Kutluyorum.
Sevgiler.
Davidoff
Şu an da bile bazı tv.kanallarında bile bile lades olmayı kabul edip, annesinden gördüğü mantıyı yapmayan insanlar, makarna bolenezi yapmak için yılların şeflerinden onlarca hakarete maruz kalıyor.
O adamlar dünyanın kimbilir kaç ülkesinin, kaç şehrinde, hangi şekillerde o bolenezi yediler.Beğenmediler ya da beğendiler, sen onlara nasıl yaparsan yap beğendiremezsin.
Sıkıysa onlar da senin ninenin açtığı mantıyı açsınlar.
Hadi HODRİ MEYDAN...
O Yüzden ya güreşmeyi bilelim, yada kendimize yer seçelim.
TEŞEKKÜR EDERİM.
Aynur Engindeniz
Saygılar.
Tebrikler, tebrikler, haklısınız biz eskici değiliz, olmamalıyız.
İnsan dilinden utanır da ,müşteri çekmek için dahi olsa, yabancı dilde isimlerle reklamını yapmaz.
İbretle okunacak bir yazı, saygılarımla.
Hay ağzına sağlıkkk! Ben de bu yabancı isimleri bir türlü hazm edemiyorum. Sahi ne zaman Türkçeleşecek o dükkanların ismi de Türistler Türkiye'ye geldiklerini anlayacaklar? Bana göre yazın 10 numara.
Türk olduğumuz için ve Türkçe isim istediğimiz için.
Tebrikler Davidoff...
sevgilerimle...
Sevgili Davidoff yazınız hepimiz adına yani Türkiye'miz için çok önemliydi. Ben de yakın zaman önce ailemle Side'ydim. Her köşe; tarih kitaplarının canlı örnekleriydi, sanki sayfalarda geziyor gibi oldum.Deniz, kum, güneş çekiyor turistleri burayı.. Bizden çok yabancı sahipleniyor. Elinde fotoğraf makinası kare kare poz yakalıyor. Yani sırf güneşe karşı yatıp bronzlaşmıyor. Neden bu kadar meraksız hele yeni nesil bırakın Anadolu'muzun eski uygarlığını, Cumhuriyet Tarihimizi bilmiyor ve gereksiz buluyor. Banane kim ne yapmışsa diyebiliyor. Bu ülkenin topraklarını elin yabancısı bizden iyi biliyorsa biz utanmalıyız.
Çok anlamlıydı yazınız. Tebrik ediyorum. Baştan sonra haklısınız. Saygı ve selamlarımla..
