- 625 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
NEDEN Mİ BÖYLEYİM ?
Beni kimse sevmiyor. Herkes bana zavallı bir insan gibi bakıyor. Eğriş- büğrüş olmuş bacaklarıma ve iyice kuruyan vücuduma acıyarak bakıyorlar.
Akşama kadar gezerim. Hiç durmam. Beni gezmek rahatlatıyor. Rahatlamıyorum aslında. Yaşadıklarım, benim içimde kopan fırtınaları bu şekilde unutmaya çalışıyorum. Yaklaşık, on beş senedir böyleyim.
Ben, çok güzel bir kızdım. Alımlı ve çekiciydim. Bir bakan, bir daha bakardı. Varlıklı sayılabilecek bir ailenin de kızıydım. O zamanlar, parmakla sayılacak kadar varlığa sahip bir aileydik. İki de ağabeyim vardı.El bebek gül bebek bir şekilde büyütüldüm. Evin en küçüğü olarak dünyaya gelmem de benim için avantajdı. Beni çok seviyorlardı o yüzden. Maskotuydum ailemin.
İyice serpilip, etraftaki erkeklerin dikkatini çekmeye başlamıştım. Ben, hiç biriyle ilgilenmiyordum. O zamanlar, okuyan kız sayısı çok azdı. Okuyan şanslı kızlardan biriydim. Ailem, eğitim konusunda, hiçbir zorluk çıkarmadan okula göndermişlerdi. Liseyi bitirmiş ve diplomamı almıştım. Hiç alışık olmadığım ev hayatına alışmaya çalışıyordum.
O sıralardı. Yüreğime ilk kez cemre düşmüştü. Komşumuzun uzak bir akrabasıydı. Yurtdışından gelmişti. Çok yakışıklıydı. Onu ilk gördüğümde, durduğum yere çakılmıştım sanki. Kımıldayamamıştım. Kalbim deli gibi çarpıyordu.
Bir süre bakıştık. O da benden etkilenmiş olmalıydı ki; bana mektup gönderdi. Gizlice buluştuk birkaç kez. Ona aşık olmuştum. O da bana aşkını her buluştuğumuzda haykırıyordu.Hayallerimi süsleyen erkek oydu. Emindim. Yurtdışında eğitimini tamamlıyordu. Bir süre sonra da tekrar gitmesi gerekiyordu. Öyle bağlanmıştım ki ona, ondan ayrılmayı bir türlü kabullenemiyordum.
Gitme zamanı yaklaştıkça, iyice hırçınlaşmış, farklı bir insan haline gelmiştim. Buluştuğumuz zamanlar, onun yanında, uysal bir kedi haline geliveriyordum. Yaşadığım şehir küçük bir kentti. Bu buluşmalar esnasında, tanıdık birileri tarafından görülme olanağı var fakat aşk gözlerimi öyle kör etmişti ki; aldırmıyordum bile. Benim için tek o vardı. Her şey silinmişti. Sadece o ve ben vardık dünyada.
Korktuğum başıma gelmiş ve ailem tarafından bu durum öğrenilmişti. Evdeki baskıya dayanamayarak, bir yolunu buldum ve ona kaçtım. O’nun kollarındaydım. İlk gecemizi, yabancı bir evde ve yabancıların yatağında geçirdik. Bana o gece ;
“ Seni de götüreceğim en kısa sürede. Sen, karımsın artık. Aşkımsın. Her şeyimsin. “ Diyordu.
O gecenin ardından, ailemin ısrarı üzerine evime döndüm. Anlı, şanlı düğün yapacaktık. Ailemi, utanca boğmuş ve rezil etmiştim. Düğünümüz olmuş ve kocam okuluna dönmüştü. O, artık gurbetteydi.
Okulunu bitirdikten sonra geriye döndü. Fakat eskisi gibi değildi. Benden çok uzaklaşmış ve yabancı biri haline gelmişti. Bu duruma anlam veremiyor, onu durmadan sorguya çekiyordum. Her soruşumda bana bağırıyor, beni tokatlamaya başlıyordu. Aileme de bir şey anlatamıyordum. Sineye çekiyordum. Ona kaçmakla, en büyük hatayı yapmıştım. Bir süre sonra, çok az konuşmaya başlamıştım.
Bir gün eve geldi ve bana ;
“ Başının çaresine bak ! Ben gidiyorum. Seni seviyorum, aşığım sanmışım. Başka birine aşığım ben. “
Dediğinde, dünya hızla dönmeye başladı. Her şey karardı. Gözlerimi açtığımda, hastanede buldum kendimi. Bir rüya görmüştüm sanki. O aşk ve sevgi sözlerini sarf eden adam, buhar gibi uçup gitmişti sanki. O gün, çok fazla konuşmamaya karar verdim.
Yine de ailem bana sahip çıkmıştı. Onlar benim ailemdi. Ne kadar hatalı davranırsam davranayım, beni sokağa atmamışlardı. Şimdi ailemden geriye, bir ağabeyim kaldı. O, beni anlıyor en azından. Üstüme gelmiyor.
Evde kalamıyorum. Otelde kalıyorum. Böylesi daha rahat oluyor benim için. Tek üzen şey ise, iki ayda bir otel değiştirmek zorunda olmam. En kötü huyum, sokakta bulduğum eşyaları, odama taşımam.
Belediyenin hiç mi işi yok kardeşim. Benim odamda ne işleri var !
YORUMLAR
Yazalım ama yazdıklarımızla göz açalım...Sizin yazınız aydınlatıcı olmuş bu anlamda.Niceleri var böyle seviyordur ama sahip çıkmak yerine, hak etmek yerine kısadan çözüm sandığı kaçmayı deneyerek hayatlarını alt üst ediyorlar...Ayrıca seviyorum dediği kişi için yine sevdiklerini terk ediyor bu nasıl bir sevgi anlayışı..!İnsan işte şaşıyor böyle hatalara düşebiliryor, ne mutlu ki ailesi sahip çıkana; yoksa perişan hayatlar..
Nermin Kaçar
Evet, iste böyle olmali aileler ne olursa olsun sahip cikmalidir sokaklara birakmamali insanlar evlatlarini.
Özellikle kiz evlatlarini.Toplumda yalniz sokaklara itilen kadinlarin sonlarini cok defa okuduk.Aileler de sorumludur.
El alem acimiyorsa sen tutacaksin.Anne baba olmak cocuklar evlenince bitmiyor.
Olabilir insanlar yanilabilir yaniltilabilir hic kimsenin kizi böyle birseyi haketmez hayatta.Ve ailem üzülmesin diye susmamali ciddi poroblemleri ailesine acmali kadinlar acabilmeli o güveni vermeli bir aile.Acilamiyorsa iste hayattan kopukluk ve psikolojik olarak dengesizlik olabiliyor.Kimbilir o adam ne hale gelecektir.
Ve herseyleri sokaklar atanlarda varsa Belediye hangi birini toplasinki.Gelen gecen atar birileride toplar.
Sanki bir coban lazim halk arasinda bulunan bazilarina.
Yüreginize saglik
Cok yönlü bir yaziydi
Sevgilerimle
hicbitmez tarafından 7/25/2010 12:34:32 PM zamanında düzenlenmiştir.
Nermin Kaçar
Nerminciğim, bu bir kurgu değil bence. O mereklı kulaklarınla, kimbilir kimlerin hikayelerini dinleyip kağıda döktün.
Aslında bu gibi olayları çevremizde çok yaşıyoruz. Kadın çok sevdiği kocasını kaybedince, bulduğu her şeyi toplayıp saklamaya başlamış. Çöp dahi olsa. Olsunda benim olsun demek için. Ee bunu belediyeye nasıl anlatacak.
güzel bir hikayeydi tebrikler... 10 puan...
Nermin Kaçar
Nermin'ciğim çok güzel bir kurgu, anlatımın da merakla okutturuyor.Dileğim, genç kızlarımız yalnış kişilere aşık olduklarını sanarak hata yapmasınlar.Tebrikler, sevgilerimle.
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar
Hatalar hataları doğuyor. Öykünüz çok üzücüydü aslında.. İnsanların ne iken ne olacakları hiç belli olmuyor. Bedelini ağır ödüyorlar.. Teşekkür ederim. Harika bir kurgu ve nefis bir anlatımdı. Sevgilerimle..