- 736 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
duvar
Duvarın yıkıntılarından sağ çıkabilecek miyim?
Taşın biri koluma düştü, kaldıramıyorum artık. Sağ yanım da tutmuyor. Sol elimi kaldırsam. Ama ben sol elimi kullanamam ki. Keşke her iki elimi de kullanabilseydim. Bir gün duvarların üstüme çökeceğini nerden bilecektim.
Sanki kar yağıyor, ne kadar soğuk. Kaç saat oldu böylece beklemedeyim. Hiçbir ses gelmiyor dışarıdan! Hiç kimse fark etmedi sanırım bu yıkıntıyı. Çok mu ara sokaktayım, çok mu uzağım sahile, çok mu uzak bir nefese?.. üşüyorum. Çok soğuk,çok soğuk…dayanabilecek miyim…
Görmüyorum hiçbir şey. Karanlık ortalığı esir almış gibi, güneş bana mı küstü yoksa benim üstüme doğmayı mı unuttu. Yoksa güneşin giremeyeceği girdap köşelerde miyim?
Bir sıcaklık hissediyorum boynumda ,ılık bir su tenimde geziniyor. Su…su…çok susadım. Burada su olması imkansız, peki bu hissettiğim ne? Bu kadar soru işareti fazla artık. Yoruldum. Kan evet kan, duvar yıkılırken bir yanımı kesmiş olmalı. Durmuyor, ne çok kan varmış ben de! Ne çok…
Ağrılarım çoğalıyor, her bir uzvumu yokluyorum. Hangisi daha çok acıyor, kolum mu, bacağım mı, taş altımda ezilen ayağım mı, sağ yanım mı yoksa…yoksa sol… hangisinden vazgeçebilirim? Yürümeden yaşayabilir miyim, yazı yazmadan…güneş hala doğmuyor üstüme, gözlerim ne değerliymiş meğer. Baktığım her yerde koyu bir karanlıkla karşı karşıyayım. Göremiyorum…
“aç gözlerini deniz girsin içeri…” ne uzak bir ses şimdi bana. Açamıyorum gözlerimi, açsam da deniz çok uzakta…
Hâlâ ses yok..
Duvarın yıkıntılarından sağ çıkabilecek miyim?..
Duvar…sağ…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.