rüya
İşte rüya buydu, bu bir rüyaydı.
Böyle deriz zaman, zaman, uyur uyanık gördüklerimize.
Bazen inanılmaz mutluluklara, bazen de, asla olamayacak hayallere yelken açarız bulutların üstünde.
Sıkıca kapatırız gözlerimizi, rüya bizimdir, acımasızlardan korumak için, bizden başkası, olur ya, görmesin diye.
Zamanı yoktur rüyanın mekânı yoktur. İlk gün duyulan haz olur yürek atışında, 18’lik yeni yetme aşk gibi tutulur avuçlarda, sahipleniriz bizimdir, kimse tutamasın asla.
Bazen sabırsız, aceleci; bazen sessiz sakin bekleriz rüyanın devamını, kendi kitabını yazsın, kimse okumasın ama.
Sendir tüm düşünceler rüyada, sendir tüm güzellikler.
Görmeden biliriz bazen aynadaki görüntüyü, adı sendir.
Biliriz sevildiğimizi; bazen tanışıklı, bazen tanışıksızdır, adı sendir.
İzlendiğini bildirir; gölgedir,
Düşündüğünü bildirir; histir,
Korkulardan koruyan,
Her ihtimali arayandır,
Suçlu sevmek, suçluluk hissetmek, gizli, gizemli…
Belki bir şarkı sözünde, belki bir kitap sayfasında bulunan, belli belirsiz bir resim, bir isimdir, adı sendir.
Yaşadıklarımızın bir tarifi yoksa yaşayamadıklarımızın keşkeler’i değil, iyi ki varsın mutluluğunda olmalı uyku saatinin göstergesi.
Bu kadar mı gerçek olur hayalimin ürettikleri,
Gece güneşi görebilir mi insan?
Evet? Hayır! Belki…
Görebilir bazıları ne belli.
Ah keşke elimde sihirli bir değneğim olsaydı şimdi…
NAZ
YORUMLAR
NAZCA
teşekkürler.