Aşk...Her insanın yaşadığı veya da yaşadığını sandığı acı. Acı diyorum çünkü; aşk ilk başlarda heyecan verir insana sonra umut, sonra güven sonra bağlılık duygusu sonra bu bağlılıkla ortaya çıkan hayalkırıklığı...

Evet küüçük bir heyecanla başlar herşey.Yeni bir can,yeni bir ten...Heyecan zamanla umuda dönüşür.Yaşama umudu,mutlu olma umudu,ölesiye sevme, sevilme umudu...Sonra güvenirsiniz ona.Güven olmazsa olmazdır aşkta değil mi? İnsan emin olmadan nasıl yaşar ki...

Ama bazıları öyle sever ki ve sevilmezler ki sırf ayrı kalmamak için görmezden gelir aşkının güvensiz davranışlarını.Sevilmediğini bilir ama hep vardır bir umudu.Bu yüzden güvensizde olsa devam eder aşk denen o acıyı çekmeye ve sonunda daha beterini çekeceğini bile bile...

Bazılarıda öyle güven verir ki insana.Asla yarı yolda bırakmaz dersiniz ve tamda ertesi gün yapayalnızsınız! Aşk bu nerde ne yapacağı belli olmuyor.Hiç beklemediğiniz şeyleri yaşıyorsunuz.İşte o güvendiğiniz AŞKINIZ...Tabi verdi ya o güveni en başta yapmaz sanırsınız.Bir ihaneti , bir yarı yolda bırakmayı , bir yalanı...Ve siz öyle bağlanırsınız ona. Bu bağlılık duygusu size öyle şeyler yaptırır ki tanıyamazsınız kendinizi.

Aşk varsa ortada gururdan söz edemezsiniz.Bir gün size ’gidiyorum’ dediğinde ’gitme, kal’ dersiniz eğer aşkınız gururunuzun önüne geçtiyse...Ama boşunadır artık bu yakarışlar.O çoktan gitmiştir sizden.Ve işte yaşadığınız aşkta son nokta.Bunun adı hayalkırıklığı...Umut ettiğiniz,güvendiğiniz,bağlandığınız o aşk size hayalkırıklığı yaşattı.

Aşk budur işte.Sonu acı olan bir heyecan.Bu heyecan yakar insanı,aşk yakar.Hani derler ya ’biz birbirimize aşığız’ diye. O sözün aslı ’bir gün biz birbirimizi öyle bir yakacağız ki...’ dir.

Bu yüzden aşk ve sevgi farklı şeylerdir.Sevgiyi yakalayan,hak eden öyle şanslıdır ki...Aşk azalır ama sevgi hep aynı kalır.Değerlidir çünkü.Yaşanılası şeydir...

’’seviyorum’’ kelimesinin büyüsü uzun kılar ömrü.Mesela aşık olduğunuz kişinin karşısına çıkarken en güzel halinizle çıkmaya çalışırsınız fakat; sevdiğinizin,sizi sevenin karşısına en çirkin pijamalı halinizle çıkmaktan çekinmezsiniz.Çünkü sizi siz olduğunuz için sevmiştir.Güzel veya yakışıklı olduğunuz için değil! Onun için değerli olduğunuz için sizinle birliktedir.

Peki siz aşık mısınız yoksa birini mi seviyorsunuz? Bir düşünün bakalım.
Şimdi aşık olanlar bu yazımdan ötürü bana kızıyordur.Size söyleyeceğim eğer yaşadığınız ’sevgi’ değilde yalnızca bir aşksa bu yazımı hayalkırıklığını yaşadıktan sonra tekrar okuyun lütfen.NE demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Unutmayın gerçek aşk diye birşey yoktur.Gerçek sevgi vardır. Aradaki farkı farkedin...!!!