- 1003 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ÇAKMAK TAŞI
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde develer tellal iken, pireler berber iken ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken
Bundan yüz yıllar önce geceleri yıldızların olmadığı bir dönemde.ülkelerden birinde çakmaktaşı adında bir delikanlı yaşarmış. adı çakmaktaşıymış
Çünkü gözlerinden öyle bir parlaklık varmış ki geceleri fener gibi etrafı aydınlatırmış.kimse bunun hikmetini bilmezmiş ama ne zaman gece bir yere gidecek olsalar fener misali yollarını aydınlatsın diye hep onu yanlarına alırlarmış.
Gözlerindeki bu ışığın nerden geldiğini merak eden çok olmuş ama bir türlü sebebi bulunamamış.
zamanla çakmak taşının ünü bütün ülkeye yayılmış.
Sonunda fısıltılar padişahın kapısına dayanmış. padişah ferman vermiş getirin şu çakmak taşınıda birde sarayı aydınlatsın görelim demiş.
Ferman padişah fermanı hiç durulurmu ? askerler gidip getirmişler çakmak taşını.yaka paça
padişah sormuş bunun hikmeti nedir.
çakmaktaşı söylemiş bu ışık gözlerimden değil yüreğimden gelmektedir.
Padişah anlamamış ne demek istediğini...
.Saraydaki herkesi toplamış.başına ve onlara sormuş bu suali
ama kimsenin verecek cevabı yokmuş.
bunların içinde kızı mehlika sultan da varmış.
Çakmaktaşı mehlika sultanı görünce yüreği sanki yerinden fırlamış.
çünkü yüreğinde ki çocukluğundan beri yüreğinde yanan ateşin sahibi.rüyalarında her gece gördüğü güzel şimdi karşısındaymış.
ne yapacağını şaşırmış bir an.ama sonra sonra kendine gelmiş. bir kendine bakmış birde mehlika sultana imkansız bu güzeli bana vermezler demiş.
Yüreğinde bir ümitsilik ve karamsarlık belirmiş.
gözlerindeki ışık günden güne zayıflamaya başlamış sebebini kimse anlayamıyormuş.ama günden güne çakmaktaşı eriyor.günden güne yüreğinde ki mehlikaya kavuşma arzusu yerini karamsarlığa bırakıyormuş.
Sevgisi azalmıyor artıyor ama sevgisi arttıkça üzüntüsüde artıyor imiş.
bir çare bulamıyor sırrını kimseye anlatamıyor imiş.
Bir gece sabaha kadar düşünür ve bir karar verir. eğer bu gözler karanlığı aydınlatıyor ise
biricik sevdiğim mehlika sultanımın odasını aydınlatsın ben karanlıkta kalayım demiş
Gözlerini çıkartıp mehlika sultana hediye göndermiş.mehlika sultanın odası artık her gece çakmaktaşının gözleriyle aydınlanıyor imiş.
ama her sabah o gözler iki damla yaş döküyor. o göz yaşlarını mehlika sultan bir mendille siliyor ve o mendili göğsünde taşıyormuş.
Bir müddet sonra saray halkı mehlika sultandan gelen güzel bir kokunun farkına varmışlar ama bu kokunun sebebini anlayamıyorlarmış.bu koku dünyanın en nadide güllerinden olan sadece yüksek dağların doruklarında yetişen asmin kokusuymuş.
Bu padişaha söylendiğinde padişah kızını çağırıp bu kokunun sebebini sormuş.kızı ise olan biteni bir bir anlatmış.demek öyle demiş padişah.öyleyse aynı gözyaşından bende isterim.demiş
ertesi gün çakmaktaşının gözlerinden akan göz yaşları bir mendile alınıp padişaha sunulmuş.
Padişahın o gün yanına kimse ama hiç kimse yaklaşamamış çünkü çürük yumurta gibi kokuyormuş.buna bir mana veremeyen padişah ne kadar bilge varsa çağırmış yine.
Hiç biri sebebini anlayamamış.sonunda çok kızan padişah çakmaktaşını bulup getirmelerini emretmiş.askerlerine.olan bitene mana veremiyor ve meraktan çıldırıyormuş artık.
Çakmaktaşını bulup getirmiş askerler.gözleri yokmuş artık nereye götürüldüğünüde bilmiyormuş.
padişah veziri olan biteni anlatıp sormuş çakmaktaşına . sebebi nedir bunların diye.
çakmaktaşı birden sevinmiş.ve gülümsemiş
padişah kızmış neden gülüyorsun çakmaktaşı çürük yumurta gibi kokmam çokmu komik geldi dermiş demiş demesinede çakmaktaşının güldüğü bu değilmiş.
Çakmaktaşı estağfirullah padişahım ben buna gülümsemedim deyince
Padişah daha bir meraklanır !
peki neden güldün der.?
Zavallı çakmaktaşı.affınıza sığınırım sultanım ama
demekki mehlika sultan da beni seviyor .o göz yaşları ancak beni seven bir kadının üzerinde güzel kokar yoksa çürük yumurta gibi kokar deyince padişah önce şaşırır sonra ne büyük bir gaflette olduğunu anlar.ve çakmaktaşına kızımı sana veririm ancak artık gözlerin yok kızımı nasıl bakacaksın. o bir sultan kızı her şeyi beğenmez her yatakta uyumaz her yemeği yemez. deyince
Çakmaktaşının boynu bir kez daha bükülür. ve cevap verir
padişahım mehlika sultanın aşkı yüreğimden taştı ve gözlerimi gözlerimden taştı ve geceleri aydınlattı.
Onu o kadar çok sevdim ki dünyadaki hiç bir hediyeyi ona layık göremedim.en kıymeyli varlığım olan gözlerimi bu yüzden ona hediye ettim.
Ama eğer o benim yanımda mutsuz olacaksa benim bir çift gözüm onun gecelerini aydınlatsın yeter.ben yanlız kalmaya razıyım yeterki o mutlu olsun der .
ve müsade ister.
Mehlikasultan dayanamaz ve babasına sultanım.
Çakmaktaşı olmazsa artık bu saray bana zindan. bu döşek bana taş.olur.
Gecelerimi gündüz eden bir çift göz var ama güzdüzler bana gece olur deyince padişah dayanamaz ve ağlamaya başlar.
Çağırtır yeniden çakmaktaşını
Sen ilk geldiğinde yüreğimden geliyor demiştin gözlerimdeki bu ışık.
o zaman anlayamamıştım de demek istediğini ama şimdi anladım.
Senin yüreğindeki ışık sadece geceleri kızımın odasını değil. benimde yüreğimi ve aklımı aydınlattı.
Kızımı sana vereceğim yanlız bir şartım olacak.o gözlerini yerine takacaksın yeniden gözlerin görür ve eskisi gibi parlarsa vereceğim.
O zaman mütmain olacak kalbim kızımı ne kadar çok sevdiğine
Çaresiz kabul eder çakmak taşı bu şartı.ve getirirler çakmaktaşının gözlerini. tam yerine takacakları sırada
Mehlika sultan baba der müsade et ben yapayım bu işi
Babası peki der.KIZIM
Mehlika sultan gözleri alıp incitmeden yuvasına koyar.ve göz yaşlarını sildiği ve öğsünde sakladığı mendili kimseye göstermeden çıkartıp gözlerini siler.
Çakmaktaşının gözlerini eskisinden daha iyi görmekte ve eskisinden daha çok parlamaktadır.
Herkes büyük bir şaşkınlıkla izler bu olanları.
Padişah sözünü tutar ve evlendirir.gençleri.
Kırkgün kırk gece düğünleri yapılır.son gece zifaf gecesidir.ama zifaf gecesi gelin ve damat bir anda yok olur.sabah olunca farkına varılır bunun ve aranmadık yer kalmaz ama bir türlü bulunamaz
Gece olunca gökte bir ışıltı belirir ve geceyi aydınlatır.gözleri kamaştırır.herkes şaşırır rivayate göre o gece göğe çıkar mehlika sultanla çakmaktaşı ve bir yıldız olurlar
Şimdi geceleri gökyüzünü aydınlatan yıldızlar ise onların çocuklarıdır.
ve bazen bir yıldız kayar ya hani.
Aslında bu yıldız çakmaktaşıdır. sevipte kavuşamayanların kalbine ışık tutmak için bazen iner yeryüzüne.
İşte sevenler bu yüzden her yıldız kayışında bir dilek tutarlar.
Onlar ermiş muradına darısı yüreği çakmaktaşı gibi yananların başına.