Ya Siz!
Hiç gece yarısı uyanıp uyanıp telefonunuzun ekranına baktınız mı, yada defalarca okumanıza rağmen ondan gelen mesajları okudunuz mu, yatmadan önce yastığa kafanızı koyup hayal kurdunuz mu, onun sesini duymak için gecenin ayazında sokaklar arasında titreyerek dolaştınız mı telefon kulağınızda, hiç köpek kovaladı mı sizi, ona hediye alıp veremediğiniz oldu mu, bir ay sonraki doğum günü için almak isteğinizi defalarca değiştirdiniz mi hiç, ya da onunla dolaşırken yapmak isteyip de yapamadığınız, ansızın mutlu olup yüzünüzde anlamsız gülücükler oluştu mu, iş yerin de sert biri olan siz onla birlikteyken şebek olup çıktınız mı hiç, sadece bir gülümsemesi için yapmadığınız şeyin kalmadığı anlar oldu mu, üç güne kadar tanımadığınız bu kişi ile gelecek planı yaptınız mı, ona hiç “ biz ne zaman kavga edeceğiz “ diye sordunuz mu mesela, her yaptığı harekette bir güzellik bulduğunuz zamanlar oldu mu, şaşkınlıktan gelecek programa bilet istediğiniz bir sinemaya gittiniz mi, yada gittiğiniz sinema salonunda hiç iki kişi film izlediniz mi, filmden çok onu düşündüğünüz film ortasında eliniz tuttuğunuz oldu mu?
Yada kalbine girdiğinizi sandığınız bir anda aslında dışarıda olduğunuzu anladınız mı, tek kişilik bir yere iki kişi sıkıştınız mı, içi dolu bir kalbe girmeye çalıştığınızı gece yarısı öğrendiniz mi, ikinci kişi oldunuz mu hiç, gözlerine baktığınız kişinin sizi görüp görmediğini bildiniz mi, her yerini gördüğünüz kişinin düşüncelerini görmediğiniz için aldandınız mı, elinin sıcaklığı sizin kalbinizi titretirken onun ne hissettiğini bilmeğiniz oldu mu, biri yanınızda ağladı mı başka biri için, olmaz deyip hala devam ettiniz mi ilişkiye, yada onun için sadece iyi bir insan olmaktan başka bir şey olmadığınızı fark ettiniz mi, çok hızlı koşarken atlayamayacağınız bir set çıktımı karşınıza.
Sadece iki ilişkim oldu ikisinde de ikinci kişi oldum. Ne garip hâlbuki o kadar samimi davranıyorum ki düzgün olması için o kadar çaba sarf ediyorum ki ama demek istemekle olmuyor. Ben beceremiyorum bu gönül oyununu, olmuyor istediklerim. Yürütemiyorum, doğruyu buldum derken bulduğum doğru başka birinin doğrusuyla yanlışı arasında bocalamış biri oluyor. Ne düşünüyorum biliyor musunuz acaba bir gün doğruyu bulabilecek miyim? Ya da artık aramayım mı bırakıyım mı bu gönül işlerini, gerçekten yalan mı bu hisler, çevremde gördüğüm her çift birbirinin doğrusu mu yoksa kocaman bir monotonluğun çarkı mı bu? Her şey sadece olması gerektiği için mi olmuş yoksa herkes gerçekten birbiri için mi dünyaya gelmiş?
YORUMLAR
içi dolu bir kalbe girmeye çalıştığınızı gece yarısı öğrendiniz mi, ikinci kişi oldunuz mu ?
buyrun, benim... :)
duygularımı okuyabileceğimi sanmazdım hiç, yalnızca bir işyeri değil benimki.. ama telefon aynı, ama soğuk aynı, telefonu tutarkenki kol ağrısı,
ama ikinci olmak aynı...
Yazı için sağolun. tebrikler...