- 942 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
NECİP FAZIL'A DAİR
Hani bazı türküler, bazı şarkılar vardır ya söyleyeniyle anlam bulan. Bazende renkler vardır şairleriyle anılan.
Rengin ufkunda yaşayan şair kimdir diye sorulsa, sarı sıcak renkle ve zaman zaman kırmızıya yakın sesle herkes Ahmet Haşim’ i anar. Peki dizeleriyle yaşayan ve kudret kalemiyle kavrulan dense kim akla gelir?
Tabi bu sorunun cevabı Necip Fazıl Kısakürek’dir . Üstad’dan söz açılmışken ufak bir dörtlüğün yanaklarınızı ısıtmasına ne dersiniz? Cevabınız ben okumaya varımsa bence tüm alıcılarınızı Üstad’ın derinliğine çeviriniz.
Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar,
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar
Kalem erbabı olan Fazıl ‘ın yazdıkları sabit ve düz bir okuyucu için boş ve basit bir düşüncenin resmedilmesi olarak göze çarpar.. Ancak edebiyat ikliminin serinletici rüzgarından az çok nasibini almış kişiler burada aşkın imkansızlığını ve karşılıksız olmasını anlayabilir. Tabi bu iki tema ile sınır koymak haksızlık olur şaire ve şiire. Öyle ya herkes şiirden payına düşeni farklı ölçülerde alır. Ancak şairin bu dörtlüğünde çok etkılı cümleleri var. Herhalde bu durum okuyanlar tarafından yadırganamaz.
Sabrınız tükenmeyecekse, yazıya devam edelim ve şairin özelliklerini belirgin hatlarla maddeleyelim.
_ Şair mistik ölçülerde yazan bir kişidir.
_Serbest düzenle ve hece ölçüsüyle şiirler kaleme almıştır.
_En bilindik şiirleri Zindandan Mehmed ‘e Mektup, Beklenen ve Sakarya Türküsü’dür.
_ Şiirin yanında düz yazılarıda vardır.
_ Tam bir sigara tiryakisidir.
_Allah aşkını ve sevdasını yaşamının son demlerinde sıkça işlemiştir.