- 814 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BAKMAK-GÖRMEK
Kısmen düşünmekteydi tüm düşündüklerini. Elleri her zaman olduğu gibi, yine bomboş bir dünyanın yalnız kahramanını andırıyordu. Saçlarına düşen aklar , volkan olup patlamaya hazır bir öfkeyi haber veren korkusuz bir gazetenin manşetiydi . Gözlerinin üstünde ve altında sağa kayan ve ansızın kıvrak bir manevrayla sola çalkalanan çizgiler, hayata bakışını ve adamın yaşını açığa çıkartıyordu. Yüz ifadesinden anlaşıldığı gibi bu adam yalnızdı.
Bir sokak kenarında uzun düşünmeden sonra elinde sigarayla çocuklara bakmaya başlamıştı. Yoldan geçen insanlar bu yılların kenara attığı adamı umursamıyordu. Hanı onunda umrunda değildi zaten.
Zaman zaman kendisiyle konuşuyor ve kendisine kızıyor gibiydi. Öyle derinden inlemeler geliyordu ki gözlerinden… Her şeye evet tüm her şeye küsmüştü sanki. Hiç seslenmiyordu. Hiç konuşmuyordu. Az önce sigara yakıp baktığı çocukları görememesi bile onu kızdırmıyordu. O bakmakla görmek arasında olan derin çizgiyi iyi biliyordu.
Vakit geç olmuştu. Güneşin batmasına yakın içini yakan son ses , sanki beyninde şimşeklerin maçına sahne olmuştu.
-Şu köre para verin ,yazıktır!
YORUMLAR
Yazıyı hüzünlenerek okudum.Anlam derinliği olan kısa fakat mesaj veriyor.
Bakmak nasıl gördüğün önemli, bakıp geçmek mi ? yoksa bakıp görmek mi?
Adamın yalnızlığını anlamak mı ve onun ne hissettiklerini öğrenmek mi?
Artık toplumunuzda bazı değerler kayboldu..
Hem bakalım hem görelim..çok güzel yazı tebrik ediyorum...
sevgilerimle..
canandemirel tarafından 7/20/2010 9:02:17 AM zamanında düzenlenmiştir.