UNUTTUM
Yavaş yavaş belleğimi yitiriyorum sanki dün işe nasıl ve neyle gittiğimi unuttum. Yaşlı teyzenin verdiği siparişi unuttum. Aklım sadece bir noktaya kilitlendi sanki şuan bunları yazabildiğime bile inanamıyorum. Özledim bir şeyleri, neyi özlediğimi bile unuttum aşk neydi, gözlerinin derinliklerinde gördüğüm neydi, kollarında ne hissettiğim neydi unuttum. Sevgi neydi, kıskançlıktan gözlerimin kör olduğunda gördüğüm karanlıkların içindeki neydi unuttum. Şefkat neydi, gözlerindeki yumuşaklık ne anlama geliyordu, sözlerinin güzel ahengini unuttum. Yaşamak neydi, nefes aldığımda ciğerlerime doldurduğum oksijen neydi yoksa… Unuttum. Dostluk neydi, beni olduğum gibi tanıdıktan sonra istediklerini göremediği için sırtını dönenleri unuttum, oysa dostluk bumuydu yoksa her şeyiyle olduğu gibi onu önemseyip, özümsemek miydi unuttum. Yalnızlık neydi, en canın gibi gördüklerinin bile kendi dünyalarında yaşadıklarını ve bunu kabullenmeyi unuttum, gördüklerimi göreceklerimi yaşadıklarımı yaşayacaklarımı unuttum. Acı neydi, pişmanlıkların tek nedenini kayıplarının farkına varıldığında fark ettiğini bile unuttum. Annelik neydi, yavrusunu her saniye düşünüp, onun huzuru ve mutluluğunu sağlayamadığı için üzülmeyi unuttu. Unutmayı, unutmam gerektiğini kabul etmeyi unuttum. Bir seni unutamadım… !
Deymez diyor insanlar
Ona deymez, buna deymez cana değiyor bıçağın ucu.
04.06.2005
A&A