- 1058 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
LAL
Sesleri dinliyordum, yeryüzünde ilk defa kendi dilimi susturup başka insanların başka acılarını dinliyor başka dillerde ki yalnızlığını anlamaya çalışıyordum. Onca sesin arasında ki sessizlikleri, duyulmayan çığlıkları, kulaklarımda ki acı uğultuları, hepsiyle tek tek yüzleşmek adına sonsuza dek kilit vuruyordum dilime.
Paslı yüreğini eski oyuncaklarının arasından çıkaran bir adamın sesini duyuyorum, geçmişini sorgular gibi yaptığı hataların bedelini ne denli ağır ödediğini haykırıyor, karşısında kimse yok ama bağırıyor, kendiyle yüzleşmek adına kendinden nefret ediyor. Sonra susuyor, aklına gelen ilk düşünceyle elinde ki kibrit tanesini ateşliyor, bütün hatıralarının kül oluşunu izlerken ortalığı saran bir dumanla göz gözü görmüyor, adam hatıralarıyla yok olup gidiyor…
Yeni başlangıçları merak ediyor, hayata yeniden başlamak için bir şans istiyor, erkek olsaydım çok farklı olurdu diyor bir kadın, böyle kullanamazdı insanlar beni, sadece bir hayat istemiştim, sıcak bir yuva, bir eş, çocuklarım olsun istemiştim. Ne farkım vardı diğer insanlardan, çok muydu istediklerim? Denizin kenarında dalga sesleri boğuyor kelimeleri, söylediklerini anlamak güç, hıçkırıklarıyla değişiyor sesi, ağlamak ilk defa bu kadar acı yankılanıyor gökyüzünde, balıklara özeniyor bir an, insanların olmadığı bir yerde yaşamak istediğini söylüyor, dalgalar arasında kaybolup giderken, yeni bir başlangıca doğru nefes almadan batıyor…
Acılar karşısında yenilmemek için hayatı boyunca katı bir kimliğe bürünmüştü delikanlı, ailesine karşı, onu sevenlere karşı hep bir duvar örmüştü. Ona ulaşılmasını istemediği için hiç kimse duygularını anlamamıştı, şimdi yapayalnızdı, bir yolculuğa hazırlanıyordu. Geride şu cümleleri bırakıyordu, küçük yaşta babamı kaybettim, kazanmanın ne demek olduğunu anlamadan kaybetmek bana şunu öğretti, hayatta ne kadar çoksa sahip oldukların o kadar çok kaybetmeye mahkûmsun, son sözleri...bir silah sesi yankılanırken havada delikanlı son yolculuğunda kaybedebileceği, sahip olduğu tek varlığı veriyor, hayatını…
İbadet demiştim beklemeye, tanrıyla aramda ki en somut düşünce buydu. Yıllardır inancımı bir an bile kaybetmeden o günü bekledim, tek ibadetim sığındığım tek gerçek buydu. Seni bu kadar çok severken ve karşılık alamazken yaşamımın geri kalanında hep beni anlayıp döneceğin günü sabırla bekledim, gelmedin, üstelik gelmediğin her an yeni acılar ekledin yokluğuna, bunları hak etmedim. Zaman benim için çoktan yitirilen bir kavram oldu, artık beklemiyorum, asla dönmeyeceksin bunu biliyorum. Ses bunları söyledikten sonra sessizliğe teslim edercesine ruhunu yaptığı tek ibadetle tanrıya doğru yol alıyor, artık beklenen o olurken, son sessizliği kulaklarımda can çekişiyor…
Lal olmuştum seninle karşılaştığımda, kelimeler boğazımda düğümlenmiş, susmayı tercih etmiştim, ellerim hiç olmadığı kadar acemiydi, bedenimle ruhum birbirinden ayrılmıştı, biri ölüme biri yeniden doğmaya sevdalanırken, ben bir köşede yapayalnız, lal bir acı içinde kalmıştım. …
Ses, son sözcüklerini tamamlayamamıştı, konuşabilse neler söyleyecekti acaba, dilimin suskunluğunu çözme zamanı gelmişti, yarım kalan bu yaşamın son sözlerini ben tamamlamak istedim, dinlediğim sesler ve sessizliklerden sonra kulaklarıma değip geçen bu yaşamların tek bir gerçeğe boyun eğdiklerini anladım. Aslında hiçbiri dilsiz değildi, susturuldular, konuştuklarında kimse dinlemek istememişti onları, anlamaya çalışmamışlardı, onlarda son çare olarak bunu görmüş ve sonsuza dek susmayı seçmişlerdi.
Sesleri izliyorum, kulaklarıma değip geçen sessizlikleri.
Paslı yüreğimi çıkarıp eski oyuncaklarımın arasından,
Dünyaya gelişleri hissediyorum, yeni başlangıçları.
Dilsizim acılar karşısında, görmez gözlerim şafak vakti yolculukları,
Ellerim donar,
Uzanır önümde hayat, ibadet derim beklemeye, bir ömür biter ibadetle,
Günahkâr olurum gecelerce.
Lal olurum aşkı görünce, uzanıp tutamam titreyen parmaklarımla,
Birbirinden ayrılır bedenle ruh, biri ölüme, biri yeniden doğmaya.
Bense yapayalnız bir köşede lal bir acı içinde…
YORUMLAR
Yazınız sanki beni anlatıyor. Muazzam bir yazı olmuş. Başlığı yazı kadar ilgi çekici olmuş. Tebrik ederim.