ASILI KALDIM
Adımlarımı çok yavaş attım bu daracık sokakta.
Ve ürkek adımlarım da kaldırım üzerinde kendiliğinden büyümüş otlara baktım.
Tuğlalarını zehirli sarmaşıkların sardığı duvar dibinde biraz nefeslenip, sırtımı dayadım sessizce.
Soğuk ve sert esen rüzgarda daha bir sıkı sarıldım paltoma.
Yıkıntılar arasından geçip bahçeye daldım .
Buruk bir gülümseme yayıldı yüzeme.Penceremden uzanıp yediğim erik ağacı hala aynı yerindeydi.
Her bahar kokusunu üç mahalle öteden aldığım Hanımeli,her yaz kıpkırmızı gülümsemelerini gönderen Nar Ağacı,sarışın mahçup bakışlarında Yasemin,geceleri gizlice -Neden çiçekleri kapanıyor diye başını beklediğim Akşam sefası.
Yüreğime bir kor yapıştı sanki.
Öyle bir kor ki ateşi henüz yanmış gibi içimi acıtanından.
Soluğumu kesip ,boğazıma yumruk gibi oturanından.
Bir ses ,bir nefes, bir işaret aranmam boşuna.
Yok işte!
Ani gelişime yüklenmiş annemin hoşgeldin diyen şaşkın yüzü,köşede koltuğuna oturup gazetesini karıştıran babamın gözlüğünün üzerinden bakıp,soran gözleri.
Anneannemin bana sonsuz açılmış sıcacık kolları.
Hiçkimse yok.!
Yine ben geldim. Kırık ,dökük ama sözünüzü tutup söylediğiniz gibi inatçı kavgamla hayata sevdalı.
Yolumu bulabilmem için bana verdiğiniz gizli haritalarınızı yanımda getirdim.
Bana öğrettiğiniz her ayrılık bir başlangıçtı.
Oysa şimdi asılı kaldım bir ipin ucunda....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.