- 1074 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Yalnızlığı "Yalnız" Yaşamak
Yalnızlık nedir?
Yanımızda hiç kimsenin olmaması, tek başına kalmamız mıdır?
Bu şekilde kabul edenler olabilir .Bu kabule ititrazım yok.
Ama kalabalıklar içinde de yalnız kalamaz mı insan?
Mesela şehirlerdeki apartman hayatı bu kalabalıklar arasındaki yalnızlığın kanıtı olarak kabul edilemez mi?
Yaşadığımız apartman ya da sitede çoğunlukla bitişiğimizdeki, altımızdaki veya üstümüzdeki komşumuzu bile tanımadığımız olmuyor mu? Apartmana girerken ya da çıkarken insanlarla karşılaştığımızda selam verme, selam alma her defasında gerçekleşiyor mu?
Gazetelerden okuyoruz, bir apartmanda tek başına yaşayan bazı kişilerin cesetleri öldüklerinden haftalarca hatta aylarca sonra fark edilebiliyor. O da cesetleri kokup etrafa rahatsız edici kokular yaydığı için. Koku da olmasa belki de yıllarca anlaşılmayacak öldükleri.
***
Yalnızlık deyince bir de evlerimizde, hayvanat bahçelerimizde beslediğimiz hayvanlar aklıma gelir nedense.
Sevdiğimizi söyleyip de kendi cinslerinden ayırdığımız hayvanlarımız. Yani yalnızlaştırdığımız hayvanlarımız. 50-60 santimetrekareden 30-40 metrekareye varıncaya kadar çeşitli kafeslerde tuttuğumuz hayvanlarımız…
Onlara yaptığımız bu haksızlığı düşündükçe evde, hayvanat bahçesinde hayvan bakmaya/beslemeye şiddetle karşı çıkıyorum.
Bırakalım onları doğaya, yaşasınlar gönüllerince doya doya…
Onları gerçekten çok seviyorsak doğal yaşam alanlarını işgal etmekten vaz geçelim.
***
Yalnızlık korku da verir kimi zaman.
Bazıları yalnızlıktan dış dünyadan gelecek tehlikeler nedeniyle korkarlar.
Bazıları hortlak, cin gibi hayali varlıklar nedeniyle korkarlar .
Bazıları ise vicdanları ile başbaşa kalacakları için korkarlar.
***
Yalnızlığın güzel yanları da vardır.
Kendinle hesaplaşırsın.
Hatalarını görürsün.
Kendini tanırsın.
Dingin bir kafaya kavuşursun.
Ruhun özgürleşir.
Düşünce dünyan değişir.
***
Ben yalnızlığı severim.
Ama yalnızlığı yalnız yaşamayı severim.
***
Yattığımda oynadığım hayali bir oyunum var.Bakın anlatayım:
Yalnızlığımı yalnız yaşarken bazen uzay aracıma bir düşünce sinyali gönderip onu çağırırım. Anında gelir. Kocaman bir uzay gemisidir bu araç. Bir büyük uçak kadar vardır. Hiç tükenmeyen kullanıldıkça yenilenen cep telefonu büyüklüğünde bir enerji kaynağına ve bir evdeki her türlü konfora sahiptir.
Onunla uzayda dolaşmak bana zevk verir. Aya ve Marsa gittim. Güneşe çok yaklaştım. Güneşteki patlamaları izlemek istiyorum, ama bir türlü kısmet olmadı. Ne zaman güneşe en yakın noktaya ulaşsam hemencecik uykuya dalıyorum.
Güneşi iyice gördükten sonra Samanyolu’nu da izlemek istiyorum.
***
Uzay aracımdan çıkıp uzayda tek başıma dolaşmayı merak etmiyor değilim, ama yapamıyorum.Neden mi? Çünkü itiraf etmek gerekirse: Korkuyorum.
Belki de kendimle de çelişiyorum,çünkü hani “yalnızlığı,yalnız yaşamayı” seviyordum!...
***
YORUMLAR
"Yalnızlık" kavramı çok göreceli... Etrafında bir sürü insan varken, onca sese, onca kalabalığa rağmen yine de kendinizi yalnız hissedersiniz... Ya da etrafınızda kimse yoktur. Dört duvarlar arkadaşınızdır...Dört duvara hapsedersiniz kendinizi mecburen...
Evlenirsiniz, çocuklarınız dünyaya gelir...Onları gözünüz gibi bakarsınız, büyütürsünüz. Hastalandıklarında geceler boyu uyumazsınız. O ağlayınca, içiniz parçalanır.İstersiniz ki çocuklar hiç ağlamasın, hiç üzülmesin...Elinizdeki bütün imkânlarınızı dökersiniz, okutursunuz...Nihayetinde emek verdiğiniz evlatlarınız büyümüş yuvadan ayrılma vakti gelmiştir...
Siz nasıl aile kurduysanız, onlarında yuva kurmak haklarıdır. Ve yuvadan uçarlar... Hele bir de Rabbim eşinizi yanına almışsa, dört duvar arasındaki yalnızlığınız başlar ki bence en kötüsü bu...
Tabi bu sadece bir örnek.Daha öyle çok örnekler var ki...
Sanırım çok uzattım... Yalnızlıkların daim olmaması dileği ile...Sevgi ve saygı ile
Ömer Faruk Hüsmüllü
Yalnızlık üzerine yazdıklarınız çok duyguluydu. Görüşlerinize can-ı gönülden katılıyorum.
Selam,sevgş ve saygılarımla.
Yalnızlık ; özgürlük müdür yoksa tutsaklık mı ? Çözümü olmayan bir soru galiba....Konu güzel işlenmiş, hem de samimiyetle...
Ömer Faruk Hüsmüllü
Merhaba.
Yorumunuza teşekkürler.
"Yalnızlık ; özgürlük müdür yoksa tutsaklık mı ? " sorunuz ise sanırım başlı başına bir tartışma konusu ve de kolay kolay içinden çıkılamayacak bir konu.
Selam ve saygılarımla.
Anne-Çocuk yada eşler en yakınımızdaki insanların bile yalnız kaldığı iç dünyası var ki her türlü kararlar burada alınır. Mutluluklar yada üzüntüler..Bazen kendimizden de sıkılırız. O zaman işte iyi ki ailemiz, eşimiz ve dostumuz var deriz.
Yazınız çok güzel ve anlamlıydı.Kutlarım. Saygılarımla...
Ömer Faruk Hüsmüllü
Merhaba.
Teşekkür ederim.
Sizin de belirttiğiniz gibi yalnızlığı özlediğimiz anlarımız da vardır; kurtulmak istediğimiz anlarımız da. Hangisi tercih edilir? Bilinmez.
Selam,sevgi ve saygılarımla.