- 680 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
FAZLA DÜŞ GÖRÜYORUM !
Bu yazının türü ile ile ilgili bir kategori bulamadım seçeneklerde. Aslında makale değil, bir düş yazısı bu.
İnsanların geçmişe bağlı kalmamalarını, yarını da çok fazla düşünmeden bu günü yaşamaya bakmaları gerektiğini, herkes kadar bildiğime inanıyorum. Bildiğim halde, geçmişe takılı kalmaktan kurtulamıyorum. Aslında kurtulmak istiyemiyorum desem daha doğru olacak. Geleceği hemen hemen hiç düşünemiyorum. Bu günümü yaşamayı zaten beceremiyorum. Her günüm geçmişimi, özellikle lise yıllarımı düşünmekle geçiyor. O günlerde yaşadığım bazı anıları hatırladıkça yaşadığımı anlıyor, son derece mutlu oluyorum.
Benim de hayatımda güzel günlerimin olduğuna, bir beyaz sayfamın olduğuna, benim için çok değerli olan ve bana değer veren sevdiğimin ve sevenimin olduğuna inanmak sonsuz haz veriyor bana.
Gelecekten hiç bir umudu kalmayan, bu günü yaşamayı da asla beceremeyen bir insana , çok görür müsünüz, geçmişine takılı kalmayı ?
Hemen her gün , hem de uyanıkken, hatta yolda yürürken gördüğüm düşlerimden birini anlatmak istiyorum bu gün size :
Anadolu yakasında ,lüks bir semtte, bir emlak bürosunda çalışıyorum. Görevim gereği, her gün yaptığım gibi, piyasada geziyorum. Satılık, kiralık daire ve iş yerleri arıyorum. Tüm sokakları dolaşıp, binaların pencerelerine asılı ilanları kontrol ediyorum.
Önümde lüks bir araba duruyor. Oralarda bir adres arıyormuş. Hem de bir emlakçı adresi. Üstelik benim daha önce çalıştığım, tanıdığım bir bayan emlakçı ,aradıkları.
Arabada iki kişiler. İkisi de bayan. Direksiyondaki bayan, biraz şaşırıyor ben cevap verirken. Beni eski bir tanıdığına benzetiyor ama emin değil. Tanıdığı kişinin daha yaşlı olması gerektiğine inanıyor. Minyon tipli oluşum, gerçek yaşımın belli olmasına engel.
- Sizin Fikret diye bir yakınınız var mı ?
- Evet B. hanım. Aynada görüyorum her gün kendisini.
- Hadi canım ! Sen o olamazsın !
- Maalesef benim. Sanırım hiç de memnun olmadınız beni gördüğünüze ama, maalesef karşınızdayım işte. Hem de tam otuz iki yıl sonra.
- Lütfen arabaya gelir misin ?
Hiç de nazlanmadım arabaya binerken. Yanındakinin ,ablası Z. olduğunu da çok kolay anladım. İnsanların simasını çok kolay hatırlarım ben. Hele bu insan, hayatımın aşkıysa benim ; nasıl unuturum ? Zaten hayali her gün gözlerimin önünde. Onunla konuşmadığım, yıllar öncesini tekrar yaşamadığım hiç bir günüm yok ki benim.
Aradıkları emlakçı bayan yakındaydı. Verdiği bir satılık daire ilanıyla ilgilenip gelmişler. Benim de bir emlak bürosunda çalıştığımı, oraya götürmek istediğimi söyledim.
Biraz sonra çalıştığım büroya geldik.
-Bu beyefendi patronum M. Bey, bu müdürümüz F. Bey, Bu arkadaşım T.Bey. Bu hanımefendi de, okul arkadaşım Uzman Doktor B. Hanım ve ablası Dr. Z. Hanım.
Patronum, müdürüm ve arkadaşım hep birlikte ;
- Memnun olduk, deyip güzel bir şekilde karşıladılar onları. Ben hemen ne ikram edebileceğimi sordum. İkisi de soğuk suyu tercih ettiler.
- Bu Fikret var ya bu Fikret, kim biliyor musunuz ? Aslında çok gevezedir, mutlaka beni size defalarca anlatmışdır. Bu benim belalımdı lisede, kara sevdalımdı. Utandım ben, çok da şaşırdım. Daha önce hiç bu kadar rahat görmemiştim onu. Başımı öne eğdim.
- Vallahi hiç anlatmadı ! Aslında gerçekten çok konuşur, güzel de sohbet eder ama sizden hiç söz etmedi, dedi patronum.
O da şaşırdı.
- Hayret ; benden başka herkese anlatmıştır aslında. Bana zil gibi aşık olmuş. Karşıdan karşıya bakıp duruyor. Yanına gidiyorum kaçıyor. Arkadaşlarına anlatıyor, sınıfta gidip öğretmene anlatıyor, bana gelince tık yok. Bir gün bir arkadaşla bir plan yaptık, konuşturmak için. Elini uzatmasını isteyip falına baktım. Maksat sevdiğini söyletmek. Ama, inatçı bu çocuk. Öldürsen tık yok. Herkes anlıyor, duyuyor, bizi konuşuyor ama biz ikimiz konuşamıyoruz.
- Kendimi sana layık görmüyordum.
- Aşağılık kompleksi yani.
- Evet, maalesef öyle.
-Şimdi internette anlatıyor, dünya duyuyor, ama benim yüzüme hala bir şey söyleyemiyor görüyorsunuz.
- Ben sana köstek olurdum. Benimle olsaydın şimdiki kariyerin olmazdı.
- Biraz zor engel olurdun bana.
Biraz duraksadı. Kızmaya başladığını, yine beni azarlayacağını sandım. Tekrar konuşmaya başladığında söylediği sözler, ancak hayallerde duyulabilecek sözlerdi.
- Seninle birlikte olsaydım da, kariyerim olmasaydı. Seviyordum be, ben seni senden bile fazla seviyordum. İnsan sevdiği ile birlikte olunca, kariyeri olmasa da mutlu olur. Hem de çok mutlu olur.
Bu sözler beni kendimden geçirdi. Ona sarılma arzuma o an engel olamadım.
Kendime geldiğimde, büroya oldukça yaklaştığımı ve oradaki bir ağaca sarılmak üzere olduğumu fark ettim. Çok fena utandım bir an. Hiç bu kadar da dalmıyordum. Kendi kendime konuştuğum olmuştu ama ,O diye bir ağaca sarılmaya kalkmam ilk defa başıma geliyordu.
Bürodan adımımı attığımda, yaşlı patronum sevecen bir şekilde karşıladı yine.
- Hoş geldin güzel insan !
- Hoş bulduk ağabey.
Az sonra da telefonum çaldı ; eşim arıyordu. Çocukların işlerinde yaşadıkları sıkıntıları anlattı yine. Birden kafamdaki hayallerin yerini, günlük sıkıntılar aldı.
Ne kadar sıkıntım olsa da onlu hayallerimin bitmesi mümkün değil. Ben yaşadıkça hayallerim de devam edecek. O ve beyaz sayfam.
Tek dileğim de bu zaten. Ona kavuşmayı değil, hayalimde onunla birlikte olmaya devam etmeyi diliyorum sadece.
Tanrı’m çok görmesin hayallerimi bana ve sizler de anlamaya çalışın lütfen.....
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Hayatımda en çok korktuğum şeylerden biri de , birgün geri dönüp bakınca " ben hiç yaşamamışım" demektir. Sizin hayatınızda ne yazık ki bunu görüyorum ve üzülüyorum...Güzel bir yazıydı. 10 puanlık...Sevgilerimle...
Fikret TEZEL
ne varsa olduğu gibi......fikretçe......yakışıyor..... fikretçiğim kutluyorum....saygılar
Fikret TEZEL
Eşin bu sayfaya bir girerse artık bu dünya sana zindan olur.
Tavsiyem, ipuçlarını ortadan kaldır; sevdiğinle hayallerinde konuş, buluş.
Paylaşım için teşekkürler.
Fikret TEZEL
Kendime geldiğimde, büroya oldukça yaklaştığımı ve oradaki bir ağaca sarılmak üzere olduğumu fark ettim. Çok fena utandım bir an. Hiç bu kadar da dalmıyordum. Kendi kendime konuştuğum olmuştu ama ,O diye bir ağaca sarılmaya kalkmam ilk defa başıma geliyordu.
Oldukca komikti burasi güldüm bir anda.
Hepimizin hayalleride var tabide cokca hayalperestte olmamak lazim.
Kendimize geldigimizde bir agac ile karsi karsiya kalmayalim.
Gecmisi olmayanin gelecegi olmazmis.Insanlar yasadiklari anilariyla var birazda.
En güzel yarinlar sizin olsun diyorum.Diger yazilariniza bakarak farkliydi.
Yüreginize saglik
Sonsuz saygimla