- 1215 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANILARDAN BİR SAYFA.... ESİNTİ (MAKALE)
ESİNTİ (MAKALE)
İLK KIVILCIM...
Sanırım; yıllar önce diyebileceğimiz, bir zaman geçti üzerinden... Üç yıl, az bir zaman mıdır sizce? 1989 yılı Haziran ayıunın bir hafta sonu, bir akşam üzeriydi. Saat: 17.30 ile 18.00 arası. Hep tanıdık yüzler birer, ikişer Otomobilciler Odası’nın dik ve uzun merdiveninin basamaklarını birer birer çıkıyordu. Az sonra, Odanın salonunda toplanacaklar, daha son ra yaşanacak üç yıl içinde önemli sosyal faaliyetler, kültürel çalışmalar konusunda ilk kararları alacak, etkin çalışmaların öncü tartışmalarını yapacaklardı.
Evet; bu tarihi bir an, tarihi bir gün sayılabilirdi. Bugün değil ama, gelecekte bir gün, çok önemli sayılacaktı bu ilk toplantı. “İLK KIVILCIM” ın çakıldığı bir gündü bu gün. O günü yaşayan herkeste bir heyecan, gelecekte başarılacak her atılımın ilk “ÇEKİRDEĞİ” ni oluşlturmanın titreyişi, biraz da mutluluğu vardı.
İşte o gün “ SÖKE BEŞPARMAK DERGİSİ” doğdu...Bugün 30 ncu sayısını aşan dergi, o ilk toplantının meyvasıdır.
SONRA NELER OLDU...?
Zaman içinde bir Amatör Tiyatro ekibi doğdu. Bu ekip, ilk doğduğu yıl, iki oyunu başarıyla sergiledi. Geçtiğimiz birkaç ay önce, üçüncü oyununu sergiledi. Varlığını kabul ettirdi. Başarısını kanıtladı. Bu çalışmalar arasında, Söke’de bir “HALK EVİ” açıldı. Tiyatro ekipleri getirerek, kültürel etkinliklere başladı. Belediyemiz birkaç tiyatro ekibi getirerek halkımıkza gösterimde bulundu. Halkın ilgisi az da olsa, bir etkinlik gösterildi.. Bu arada usta kalem Selim Sabit PÜLTEN büyüğümüz Söke’de bir “REHBER” Dergisinin yayın hayatını başlattı.Yerel gezetemizde de, Sosyal ve Kültürel çalışmalara yönelik, ağırlıklı yazılar çıkmaya başladı. Güncel haberler yanında kültür yayınları da yer aldı. Bu yazıların etkisi gün geçtikçe artış gösterdi. Ve, belediyemiz “KÜLTÜR EVİ” nin bulunduğu binanın temelini attı. Şuan, bu binanın kaba inşaatı bitmek üzeredir. Temel atma töreni, halkımız tarafından her ne kadar ilgi görmese de, ben; bir boşluğu dolduracağına, gelecek nesillere hitap edecek bir yatırım olduğuna inanıyorum. En azından öyle sanıyorum. Doğrusu, bu konuda bir boşluğun olduğunu kanıtlayan ilk adımın, göstergesi olarak kabul edilebilir....
Bu kadarla da kalınmamıştır.... İlk kıvılcım bize, neler kazandırmıştır bakın... Söke belediyemize, önceden hiçbir başkan tarafından düşünülmeyen, bir “ÇOCUK KULÜBÜ” kazandırmıkştır. Çocuk kulübünün bugün 900 öğrenciyi aşan bir üye katılımı vardır.Önümüzdeki yıllarda bir de “GENÇLİK KULÜBÜ” kurulması düşünülmektedir.Sevindirici olan bu tür çalışmalara yeni neslin, çocuk ve genç
lerimizin, gerçek anlamda önem vermesi, ilgi duyması, katılımda yarış etmesidir.Üzücü olanı ise; yetiş
kin olan toplum kesimin, bu çalışmaları küçümseyip, bıyık altından gülüp umursamaması, sosyal birlik ve beraberliği paylaşmak istememesi, kültürel kaynaşmayı basit çıkarlar uğruna, kulak ardı etmesidir.
“Önce midenin doyması gerek...” Ama, boş kafa ile dolu midenin ne değeri var..? İnsan olduğumuz, dolu mide ile mi ölçülür?
“Milletler; kültürlerine sahip oldukları sürece millettir...” Kültüre sahip olmak ise; kitaplara doldurukp bir köşede, tozlanmaya terk etmek değildir... Bilgisayarlara yükleyip hafızalardan silmek değildir. Öyle olsaydı, evrende insan varlığına ne gerek vardı? İşte biz, bu değerlendirmeyi toplum olarak yapabildiğimiz gün, çağdaş medeniyetin üstünde bir ulus olabileceğiz. İnsanlar, aç yaşayamaz.Ama, her türlü kültür bağlarını koparıp sosyal bağlarını da keserek, varlığını sürdüremez.
Yapılan her ne iş olursa olsun, kim yaparsa yapsın, eğer toplum içinse, toplum ve gelecek nesillerin yararına ise sahip çıkılmalıdır... yapan kişilerin kimliği hiç önemli değildir. Çünkü; onda yöresel yarar vardır. Beldenin, toplumun, halkın, tüm geleceğin çıkarı, bütünün menfaati vardır.O halde engel olunmamalı, köstek değil, destek olunmalıdır....
BERABER OLMAK...
Şimdi, sormak istiyorum... Bu belde bizim beldmiz mi? Belediye, bizim belediyemiz mi? İşin başında kim olursa olsun... Evet mi, hayır mı? Evet, dediğimize göre; düzenlenen çevre temizliği haftasında neredeydik? Kültür Evi temel atma töreninde neredeydik? Ağaç Dikme Haftası töreninde neredeydik? Çocuk Kulübünün düzenlediği “UÇURTMA GÜNÜNDE” neredeydik? Bu yıl yine Çocuk kulübünün düzenlediği, yalnızca 30 öğrencinin katıldığı, İkinci kez düzenlenen “ÇEVRE TEMİZLİĞİ” gününde, yine yoktuk... Öyleyse neredeyiz?
İşte; üzücü tabloların ifadesi... Bu belde bizimse, Yerel idare bir şeyler yapmak istiyorsa, gelecek nesiller bişzden birşeyler bekliyorsa, biz büyükler, barış içinde, huzur dolu, mutlu yarınlar bırakmak istiyorsak, bu duyarsızlık neden..? Dargınlık, küskünlük, küçük görme, adamsendecilik, bizleri nerelere götürür...? Her halde, mutlu yarınlara, birlik, beraberliğe değil...
Evet dostlarım, ben bugün çok efkarlıyım... Doğrular, yalnışlar arasında bocalamaktayım... Kimseyi üzmek, kırmak değil amacım. Ama, üzülüyorum. Gelin artık, ellerimizi birbirimize uzatalım. Gelecek nesiller bizim canımız. Bizim parçalarımız... Bu belde, bizim beldemiz... Ne olur, birbirimize sırtımızı dönmeyelim. Gün olur, dünün, bu günün , yarının hesabı elbet sorulur... Çocuklarımız için el ele verelim...
Ve yarın; yarın ki, geç olacak... Ömrümüzün son deminde, “BİZE, BIRAKACAĞINIZ DÜNYA, BU MUYDU..?!” diyecek çocuklarımız önünde, acı çekerek, gözü yaşlı, boynu bükük, son üzülen biz olmayalım... Birlik ve beraberlik, bizim parolamız olsun...
28.06. 1992
Suat TUTAK /SÖKE
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.