- 2065 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR KARPUZ HİKÂYESİ
Bal gibi idi kestiğimiz karpuz...
Tufanoğlu dondurmasından da tatlı.
Düşündüm de...
Ne zahmetlerle gelmişti, soframıza kadar...
Tohumunu eken, tarlaya diken,
yetişmesini bekleyen, tarladan kesip- yükleyen,
kamyonu ile taşıyan, toptancısı, perakendecisi...
Bir küçük kamyonetten: Şu karpuzu tartar mısın,
deyiverip aldım; işte o kadar.
-“Abi, Birmilyonyüzbin.” dedi. Ödeyip- alırken...
-“Keseyim mi?” diye soruverdi... Yok- yok, dedim.
Hakkıma râzıyım...
Üç gün durdu mutfakta, sâlı’dan perşembe’ye...
Bakalım kimin Rızkı var bu karpuzda diye hep
Söylenip durdum... bekledim...
Bu akşam; evde birkaç gündür bahar temizliği var...
Her taraf, bir o odaya- bir bu odaya, taşınıp durdu...
Akşam yemeğinden sonra, biraz kestirdim.
Azıcık uyumuşum... uyandım. Kalkıp:
Haydi bakalım, dondurma yemeye, dedim.
Hanım, 2 aydır diz protezi ameliyatı olalı, birkaç kez
Evden çıkıp- düz ve kısa mesâfe gezilerine başlamıştı...
Evdekilerin hoşuna gitti. Beş dakikada hazırlanıp- yola
koyulduk. Saat dokuzdan sonra, bu Hazîran akşamında
Kavakmeydan gezisi... ancak, yolumuz düz olmalı...
Bayır, iniş-çıkış yasak!.. üç stad alanı kadar çevreden
Dolaşıp dondurmamızı da yiyerek, yürüyüşü;
Kollarımızda tamamlamıştık!.. usulca yürüyerek...
Önemli olan sağlık... yürüyebilmek bile, mutluluk...
Dondurma üstüne karpuzu yedik ama!.. borcumuzu da
ödemek; boynumuzun borcu, diye düşündüm...
Yukarıda saydığım ve emeği geçenlere ayrı- ayrı teşekkür
ve minnet borcumuz olduğunu düşünerek...
Şehirde yaşamanın kolaylığını yaşıyoruz...
Köylüye, emek sâhibi insanlara borçlu olduğumuzu
Bir kere daha hatırladım... iyi ki, çalışkan İnsanlarımız var...
Var da şehirdekiler aç kalmıyor. Değerlerini de bir bilebilsek!..
Bu iki hizmeti verenin haklarını hep hatırlarım:
Kamyoncular ve çalışan evli Kadınlar...
Olağanüstü hayat mücâdelesi verenleri, unuttuk sanki!..
Fırıncının çırağına, Türkiye’yi yönetenlerin de ihtiyâcı
Olduğunu, dilimde tekrarlar dururum, yıllardan beri...
Bizler, gece uykusunda iken direksiyon başında,
Yuvasından uzak ve yolların kahrını Kader bilenleri,
Minnetle anıyorum... Karpuz çekirdeğini, ekenleri de...
Ben uyurken, bana hizmet edenlere de...
Sabah; 06.30’da, Su Böreğini tezgâhta hazırlayıp-
hizmet verenleri de... daha yüzlercesine minnet duyuyorum...
Ellerinize ve gönlünüze sağlık... bir karpuz çekirdeğine sığan
Dünyâda. Bu uzun satırlara emek verenlere de...
Hepinize, sağlıklı günler dilerim...
Gönülden- gönüle sevgiler uçsun...
Karpuz Çekirdeklerim, benim.
Kadir Yeter. TRABZON.
Trabzon, Türksesi Gazetesi’nin 4.7.2005 Pazartesi gün ve
10848. Sayısının 2. Sayfasında yayınlanmıştır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.