BİR İÇ DÖKÜNTÜSÜ….
Rıhtımı döven hırçın dalgalar misali acılar yüreğimi dağlıyor… Sebepsiz akan gözyaşları yüreğimin ateşini kora çevirmekten âciz kalıyordu…
Anlamsız düşünceler aklımı esir alıp, ruhumu; akılsız olarak azad ediyordu. Akılsız ruhum yorgun düşüp mecnun misali çöllerde susuz kalıyordu… Gördüğü seraplar ye’s batağından kurtaracak ancak birer zerre olmaktan öte geçemiyordu…
Hırçın rüzgârların savurduğu saçlarım görme yetimi kaybetmeme sebep oluyordu…
Kara bulutların kapladığı sema yüreğimin akıbetini çiziyordu alelâde… Beyhude çabalarım boşuna…
Yalnızlık yapışmış adeta bağrıma… Kopup gitmiyor sînemden ben kovaladıkça… Aşk, uzaklarda yaşıyormuş benden… Bende ona uzaktan bakıyorum zaten… Olsun ben iyiyim böyle…
Kara bulutlar döktü sonunda bana içini… Öyle bir boşalttılar ki sînelerini… Hep istediğim oldu…
“sırılsıklam”ım şimdi!!!
Ayaklarım beni yüreğimin aksi yerlere götürdü hep… Aklımı esir alan anlamsız düşünceler yüreğime hakim olamadı!!!
Ben kendini bilmez! Yüreğine hakim olamaz ben! Ben! Neyim, Neredeyim, Ne yapıyorum???
Birçok soru ama cevapsız her biri…
(03.07.2010/00:01)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.