4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
486
Okunma
Temmuz ayının ortalarına yaklaştığımız şu günlerde, yağmurlar, serinleyen havalar derken, normal yaz sıcakları geldi çattı. İki bin, iki bin bir yıllarındaki sıcakları unutamıyorum. Büyük oğlumun düğününün olduğu iki bin yılı haziran ayı, sıcaklıklar kırk, kırk ikilerde seyrediyor, bol serin su içmekten, sık sık duş almaktan, aşırı terleyip bunalmaktan ne yapacağımızı şaşırmış durumdaydık.
Kendim Ağustos doğumlu, yaz insanı olmama rağmen, sıcağa çok dayanıklı olmadığım için, diğer üç mevsimi daha çok severim.Yağmurlarla serinleyen havalar geride kaldı, elimizde soğuk su şişesiyle dolaşır hale geldik.
Uzman uyarılarını dikkate almalıyız, kendimizi ve yakınlarımı güneş çarpması ve sıcaklardan korumak için.
Öncelikle, yeyip içtiklerimize çok dikkat etmeliyiz. Akdeniz mutfağı tercihimiz olmalı, bol sebze meyve olmalı, ana öğünlerimiz. Ağır hamur işleri, yağlı etli yiyecekler biraz uzağımızda dursunlar.
Sıvı tüketimi çok önemli, vücudumuzun sürekli terleyerek su kaybettiğini göz önüne alırsak.
Aslında bunları hepimiz biliyoruz da, uygulama var mı yok mu, önemli olan o.
En az iki litre su tüketimi üzerinde duruyor sağlıkçılar, bildiğimiz su. Çünkü bazı insanlar, içtikleri çay, meşrubat gibi sıvıları sayarak, ben su içemiyorum, onun yerine çay vesaire içiyorum diyerek , kendilerini teselli ediyorlar gibi .
Serin, doğal meyve suları, hafif tuzlu ayran, tabii ki çok önemli, ama mutlaka su içimi dikkat edilmesi geren bir konu, metabolizmamızın yüzde altmışlara yaklaşan oranlarda sudan oluştuğunu göz önüne alırsak. Dün izlediğim bir programda, bir uzmanın, tansiyon hastalarının dahi günde iki şişe maden suyu tüketebileceğini vurgulaması dikkatimi çekti;vücudumuzun kaybettiği mineral ve tuzların geri kazanımı için.
Pamuklu hafif giyeceklerle, kendimizi serin tutmalı, kronik rahatsızlığı olanlar, tansiyon şeker, kolesterol gibi, yaşlı ve hamileler ile çocuklar, güneş ışıklarının dik olduğu saatlerde dışarı çıkmamalıyız.
İşlerimiz ne kadar önemli olursa olsun, can sağlığı en önde gelir. Sabah haberlerinde üzüntüyle izlediğim bir haber, bu konuda yazmama sebep oldu.Gaziantep’te altmışbir yaşında bir vatandaşımız, yeğeninin düğününde oynarken fenalaşarak, yığılıp kalıyor, maalesef vefat ediyor.O yöremizin çok sıcak olduğu göz önüne alınırsa, değil oynayıp aşırı efor sarfetmek, açık havada dolaşmak bile insana zararlı olabilir.
Hangi iş ne kadar önemli olursa olsun, candan ileri değildir, aşırı sıcaklar geçene kadar kendimize dikkat edip, uyarılara kulak verelim, sağlığımızdan olmak istemiyorsak.
Meltem esintili, serin, sağlıklı günler diliyorum hepimize…