Annem
Ne zaman haykırmak istesem özlemlerimi " sus!!!" diye çimdiriyor aklım duygularımı.Düğünlerde oynamayı bilmeyen taze bir gelin misali kırıp bacaklarımı oturuyorum.Anne sanırım ben çocukluğumu çok özlüyorum...Top oynadığımın köyümün o tozlu sokaklarını, çingene tuğlasından yapılmış babaannemin evini, arsızlığımla akşam yemeklerine kendimi zorla kabul ettirişimi, bir öğünü üç ayrı sofrada yemenin tadı bişeyde yok ki şimdi anne...
Bayram ziyaretlerimizi unutur muyum hiç? Şeker almak için öptüğüm elleri ve yine daha fazla şeker toplayayım diye girdiğim her sokakta beni kovalayan köpekleri...Beni bu kalabalık şehrin sokaklarına bıraksan ya bir bayram günü...Şeker niyetine öpsem çocukları.Büyür mü çocukluğum yeniden içimde?
Tutsam ellerinden,yine yapışsam eteklerine.Okula sen götürsen ben kaçsam.Şimdi sahteliklerden kaçışımın aksine en güzel yanı farkında olmasam kaçışlarımın.Önlüğümü saklasam yine -"Anne önlüğüm yok bu gün okula gitmesem olur mu? " desem.Ya ilkokul aşkımın kalp çarpıntısı,yüzümün kızarışı,aklımın bulanışı,hem yanında olayım hem uzak durayım nazı ve tüm bunları hesaplarken matematiği hesaplayacak zamanımın kalmaması...İtiraf ediyorum işte anne matematiği sevmeyişim ilkokul aşkımın bana hatırası.O yaşta ilk ve son aşkın olacağına inanmak ve bir gün ayrılmak ondan.Geleceğe dair yapılan onca hesabın ardından.Hangi çocuğa? Nasıl anlatılırki ? O gidiş benim için bir matematik hatası...
Daha neleri özlemişim bir bilsen ...
Yazsam bitiremem,yazmasam kalemim küser. Nice hatıra var bizli bir geçmişe ait.Ben sen olmuşum bilmeden.Tavrım,gülüşüm,bakışım,duruşum,hatta yeri gelince susuşum-genelde hep susarım ben kağıtlarıma konuşayım diye-
Yazarken anlıyorum bir kez daha
En çok senleyken bile seni özlüyorum ben
İyiki kızınım
Seni Seviyorum Annem...
A.TUNCAY