- 2285 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ne yapacağını bilememek..
İnsan bazen öyle bir duruma düşüveriyor ki, bu ona verilmiş en büyük ceza olsa gerek diye düşünüyorum.. neden mi? Çünkü insanoğlu eylemde bulunmak içgüdüsüne sahip bir canlıdır ve bu eylemlerinin çoğu zaman mantıklı bir açıklaması olmaktadır.. mantıken açıklayamadığımız eylemler canımızın sıkılmasına neden olur ve deriz ki başka yapıcak bişey yok, ya da ne yapayaım ki.. aslında yapacak çok şey var fakat ya biz bilmiyoruz ya da karar veremiyoruz.. her şeye rağmen yaşıyoruz fakat boşu boşuna yaşamak ne sıkıcı, ne kadar tuhaf ve gerici değil mi?..
hiçbir işe yaramama hisi yiyip bitiriyor bu aralar beni.. üretememek ve en azından bir şeylere katkıda bulunamamak hayata dair.. her şey bir yana ailene, sevgiline ve dostlarına karşı sorumluluklarını yerine getirememek.. en kötüsü ve can sıkıcı olan da bu zaten; sorumluluk.. bir şeyi yapmak zorunda oluşu bir insanın ne kadar boktan bir iş..
keşke dünyadaki herkes benim gibi düşüne diyor insan bazen ama bazen de diyor ki bu mümkün değil yine de milyarda bir kişi benim gibi düşünse yeter.. onunla hayatı enine boyuna tartışmak ve aynı zevkleri paylaşmak ne kadar muhteşem ve tadından yenmez bir hadise olurdu düşünsenize bir an..
herneyse, diyordum ki istediklerimizi o an gerçekleştirmekten daha güzel bir his varmıdır ki hayatta.. o kadar çok şey istiyoruz ki bazen maddi bazen de manevi yönden engeller çıkıyor karşımıza.. insanoğlu maddiyata boyun eğebiliyor, alışabiliyor ama manevi engeller çok canını sıkıyor birtürlü kabıllenemiyor, alışamıyor..
işte maneviyatın yarattığı en büyük engel sorumluluk hissi ve vicdan.. bu kavramlar o kadar ağar basıyor ki üzerime kabus olup çöküyor çoğu zaman.. nedir ki çaresi, bir çıkış yolu bulamadım, en iyisi sana sığınıyorum, lütfen bana bir çıkar yol göster Tanrım!
Ulaş Tuzak