- 1470 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Alkol/sensizlik sayıklamaları 1
Balkonda yıldızları seyrediyorum. Bir süre saate bakmadan şafağı hesaplamaya çalışıyorum. Üç saat diyorum, artı – eksi toleransla. Salondaki biralar ısınmıştır. Hepsini çıkarmamalıydım buzdolabından...
Halk lokantasındaki Araplar, tartıcı şişman teyze, iş bilen mendil satan duacı (dilenci değil) çocuklar, bir dolar. Cebimde daha fazla bozukluk taşımalıyım. Saçma ezilmelerimden bir tanesi daha.
Ben bir özürlüyüm. Seni seviyorum diyebiliyorum da beni bırakma sensiz hiçim diyebiliyorum da, bir şeyi diyemiyorum…Bekle, emin ol diyeceğim.
Anıda düşünüyorum, yirmi yıl sonrasını da. Seni çıkarıyorum ne an kalıyor, ne yirmi yıl sonrası.
Şartlara, sorumluluklara ve zorunluluklara küfrediyorum. Sonra izmaritim yere düşmeden utanıyorum. Affedersiniz sayın çok önemli üç unsur. İyi ki varsınız. Ona da bana da size rağmen aşk yaraşıyor.
Yarın Pazartesi. Ev halkı tespit fişleri düşüyor aklıma ve hatıra gelmeyen gelse mutlaka alınacak hediyeler. İyi de sizin yeriniz yok burada siz hele şöyle buyurun.
Kalamara yetmiyor dereotlu bir kaşık yoğurt. Hiç değilse yeşillik olsaydı yanında…
Son kahvaltıda, aslında ilk kahvaltı da sayılır ya, seni kaç kişiden kıskandım biliyor musun ? Denizi seninle izledim. Gözlerim gözlerinin değdiği her yerin ırzına geçti. Utandığıma aldırma çok keyifliydi.
Kırmızılar giy gelirken yanıma,
Hava soğuk olsun,
Bağlama saçlarını,
Dağılsın rüzgarlarda…
Herkese ya da kimseye yazmadığım bir şiirin kıtası benimle birlikte sahipleniyor seni.
Korkarım artık şiir yazmayacağım.
Ah be insan evladı, ahh be Adem Havva torunu, dört duvar arasında son imkanım. Kahkahaya kurban giden zevkim…
Ben sızıyorum…
Artık özrümden kurtuluyorum; Seni seviyorum, Sen olmasan ben hiçim.
Değil.
Geç bunları. Bunlar 17 yaşımda kaldı.
Benim olmasan dahi ol. Ben yok olayım, sen yine ol. Yoksa mahşerde arasat kusar beni. Yanamam bile.
Anlayacaksın…! Yaşat beni.