Hiç unutulmayacak yüz anne yüzüdür.-- hz. muhammed
Ömer Faruk Hüsmüllü
Ömer Faruk Hüsmüllü
@omerfarukhusmullu

Oruç Baba’dan Aforizmalar-9

10 Temmuz 2010 Cumartesi
Yorum

Oruç Baba’dan Aforizmalar-9

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

547

Okunma

Oruç Baba’dan Aforizmalar-9


-Boş tenekeyi tıngırtatan ya rüzgardır, ya da “boş!” bir adamdır.

-İnsanların benim fikirlerimi paylaştıklarını görünce çok kızıyorum; çünkü yanlışlarımın üzerinde bir örtü gibi duruyor bu paylaşımlar.

-Eğer aklını mutlaka satman gerekiyorsa, hiç olmazsa bunu insanlığa yararı dokunacak bir iş için yap.

-Kusur insana özgüdür, kusursuzluk meleklere. Umarım melek olduğunu düşünecek kadar aptal değilsindir.

-Hak etmeyen bir insana fazla değer vermek, demire altın fiyatı vermek gibidir.

-İnsanlarla olan ilişkilerde köprü kurmak da, duvar örmek de gerekebilir. Ama sen gene de her ihtimale karşılık duvarların altına gizli bir tünel de yapıver.

-Mutluluk hakkında konuşan bu insanlar (ben dahil), gerçekten mutluluğun yolunu bilselerdi, klavye başında vakit mi geçirirlerdi, yoksa doyasıya mutluluğu mu yaşarlardı?

-Düşmanın teslim olanı, savaşanından daha tehlikelidir.

-Aşık olduğumda ne kadar aptalmışım! Ne kadar aptalca konuşuyorum değil mi?

-Gül’ü artık sevmiyorum, zaten o da bana dikenini batırıyor.

-Yıldızlarla eşdeğer olduğu düşünülen sevgili, nasıl oldu da titrek bir muma dönüştü?

-Ölülere saldıran alçak, kendini büyük bir kahraman sanır.

-Çöplüklerde de nice değerli şeyler vardır. Bazen kıymetli elmaslar bile çöplüklerde bulunmuştur. O nedenle çöplükleri çok da değersizmiş gibi düşünme, orada da bir hazineye rastlayabileceğini sakın unutma!

-Ağacın gölgesinin kendisine yararı ne?

-Vahşi doğa kanunları, sadece hayvanlar arasında geçerliyse, insanlar arasında geçerli olanlara ne ad vereceğiz?

-Parayla mutlu ettiklerini gene parayla daha çok mutlu edenler çıkarsa sen ne yapacaksın?

-Bugünü boşuna harcarken, yarını da kaybettiğini fark etmiyor musun? Bugün de dünün yarını değil miydi?

-Kötüye aktarılan bilgi, cinayete ortak olmaktır.

-Güneşin kendi için doğduğunu sanan ahmak battığını hiçbir zaman göremeyecektir.

-Sırça saraylar yaptıranlar, bir tane cam fabrikası kursalar iyi ederler.

-Güvendiğin dağlara kar mı yağdı? Dua et ki çığ da düşmesin üzerine!

-İyileştirdiği hastalarından kazandığı para ile zengin olan doktora; doğruları söyleyerek seçmenden oy alan politikacıya az rastlanır.

-Devenin eğrisini yılanın eğrisine tercih ederim.

-Hayatı bir komedi olarak göremiyorsan, hayat seni komik duruma sokar.

-Kemik için kavga eden köpekleri küçük görürüz de para ya da dünya nimetleri için mücadele eden insanları neden takdir ederiz?
*
-Sürüsünü kaybetmek isteyen çoban, koyunlarını burnu koku alma yeteneğini kaybetmiş tazıya emanet etsin.

xxx

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Oruç baba’dan aforizmalar-9 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Oruç baba’dan aforizmalar-9 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Oruç Baba’dan Aforizmalar-9 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
11.7.2010 17:12:39
Beğenerek okudum. Gerçeklerin satır arasındaki tokadı gibi bazen sözler.. Ama gerçekler doğruyu buldurur ve kendine getirir insanı.. Tebrik ederim. Sayfanız her zaman ki gibi dolu dolu ve çok güzel. Saygılarımla..
Sevgi Salman
Sevgi Salman, @sevgisalman
11.7.2010 01:08:07
"Hak etmeyen bir insana fazla değer vermek, demire altın fiyatı vermek gibidir."

Bu madde yüzünden zaman zaman çok üzülmüşümdür...Benim görüşüm: Her insan değere layıktır...Allah'ın yarattığı bir kuldur, insandır. Ve "merhaba" dediğim arkadaşlarıma, komşularıma, dostlarıma çok değer veririm... Verdiğim değeri hak etmediğini görünce, çok basit bir olay gibi unutup hayatımdan çıkartamıyorum o kişiyi... Çok üzülüyorum

"İnsanlarla olan ilişkilerde köprü kurmak da, duvar örmek de gerekebilir. Ama sen gene de her ihtimale karşılık duvarların altına gizli bir tünel de yapıver."

İlk maddenin ardından, bu maddeyi yazmanız çok anlamlıydı... Kulağıma küpe olsun, gizli bir tünelin inşaasına başlıyorum hemen :))

Buraya aktarıp irdeleyeceğim o kadar çok madde var ki... Hepsini yazsam mı?

"Mutluluk hakkında konuşan bu insanlar (ben dahil), gerçekten mutluluğun yolunu bilselerdi, klavye başında vakit mi geçirirlerdi, yoksa doyasıya mutluluğu mu yaşarlardı?"

Düşündürücü ve sanırım doğru. Ama burada olmaktan dostlarımla fikir alışverişi yapmaktan, yazılarınızı okumaktan da mutluyum...

Sevgi ve saygı ile...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.