- 559 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Hayat Mücadelemi??
Meltem Esintisi 166 Hayat Mücadelemidir Y O K S A! ! !
Hayat Mücadeledir diyenler! !
En aciz mahlûkların en mükemmel ve en nazif;
En güçlülerin ise en zor, şartlarda yaşadıkları gibi, beslenme adına da gıdanın en kötüsü ile idare etmek zorunda olduğunu acaba görmüyorlar mı? (yavruların sütle beslendiği, canavarların leş yediği gibi.)
Hayat mücadele meydanı değil.
İmkân ve ihtiyaca göre, nimetlerin sevk ve idare edildiği yardımlaşma sahasıdır.
Bitkilerin rızıkları ayaklarına gider.
Hayvanat nasibine gönderilir.
Akıl, ilim ve irade sahibi olan insan da ilim ve iradesinin hakkını vermesi ve insanlık onurunu koruması için, kendisi kazanıyormuş gibi bir rol ile ihsan ve ikram olunur.
Yoksa,
İhtiyaçlarımızı dışımızda yaratan biz olmadığımız gibi, içimizde de enerjiye dönüştürüp hücrelerimize gönderen de biz değiliz.
Makro ve Mikro âlemin aktörleri hayatın devamına hizmet için yardımlaşmada yarışır iken; bu yarış ve yardımlaşmayı savaş ZAN EDEN okumuş gafillere ne demeli.
Hayat mücadele değil.
Yardımlaşmadır.
Haydi dostlar bencilliği bir yana bırakıp insanı insan yapan en önemli bir özellik olan; NEFSİ İÇİN DEĞİL NESİL İÇİN YAŞAMAYA ne dersiniz.
Herkes kendisinden yardım bekleyen bir muhtaç bulup insani vazifenin ifasının mutluluğunu yaşayabilir.
Bu gün muhtaç değil iseniz, yarın muhtaç duruma düşmeyeceğinizi kim söyleyebilir.
Veren el alan elden üstündür.(Had.Şer.)
Yedirmenin mutluluk ve lezzeti yemede yoktur,
Yeme doğal bir ihtiyacın giderilmesi,
Yedirme İnsani bir olgunluğun gereğidir.
Verelim, yedirelim, barış olsun kardeşlik hayat bulsun,
Etrafımızda haklarını gasp ettiğimiz, aç ve muhtaçlar bulundukça, huzuru, mutluluğu ve barışı rüyamızda görmeyi bile hak edeceğimiz sanmıyorum.
YORUMLAR
Değerli arkadaşım.
Önce ilginizden ve değerli yorumunuzdan dolayı teşekkür ederim.
Mücadele ile çalışmayı bir birine karıştırmamak gerektir.
Elbette Allahın vermiş olduğu dahili yetenekler ile harici imkanları kullanıp önce kendimize sonra yakınlık derecesine göre çevremize, sonra tüm yaratıklara yardımcı olmak, hatta ekolojik dengedeki yerimizi doldurmalıyız.
Dikkat ederseniz mücadele verip başarılı olduğunu zan ettiğiniz kimseler bile sadece onlara verilen imkan, iç ve dış yönlendirmeler ( ihtiyaç, merak veya yarış.) ile bir şeyler yapmışlardır.
Yardım görmeden herhangi bir şey yapabilen varmıdır?
Kâinatta mücadelenin olduğundan bahsedebilirmiyiz?
Hayatı mücadele imiş gibi gösteren insanın sınır tanımayan ihtiraslarından başka bir şey değildir.
Şimdi hırsı da çalışma azmi ile karıştıracak olur iseniz beni yine yanlış anlayacaksınız.
Hırs çalışma azmi değil, Hak etmediğini, başkalarını nasıl etkileyeceğini, helal haram, meşru gayrı meşru kriterlerine tabi tutmadan her halükarda sahip olma arzusunun adıdır.
Su ile toprak arasında, yer ile gök arasında, meyve ile insan arasında hava ile ciğerlerimiz (vs.) arasında bir mücadele olduğunu söylemek mümkünmü?
Yazımdaki, alta kopyaladığım paragrafı galiba gözden kaçırmış olmalısınız.
MAKRO VE MİKRO ÂLEMİN AKTÖRLERİ, HAYATIN DEVAMINA HİZMET İÇİN YARDIMLAŞMADA YARIŞIR İKEN; BU YARIŞ VE YARDIMLAŞMAYI SAVAŞ ZAN EDEN OKUMUŞ GAFİLLERE NE DEMELİ.
Evet insanlnarın kavga haline getirip mücadele imiş gibi görünmesini sağladıkları ticari hayat bile aslında bir mücadele değil, organize bir yardımlaşma değimli?
Fırıncı ücret alsa bile rahatını bozup ateşin önünde ekmeği kimin için pişirir? kasap eti kimin için keser? terzi kumaşı elbiseye kimin için dönüştürür?. Hayvanlar ölüp kokuşmak için mi semirir? Meyveler çürüyüp kurtlanmak için mi allanıp ballanır.
Bütün bu yek diğeri için ortaya konulan fedakar yardımlaşma yarışına, Materyalist bir mantık ile bakıldığında evet HAYAT MÜCADELEDİR. Yani öyle görünür.
Fakat Kainatta bir düzenin, bir nizamın ve dünya sahnesinde hayat oyununu sahneleyenin tasarımlarını düşünerek mahlukat arasındaki koşuşmayı sebep ve sonuçları ile incelediğinizde!
Hayatın hiçte zan edildiği gibi mücadele değil de MÜKEMMEL BİR YARDMLAŞMA OLDUĞUNU görmek zor olmasa gerektir.
Necdet EREM tarafından 7/9/2010 2:47:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
Emek ve azim bir mücadeledir.Bunlar yoksa sayet yerinde sayar durusun.
Hayatta emeksiz yemekte yok.
Varsa emeksiz yemek haramdir.
Ne denir hic kimse elleri cebinde basari basamaklarini tirmanmamistir.
Bu hep bir mücadeleye mesgul oldugu ise dört elle sarilmaktandir ve bu basli basina bir mücadeledir.
Ve su yikilmaya yüz tutan dünyada iyiligi ön plana cikarma cabasida yine bir mücadeledir.
Mücadele etmezsek artik var gücle, insanlikta tükenecek.
Nefsi karsisinda yenik olanlarin vermis oldugu mücadele yikim icindir ve de ne hayret ki basari gösteriyor.
Hayat mücadele degildir deyisinize katilmasam da yazida ki mesaj güzeldi.
Yüreginize saglik
Sonsuz saygimla
hicbitmez tarafından 7/9/2010 11:33:26 AM zamanında düzenlenmiştir.
Necdet EREM
Önce ilginizden ve değerli yorumunuzdan dolayı teşekkür ederim.
Mücadele ile çalışmayı bir birine karıştırmamak gerektir.
Elbette Allahın vermiş olduğu dahili yetenekler ile harici imkanları kullanıp önce kendimize sonra yakınlık derecesine göre tüm yaratıklara yardımcı olmak hatta ekolojik dengedeki yerimizi doldurmalıyız.
Dikkat ederseniz mücadele verip başarılı olduğunu zan ettiğiniz kimseler bile sadece onlara verilen imkan, iç ve dış yönlendirmeler ( ihtiyaç, merak veya yarış.) ile bir şeyler yapmışlardır.
Kâinatta mücadelenin olduğundan bahsedebilirmiyiz.
Hayatı mücadele imiş gibi gösteren insanın sınır tanımayan hırtsından başka bir şey değildir. Şimdi hırsı da çalışma azmi ile karıştıracak olur iseniz beni yine yanlış anlayacaksınız.
Hırs çalışma azmi değil. Hak etmediğini başkalarını nasıl etkileyeceğini, helal haram, meşru gayrı meşru kriterlerine tabi tutmadan her halükarda sahip olma arzusunun adıdır.
Su ile toprak arasında, yer ile gök arasında, meyve ile insan arasında hava ile ciğerlerimiz (vs.) arasında bir mücadele olduğunu söylemek mümkünmü?
Yazımdaki alta kopyaladığım paragrafı galiba gözden kaçırmış olmalısınız.
MAKRO VE MİKRO ÂLEMİN AKTÖRLERİ HAYATIN DEVAMINA HİZMET İÇİN YARDIMLAŞMADA YARIŞIR İKEN; BU YARIŞ VE YARDIMLAŞMAYI SAVAŞ ZAN EDEN OKUMUŞ GAFİLLERE NE DEMELİ.
Evet insanlnarın kavga haline getirip mücadele imiş gibi görünmesini sağladıkları ticari hayat bile aslında bir mücadele değil organize bir yardımlaşma değimli?
Fırıncı ücret alsa bile rahatını bozup ateşin önünde ekmeği kimin için pişirir? kasap eti kimin için keser? terzi kumaşı elbiseye kimin için dönüştürür?. Hayvanlar ölüp kokuşmak için mi semirir? Meyveler çürüyüp kurtlanmak için mi allanıp ballanır. Materyalist bir nazar ile bakıldığında evet HAYAT MÜCADELEDİR.
Fakat Kainatta bir düzenin, bir nizamın ve dünya sahnesinde hayat oyununu sahneleyenin tasarımlarını düşünerek mahlukat arasındaki koşuşmayı sebep ve sonuçları ile incelediğinizde!
Hayatın hiçte zan edildiği gibi mücadele değil de MÜKEMMEL BİR YARDMLAŞMA OLDUĞUNU görmek zor olmasa gerektir.