- 767 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MALATYA SAĞLIKTA ÇIĞIR AÇACAK REKOLTEYİ ELİNDE BULUNDURMAKTADIR
KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA
MALATYA SAĞLIKTA ÇIĞIR AÇACAK REKOLTEYİ ELİNDE BULUNDURMAKTADIR
KAYSI KANSERİ ÖNLÜYOR....
AŞAĞIDAKİ AÇIKLAMA İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ BİLİM KURULU TARAFINDAN YAPILMIŞTIR...
AÇIKLAMA TARİHİ (07 TEMMUZ 2010)
MALATYA SAĞLIK ÇIĞIRI AÇACAK ÜRÜN REKOLTESİNE SAHİP
Kayısının birçok hastalığı önlediği ortaya çıktı.
İnönü Üniversitesinde yapılan araştırma, kayısının kanseri, karaciğer
yetmezliğini ve kalp krizini önlediğini, alkolün olumsuz etkilerini
ortadan kaldırdığı ortaya çıkardı.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Sitoloji ve Embriyoloji Ana Bilim
Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ali
Otlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İnönü Üniversitesi Kayısı
Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Bayram Murat Asma ve Tıp
Fakültesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Feral Öztürk’le birlikte Malatya
Kayısı Araştırma ve Geliştirme Vakfı, Malatya Valiliğinin iş
birliğiyle araştırma yaptıklarını söyledi.
4 yıl önce başlattıkları araştırmanın kayısı için ilk olduğuna dikkati
çeken Otlu, araştırmanın sonuçlarının kayısı ihracatına olumlu etkide
bulunacağını, ihracat gelirini yıllık 200 milyon dolardan 500 milyon
dolara çıkaracağını umduklarını ifade etti.
-"SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİNDE ÖNLEYİCİ ETKİ"-
Sindirim sistemi kanserlerinde kayısının çok önemli önleyici etkisi
olduğunu gözlemlediklerini kaydeden Otlu, "Deney hayvanlarına kayısı
yedirdik. Kanser ilacı verdik. Kayısı ile beslenen grubunun diğer
gruplara göre daha az zarar gördüğünü gözlemledik. Bu araştırmamız
ABD’de önemli bir bilimsel dergide İngilizce yayınlandı" dedi.
Karaciğer hastalıklarında kayısının olası etkileriyle ilgili de deney
yaptıklarını belirten Otlu, "Karaciğer hastalıklarında da kayısının
çok önemli faydası olduğunu gözlemledik. Karaciğer yağlanmasını
önlüyor" diye konuştu.
-"KALBE VE BÖBREKLERE DE YARARLI"-
Kayısının kalbe ve böbreklere de yararlı olduğunu tespit ettiklerini
bildiren Prof. Dr. Otlu, deney hayvanlarından kayısı yiyenlerin daha
dayanıklı olduğunu gözlemlediklerini söyledi.
Kayısının alkolün zararlarına etkilerini de araştırdıklarını ifade
eden Otlu, "Deney hayvanlarına alkol verdik. Bunun sonuçlarına baktık.
Kayısıyla beslenenlerde üreme işlemlerinin alkolden dolayı zarar
görmediğini gözlemledik" dedi.
Otlu, kayısının yararlarına ilişkin 4 araştırma daha sürdürdüklerini kaydetti.
....-------..............
AŞAĞIDA OKUYACAĞINIZ KADİR DURAK’IN "KAYSININ ERDEMLERİ"
BAŞLIKLI MAKALESİ BU AÇIKLAMA YAPILMADAN "11 AY 20 GÜN" ÖNCE YANİ; "26
TEMMUZ 2009" TARİHİNDE YAYINLANMIŞTIR
....
KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA
KAYSININ ERDEMLERİ
Kaysı denilince ilk akla gelen şehrimiz hepimizce malumdur ki;
MALATYA’DIR. Malatya il merkezi; son derece güzel bir şehirdir.
Her tarafın yemyeşil olduğu bu şehrimizin neden yeşil oludğu konusunu
isterseniz biraz anlatalım.
Malatya; bundan 200 yıl kadar evvel çam ağaçları ile örtülü bir şehirdir.
Askeri birlikler; yazları Eskimalatya’da kalırlar; kışları da şimdiki
Malatya’da kışlarlardı. Malatyalılar; askere o kadar çok önem
vermektedirler ki; askerlerin kışları kendi evlerinde kalmaları için
yazın askerin kalmış olduğu yerlere yakın olan evlerine giderler
Malatya’nın bu günkü şehrinin konuşlandığı yerlerdeki çam ağaçlarından
yapılmış olan evlerine de; askerlerin gelerek kış geçirmelerini temin
etmişlerdir. Bir kış mevsiminde yine asker kışlıklara çekilmişlerdi. O
sene kış çok çetin geçti. Askerler de; bu evleri söküp yaktılar. Kış
geçip de; Malatyalılar askere teslim ettiği yere döndüklerinde;
askerlerin ağaç evlerini söküp yaktığını gördüler. Bunun üzerine
Malatyalılar; taştan evler inşa ettiler ve çam ağaçlarının yerine
meyve ağaçları yetiştirmeye başladılar. O zamandan bu yana
malatyalıların her yetiştirdiği ağaçtan mutlaka verim alınmaya
başlamıştır. Malatya kara kavağı da bu dönemde yetiştirilmeye
başlamıştır.
Bal armudu, kiraz, elma bahçeleri, servi söğütler, kara kavak ve kızıl
kavak yetiştiriciliğini ön plana çıkaran malatyalılar; kaysı
yetiştiriciliğini ön plaanda tutmuşlardır. Malatya’da toprağı olup da;
kaysı yetiştirmeyen ayıplanır hale gelmiş olacağından, toprağı olan
herkesin mutlaka kaysı bahçeleri mevcuttur. Son yirmi yıldır;
ilçelerinde de kaysı yetiştiriciliği ön plana çıkmıştır. Modern tarım
ile rekolte yükselmiş, mümkün olduğu kadar da suni gübre kullanmadan
meyve yetiştirilmektedir.
Malatyalıların en belirgin özelliği ise; meyve ağaçlarına çok büyük
önem vermeleridir.
Her insana da mutlaka meyve yetiştirmeyi tavsiye ederler.
Orman yangınlarının en asgari olduğu tek vilayet Malatyadır. Bunun
nedeni ise; bütün bir arazinin neredeyse tamamının meyve örtüsü ile
kaplı olmasından kaynaklanmaktadır.
En verimli meyveler ise;
Dut, kiraz, armut, elma, iğde ve asma olarak sıralanabilir. Malatya’da
nehir ve çay kenarlarında kızılkavak yetiştirilir. Kızılkavak kabuğu
deri boyacılığında çok önemli bir sanayii ürünüdür.
Kara kavak her yedi yılda bir yüksek verim alınan ağaçlardandır.
ŞİMDİ SİZLERE KAYSININ FAYDALARINI ANLATMAYA ÇALIŞACAĞIM...
* Beynin düzenli çalışmasını sağlar, stres azaltır. * Karaciğerin
tahrip olan kısımlarının tamirini sağlar. * Kemiklerin daha düzgün ve
sağlam olmasında önemli rol oynar. * Dişlerin daha sağlam olmasında
önemli rol oynar. * Kan yapımını artırarak, kansızlığa engel olur. *
Mide ve on iki parmak bağırsağı ülserinin oluşmasına engel olur. *
Ülserlerin iyileşmesinde de önemli rol oynar. * Böbreklerde taş
teşekkülünü azaltır. * Üreme sistemi üzerinde olumlu rolü bulunup,
cinsel gücü artırır. * Kansere karşı koruyucu bir etkiye sahiptir. *
Kalp kaslarını kuvvetlendirir ve daha düzenli olarak çalışmasını
sağlar. * Bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar.
Kaysının dışı; dahiliye uzmanı, dışı ise; beyin uzmanıdır. Kaysının
dışı kadar çekirdeği de sağlık açısından çok önemli bir besin
maddesidir.
Kaysı çekirdeği; stersten uzak tutar, yorgun beyni dinlendirir. İnsanı
daha zinde bir hale getirir.
Ürünün tüketilmesine gelince;
Sofralık kaysıyı her gün mutlaka her öğünde beş adet tüketiniz.
Çekirdeğini atmayınız. Çekirdeği ile birlikte tüketildiğinde beyin
fonksiyonları en fazla çalıştığı gözlemlenmiştir.
Haftada bir kilo kaysı tükettiğiniz zaman; çekirdeğini zayi etmeden
mutlaka tüketin. Yukarıda sıraladığımız faydalarının yanı sıra kilo
problemi olanlar için de "DUT PEKMEZİ- KARIŞIMI" ALMALARINI TAVSİYE
ETMİŞTİK.
DUT PEKMEZİ YAZIMIZI TAKİP EDENLER BU KARIŞIMIN NASIL YAPILDIĞINI
MUTLAKA GÖRMÜŞLERDİR.
Akşam yemeklerinde yağlı ve etli yemek yiyor iseniz; mutlaka yemekten
sonra en az yarım saat yürüyünüz. Aksi halde vücut dinlenmeye
çekileceğinden gün içinde alınan besinlerin bundan evvel vücut
tarafından yakılmış olduğundan, akşam yemeği alınan besindeki yağ
oranı yanmadan kalacaktır. Bu da kişiye zarar verebilir.
Gün içinde aldığınız besinler içinde sabahları dut pekmezi karışımı,
öğlenleri de beş adet kaysı almanın vücudun bütün melekelerine faydalı
olacağını bizzat göreceksiniz.
Kaysının ve dut pekmezinin faydalarını saymakla bitirmek mümkün değildir.
Soğan yiyecek olur iseniz kesinlikle zarını çıkarınız.
Soğanın zarının mide ülserine sebep olduğu gerçeğini aklımızdan çıkarmayalım.
STRESTEN UZAK KALMANIN TEK YOLU KAYSI ÇAKİRDEĞİDİR.
ÜÇ AY SÜRE İLE KAYSI ÇEKİRDEĞİNİ KAYSI İLE TÜKENETENLERİN MİĞREN
AĞRSINDAN KURTULDUĞU BİR REALİTEDİR.
GÜNDE HER ÖĞÜNDE BEŞ ADET KAYSI VE BEŞ ADET KAYSI ÇEKİRDEĞİNİ ÜÇ AY
SÜRE İLE TÜKETMEK VÜCUDUNUZA ZARAR VERMEZ... FAYDALARINI SAYMAKLA
BİTİREMEYİZ.
SAĞLIKLI UZUN ÖMÜRLER DİLİYOR, SAYGILAR SUNUYORUM...
edebiyatdefteri sitesinde yayınlanmıştır
....
SAĞLIK KONUSUNDA FAYDALARI TARTIŞILMAZ OLAN "DUT PEKMEZİ." YİNE KADİR
DURAK TARAFINDAN "30 OCAK 2008 TARİHİNDE" "DUT PEKMEZİ." BAŞLIĞI İLE
YAYINLANMIŞ; 27282 KİŞİ TARAFINDAN OKUNMUŞTUR.....
Kaynaktan Deryaya
lebiderya
DUT PEKMEZİ
Dut pekmezinin faydaları oldukça fazladır.
Kan oranı, şeker, damar, kolesterol ve kilo problemi olanlar ile
sigara tiryakilerine oldukça yaralı olaran besin maddesidir.
Bundan yıllar evel başıma gelen bir olayı anlatayım önce izninizle.
Sonra da asıl konumuzu size aktaracağım.
1986 yılında Fethiye`de bulunduğum bir esnadan gece dişim çok ağrıdı.
Ağrı geçer diye düşündüm, fakat mümkün değil artıyordu. Hastaneye
gittim. İki morfin yapıldı. Yüzüm uyuştu ama dişimin ağrısı
geçmemişti. Doktordan; seskaljin ve alfasilin istedim. Ricamı yerinde
getiren doktor ertesi gün mutlaka hastaneye gitmem gerektiğini
söyledi.
Denileni yaptım ertesi sabah hastaneye gidip dahiliyedeki görevli
doktoru buldum. Durumu anlattım. Bilgim var diyereke benim filmimin
çekilmesi için röntgen servisine gönderdi. Filmini alınca alıp bana
geleceksin diyerek bana bir kart verdi. Filim öğleden sonra çıktı alıp
doktorun verdiği adrese gittim. Filme baktı ve filimle ilgili bir
yorum yapmadan bana; "Şimdi sana bir ilaç yazcam ama bu bildiğimiz
ilaç değildir, dışardan temin edeceksin ihmal etmek yok altı ay
kullanacaksın ve tekrar bana geleceksin." dedi.
Kâğida bir şeyler yazıp bana uzattı.
Kâğıtta yazılı olanları aynen yazıyorum şimdi sizlere:
"Aşağıda belirttiğim ürünleri aynı gramajları ile temin edeceksiniz.
Fındık, fıstık, tuzlu leblebi, çekirdeksiz kuru dut, çekirdekli siyah
kuru üzüm, acı badem içi, tatlı badem içi, kaysı çekirdeği bunlardan
100 eg gram ve antep fıstığından da 150 gram alacaksın. Bir kilo da
dut pekmezi temin edeceksin. Almış olduğun yiyeceklerin hepsini ayrı
ayrı hemde ince ince havanda döveceksin. Dut pekmezi ile
karıştıracaksın. Tekrar pekmezi bir kaba koyup normal sıcaklıkla bir
yerde muhafaza edeceksin. Her sabah aç karnına bundan ilk iki ay için
3 yemek kaşığı ilk iki aydan sonra ise 2 yemek kaşığı yiyeceksin.
Fakat bundan yedikten sonra ilk yarım saat su içmeyecek bir şey
yemeyeceksin. Altı ay geçtikten sonra tekrar buraya geleceksin. Başka
yerde de olsan mutlaka geleceksin.".
Kâğıdı aldım. Doktora baktım, "Bana bakma, her şeyi yazım." dedi.
Denileni harfiyen yerine getirdim. Altı ay sonra tekrar doktora
gıittim. Doktor orada yoktu. Kaş ilçesine tatile gitmiş. Telefon ile
buldular., durumu söylediler. Doktor tatilini yarım bırakıp geldi.
Beni yeniden filme yolladı. Filim çekildi, bir gün sonra filmi aldım
doktorun yanına gittim. Filme baktı. Öteki filmi saklamış. Onu da
içerden bir yerden alıp getirdi ve bana, "Gel bak bu önceki filim,
buda şimdi çekilen, haydi gözlerin aydın olsun, ama bu ilaca hiç ara
vermeyeceksin." dedi. Ben de "Neler oluyor?" dedim.
"Sen ağır bir darbe görmüşün ve bundan ciğerlerin ağır darbe görmüştü,
ilaçla zor bir tadevi olacak uzun sürecekti, sana yazdığım ilacı bana
ninem öğretmişti ve ben onu hiç ara vermeden kullanıyorum, bende onu
sana yazdım, şimdi bir şeyin kalmamış." dedi.
Doktorun dediği doğru idi. Ben büyük bir işkence görmüştüm. Kum
torbası ile işkence yapılmıştı. O zaman sigara içmiyordum. Ama beni o
sıkıntılı andan o doktorun bana olan yakın alakası ile o yazdığı ilaç
sayesinde Allahın C.C. takdiri ile kurtuldum.
Buradan sizlere şunu diyorum; bu ilaç hiç ara verilmeden kullanıldığı
zaman çok büyük bir faydası vardır.
Uygulayanlar faydasını mutlaka göreceklerdir.
Çünkü kandaki şeker oranını ayarlıyor. Acı badem olması kolesterolü
ayarlıyor. Tuzlu leblebi şeker oranını düşürüuor.
Yemek yedirmeyip kiloyu ayarlıyor. Vücut ısısını ayarlıyor.
Damarları açıyor. Ciğerleri temizliyor.
Sağlıklı bir ömür dilerim
Saygılarımla
Allah Yar ve Yradımcınız Olsun
Kadir Durak
edebiyetdefteri sitesinde yayınlanmıştır....
HEM "KAYSININ ERDEMLERİ.", HEM DE "DUT PEKMEZİ." BAŞLIKLI
MAKALELERİM... 31 MART 2010 TARİHİNDE YAYINLADIĞIM "FETHİYE’Yİ
AYRINTILARI İLE ANLATTIĞIM; VATANIMIZI YAZILARLA RESMETTİĞİM "ÜLKE
TANITIM." KİTABIMDA YAYINLANMIŞTIR....
KİTAPTAN TEMİN ETMEK İSTEYENLER "FETHİYEDEKİ MALATYALILAR DERNEĞİNE
MÜRACAAT EDEBİLİRLER....
DEĞERLİ MALATYALILAR; HEM KAYSI ÜRETİMİNDE, HEM DUT ÜRETİMİNDE REKOLTE
VE KALİTEDE TAVAN YAPMIŞLAR, ÜLKE EKONOMİSİNE BÜYÜK ARTILAR
GETİRMİŞLERDİR.
MALATYALILARI BU ÇALIŞKANLIKLARINDAN DOLAYI YÜREKTEN TEBRİK EDİYORUM...
KADİR DURAK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.