- 660 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YASEMİN 8.BÖLÜM
Akşam’ın soğuğu sokaklara vuruyordu.Gülsüm hiçbirşeyden habersiz evine döndü.Muzaffer’in öldüğünü bu gece,düğün gecesi öğrenecekti.Masada huzursuz huzursuz oturuyor;gelinlik boğazını sıkıyordu.Muzaffer söz verdiği halde düğüne gelmemişti.Yüreği parçalanıyordu belki de.Gene morali bozulmuştu Gülsüm’ün.Hakkı:
-"Neyin var?"Gülsüm:
-"Hiç.Bir arkadaşım gelecekti,bu akşam.Onun gelmediğine üzüldüm."Sessizlik.Hakkı masanın üzerindeki fıstıkları teker teker yemeğe başladı.24 yaşında,top sakallı’ydı.Her zaman nefret etmişti kötü haberlerden...Onları birine haber vermekten nefret ediyordu.Hakkı:
-"Sana birşey diyeceğim."Gülsüm:
-"Efendim?"Hakkı:
-"Bugün bir arkadaşımızı gömdük.Yukarı mezarlığa.Evinde...Bulmuşlar onu...Kendini asmış...Bu sabah...Bulmuşlar ceseti..."Gülsüm:
-"Ben tanımıyorum.Yoksa...Tanıyor muyum?"Hakkı derin bir soluk çekti içine.Önlerinde insanlar dans etmeye devam ediyorlardı.Hiçbirşeyden habersiz,keyifle.Hakkı ise sessiz kaldı bir an.Hakkı:
-"Evet.Tanıyorsun."Gülsüm:
-"Kim?"Hakkı:
-"Muzaffer."dedi.
Gülsüm’ün başı öndeki masaya hızlıca düştü.Sadece sağ kolu masanın dışına doğru uzanmıştı.Dans eden insanlar birden durdu.Yüzlerini düğün masasına doğru döndüler.Hakkı:
-"Bayıldı."Herkes masa sandalyesi’ne koştu.Artık şarkı ötmüyordu.
Mezarlık.Ruhlar’ın sonsuz dans edişi.Derler ya;iyiler ve kötüler bir arada.Ve sessizlik.İki beden dikeliyordu mezarlıkta.Gülsüm ve Hakkı.Yağmur damlaları toprakları örtüyordu,kurtlar köye inmiyordu artık.Mezarlığın topraklarını kazıyorlar,insanın derisini yüzüp yiyorlardı.Baş kurt her gün oraya geliyor,yeni ölen insanların mezarlarına konuşlarını izliyor ve yerlerini beynine kazıyordu.Bazen derin çukura yavru kurtlar düşüyor,onları çıkarmak sabaha kadar sürebiliyordu.Şimdi mezarlıkta kurtlar yoktu.Belkide bir köşeye toparlanmışlar,yağmurun dinmesini bekliyorlardı.
Hakkı sigarasını söndürdü.Gülsüm’le bakıştılar.Bir "of" çekti içine doğru.Suçlu değildi veya katil.Ama şunu biliyordu,çok günah işemişti önceki hayatında.Hakkı:
-"Ben sizi yalnız bırakayım."dedi ve uzaklaştı.Gülsüm mezarlığa doğru bir adım attı.Artık yalnızdı.Gözlerini mezarlığa doğru dikti.Sesi ve soluğu çıkmıyordu.Gülsüm:
-"Merhaba Muzaffer.Sözünü tutmadın.Şimdi ben buradayım,ama sen ruhumun derinliklerinde geziniyorsun.O hiç solmuyacak gülbahçem’de.Artık sesini duymayacağım,yüzünü göremiyeceğim.Ama biliyor musun,ölümüme kadar senin benim yanımda olacağını adım gibi biliyorum.Ben böyle,seni mezar taşlarını göreceğimi ummazdım.Ama şunu anladım.Senin beni ne kadar çok sevdiğini.Evet,biliyorum.Katilim.Senin,aşkımızın...Sen benim en iyi arkadaşımdın.Hep öyle kaldın.Başka hiç olmadı.Yıldızları artık göremiyeceğim,doğan güneşi .Sırf bu yüzden.Ölmüşlük.Umutsuzluk.Ağlamıyacağım dedim buraya gelirken.Senin ismini mezartaşında görünce dayanamadım.Ağlıyorum.Affet.Çünkü biliyorumki sen affedersin.Her zamanki affetdiğin gibi.Saat geç oldu.Üşüyorum.Yanımda olsaydın hemen montunu çıkarırdın.Hatırlıyorum.Sinema,gezmek.Hep yanımda sen.Ama artık öyle olmayacak.Hoşçakal,gidiyorum.Şimdilik.Hoşçakal,sevgilim."
8.BÖLÜMÜN SONU
-DEVAM EDECEK-
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.