Şerefle bitirilmesi icap eden en ağır vazife hayattır. -- toegueville
aktif_paranoya
aktif_paranoya
@aktif-paranoya

günü ben seçtim şehri sen

2 Temmuz 2010 Cuma
Yorum

günü ben seçtim şehri sen

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

661

Okunma

günü ben seçtim şehri sen

Günü şimdi hatırlamasam da biten bir günün ertesiydi ve neden günü ben seçtiğimi şimdi daha iyi anlamıştım. Sen ısrarla ilk buluşmamızın âşık olduğun şehir Venedik’te olmasını istemiştin. Seni ilk gördüğümde uykusuz bir şehrin en aydınlık sabahıydın. İlk kez bekletilmenin mükâfatı bu denli tatminkârdı. Sabırsız bir aşk vardı gözlerimde uçmaya hazır. O an şehrin benden yana olduğunu düşünmüştüm. Aşk oyunu için kurulabilecek en güzel sahneydi. Görkemli bir şehirde sessiz başlamıştık biz aşka, bebek teni kadar yalın ve sade. Dakikasının hesabını yaptığım lanet bir gün, bitmesi aşikâr. Aşk ile geçen gün, ay, yıl yada ömür kısacıktı ve sadece bunun için bile sözlerin en kötüsünü hak ediyordu. Hesap yapmamalıydım, uçuyordum ama bu akrep ve yelkovan bir uçurtma misali sarmıştı boğazımı. Ne onlar ayaklarımı yere bastırabiliyor nede ben bu kaygıyla bulutlara uçabiliyordum. Sen ne düşünüyordun ben bunları yaşarken bilmiyorum. Kendini bilmez bir ceylan kadar hareketliydin. Elimi tutup koşturman, zamanı yenme çabandan mıydı? Mavi gondolun sahibine ıslık çalman hiç yakışık almamıştı ama tabularına sığmıyordun ki. Sarmaş dolaş oturmuştuk ve sarhoştuk ya da gondol çok sallıyordu. İlk öpüşmemiz, bu duruma aşikâr olan bir gondolcunun bakışları altında olsa da hep aşk onun üzerine çıkmıştı. Bir sonra gelen dudak ıslaklığının tadı. Nasıl söylenir? Tüm meyvelerin en tatlı hali. Tüm şarapların 1900’lüsü. Hınzır bir çocuğun şeker çalışıydı sanki ellerim. Kaçamak dokunuşlarımın başka bir tarifi yoktu. Ateşti bu ıslak bir ateş, can yakmayan. Ogün tabiatın bize sunduğu havayı hiç solumamıştık sanki sen aldığın nefesi bana vermiş ben iki dudak arasında sana. Hayat vermişti aşk bize ve yanımızda yalın ayak kalmıştı. O gün pabuçların sahibini bulamayacağımızı hiç düşünmemiştik. Bitmesi gerektiği için bitmişti gün ama aşk neden bitmişti?
Aylar sonra ben seçim yaptırtmalıydım sen ise seçim. Venedik mi? Ben mi? Demiştim. Sen eşit kollu terazide tartmıştın bizi ve ben yenilmiştim aşkı tanıdığım şehre. Nice aşkı başlatmıştı fakat ilk kez birini bitiriyordu. Kalbindeki ben kırılmıştım. Dağılan cam parçalarını toplamaya çalıştıkça kanamıştı ellerin. Cam ve kan.
Her damlada birleşmişti parçalar ama bu ben değildim. Yenilgi beni benden, beni senden, seni benden çoktan alıp götürmüştü. Aşk artık ateşti, yakan ve kavuran. Kalan küle bile tahammülsüz ve küstah. Aşk şimdi o kısacık gelen günleri öylesine uzatmıştı ki, o sövülen ben söven taraflarda buluşmuştuk. Zaman ve aşk bana adil oynamamıştı oyunu. Ben sözleşmeyi okumamıştım bile. Şimdi esaretle bitmez geceleri bilsem aşka tenezzül eder miydim?
Etmezdim ebet, bakmazdım gözlerine, sana dokunan ellerime anlatırdım cısss olduğunu.
Hani sende bana bir soru sormuştun, Cennet mi? Ben mi? Diye…. Her seferimde Cennet demiştim. Şükürler olsun ki yanındayken Cennete olduğumu söylememiştim. Ben seni Cennet bilmiştim Cehennemim oldun, ben seni özgürlük sanmıştım esaretim oldun, ben seni ben bilmiştim sen apaçık bana düşman oldun. Sen cehennem, sen esaret, sen düşman, işte şimdi sen sen oldun.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Günü ben seçtim şehri sen Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Günü ben seçtim şehri sen yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
günü ben seçtim şehri sen yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
aktif_paranoya
aktif_paranoya, @aktif-paranoya
3.7.2010 00:43:56
kimseye nefret duygusu hissetmedim fakat bu duygularında dile getirilmesi gerekir.. Önemli olan hissedemediğinide yazmaktır... Bir fahişenin el yazısını okumuşsan ki kiç fahişe olmadım ama isteyince anlatılabiliyor. Teşekkürler...
Selma Özeşer
Selma Özeşer, @selmaozeser
2.7.2010 17:33:33


Ben seni Cennet bilmiştim Cehennemim oldun, ben seni özgürlük sanmıştım esaretim oldun, ben seni ben bilmiştim sen apaçık bana düşman oldun. Sen cehennem, sen esaret, sen düşman, işte şimdi sen sen oldun.


Venedik...Mutlaka gidilmesi gereken bir şehir.Bir de Paris.

Küf kokulu ve ıslak ...Rutubet seviyorsanız.Herkesin ciğerleri kaldıramayabilir.

Bitişler hep nefreti solur.


Asil ya da asıl olan nefret duymadan kabullenmektir.

saygılar






Selma Özeşer tarafından 7/2/2010 5:34:31 PM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.