S A B I R

• 30 Haziran 2010 Çarşamba 17:44:06

Sabretmek kolay değildir, ama sabırlı olmak çok güzeldir. Zaman sabrın değirmeninden geçer, geçiş hemen olmaz tabii.

Ömrün zaman dilimlerine yayılmıştır. Bazen sabırda sonsuz hoş görü vardır, bazen de tolerans bitmiş, teller ısınmış, sigortalar atmış, yani sabır göstermekte cimrilik yaşanır. Kediyi hiç izleyeniniz var mı avını ne kadar sabırla takip eder, kılını bile kıpırdatmaz. Bakışını avdan hiç ayırmaz. Ona odaklanmıştır, artık kafasındaki tüm fikirleri atmış tüm detayları silmiştir. Hani bazıları buna rabıta da derler

Bakışları öyle bir manyetik halkalar oluşturur ki halkalar yayıla yayıla avı hapseder işte o zaman kedi avını almış demektir. Av yeneceğini bile bile cazibeye kapılar ve yakalanır

Hani bir türkü vardır.’’Yusuf. Sabır ile vardı mısıra’’ Yusuf aleyhisselamın sabrı ona sultanlık kapısını açmıştır. Babası Eyüp ise sabır ile neticeye kavuşmuş. Oğlu Yusuf’un kokusunu almıştır. Bazen insanlara baktığınızda oflanırlar potlanırlar. Hâlbuki bilmezler mi her şey olacağına varır. Bilmezler mi ki sabırdan büyük bir kar yoktur. Sabır. Çirkin şeylere ayak diremek süfli isteklere başvurmayıp onlara direnmektir, bu her baba yiğidin karı değildir. Sabır güzel şeyler üzerine yapılmalı, şeytanın vesvesesine boyun bükmeden, nefsin dürtülerini yok sayarak güzel şeyler üzerinde inat etmek en güzel sabırdır. Kişiye düşen masivaya karşı direnmekte inat etmektir. Bir türlü sabırdır.

Onlarla cihat ederken; yorulmadan usanmadan ve de yılmadan savaşmaktır. Sabır: ayrılıklara fakirliklere hastalıklara karşı itirazı artırmadan dayanmak da sabrın bir cüzidir vesselam. Şair ne buyurmuş gezdim çar köşeyi devran eyledim sabırdan büyük bir kar bulamadım demiş ya. Güzel kelamlarda ise sabrın başı acı sonu lezzetli ve tatlıdır derler evet sabır kolay gösterilemez ama netice inşallah iyidir

Eyüp diye bir kiremit ustası var mış kiremit çamurunu karar kalıplara döker güneşte kurutur fırınlar ve satarak evinin iaşesini alırmış

Bir gün kiremit çamurunu karmış kalıplara atmış kurutacak ama yağmur yağacağını anlayınca büyükçe bir naylon örtüsü varmış. Yağış olacağı zaman onu kalıpların üzerine çekermiş, çekmiş ama yağış durmuş. Güneş açmış biraz sanra tekrar yağmaya başlamış. Çekmiş naylonu bir iki damla düşmüş, açmış güneş, kaldırmış bizim Eyüp efendi naylon çadırı. Derken tekrar dökülmeye başlamış yağmur. Çekmiş. Açmış güneş. İşte Eyüp o anda patlamış ‘’Yarabbi bir yanlışlık var galiba ben kiremitçi Eyüp’’ Eyüp peygamber değil demiş.((AR)) sabretmek kolay olsaydı herkes evliya olurdu.hani ’sabır taşı mısın?’ derlerya;
Atalarımız, işte öyle olmak lazım.