- 1846 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
HAYATIN MERKEZİ
Bir sıcaklık var elimde bileklerimde bir farklı tatlı telaş var ayaklarımda dizlerimde…sabah vururken gün ışığı yüzüme apansız ve ani nedir bu içimde dolanan soru binbir biçimde…
Zaman denilen derin ipsiz kuyu çekerken sularını sineye işlemekte saat tıkır tıkır rayında. Ve insanoğlu çalışmakta karıncaya rakip gündüz gece...beynimin kıvrımlarında bir döngü daha oluşmakta gelen günle birlikte? Ve sormakta aklım hayatın merkezi ne ,kim veya nerede?
.............
Hayatın merkezi kavramı bir arkadaşımla yaptığım sohbet esnasında mıh gibi geldi yerleşti aklımın baş köşesine… hayatının merkezine kendini koyduğun sürece üzülmez kırılmaz ve beklenti içine girmezsin diyen bir cümle ile başladı değişim…
Kimseye bel bağlamadan yaşamak mıydı kastedilen merkeziyetçilik yada çok fazla sevmeden yaşamak mı? Yada olmazsa olmazların arasına çok fazla insan sığdırmamak mıydı? Hayatın merkezi ben olursam gerçekten hayat daha mı kolaydı ne? İnsan o zaman fazla düşünmüyordu ve takılmıyordu küçük şeylere yada yüzeysel olaylara ….bunu fark ettim…insanlar zihnime çok takılmıyordu gün içinde ve söylenenler söyleyen kişiye göre ya havada asılı kalıyordu ve uçup gidiyordu aklımın köşesinden yada yer ediyordu tüm seçiciliğimle beynimin bir yerlerinde…hayatın merkezinde ben vardım…bana göre şekillenmeli diye düşündüm bazı şeyler …ben istersem üzülürüm istemezsem üzülmem ve beklentiler içine girmediğim sürece insanlardan daha mutlu ve kendimle daha barışık olduğumu fark ettim…sıcacık yuvam,içtiğim bir bardak çay ile gelen güneşli bir gün olduğu sürece,sağlığım yerimde sevdiklerim yanımda olduğu sürece…hayatın merkezi bendim…istersem açardım yeni insanlara kapımı istemezsem de kapardım…ve istersem beş adım gelirdim istersem de beş adım geri giderdim…merkezde ben vardım…çok fazla insana gerek yoktu aslında düşündüm de şu kısa hayat yolculuğunda…az ve öz insan ile hayat daha tatlı ve anlamlıydı…merkezime insanları doldurdukça amaçtan ve manadan kaydığımı hissettiğim andan itibaren aklımın bir köşesinde hayatın merkezi nerede ? sorusu iyiden iyiye yer etmeye başlamıştı..ancak şimdi düşündükçe her insanın kendi hayatının merkezi olduğunu düşünmesini ve kendi seçimlerini kendi yönelimlerini önce kendini düşünerek merkeze ne çok sevdiği birini yada çok sevdiği bir olguyu koymaması gerektiğini düşünüyorum..buradaki merkeziyetçilik kavramı abartılı bir kavram olarak anlaşılmamalı sadece kastettiğim kimseye bel bağlamadan çok fazla beklenti içine girmeden ,her şeyden önce insanın kendi öneminin farkında olarak yaşaması daha çok kastettiğim.
Ne de güzel hayat…aslında ne de sade diye düşündüm içten içe…insanoğlu kendi hayatını çizerken elinde bir kurşun kalemle…ne yanlıştan dönme şansı var nede geriye gitme…iyi düşünülerek yaşanmalı hayat ve dikkatli seçimler yaparak…hayatınızın merkezine kimseyi koymayın…seçimlerinizi ve yaşamınızı şekillendirirken öncelikli olarak kendinizi dinleyin…her şey den daha değerli sizsiniz…merkezde siz varsınız..kendi çapınızı da dairenizin büyüklüğünüde içine alacaklarınızı da sizden başka kimse belirleyemez…bencil yaşamak değil bu olmamalıda…bencillik insanı büyütmez çünkü…oysaki derdimiz kendimizi önemseyerek büyümek…çünkü her birimiz tek kanatlı melekleriz ve ancak birbirimize tutanarak uçabiliriz …( ismini şu anda anımsayamadığım bir yazardan alıntıbir cümle..)
Unutmayın ki hayatın merkezinde siz varsınız…kimse sizi siz istemediğiniz sürece kıramaz üzemez ve kimse size sizin istemediğiniz kadar yaklaşamaz kendi çemberinizin genişliğini siz belirlersiniz…çemberinizin sınırlarını ve çembere girme haklarınıda siz belirlersiniz ve merkeze aldıklarınızla birlikte az öz ve manalı bir yaşam sürdürürsünüz…şu dünyada kaç tane candan dostumuz olabilir ki ve hayat kaç kişi için üzülmeye değer yada didinmeye? Önce merkezde siz varsınız…sonrada sevdikleriniz ve sizi sevenler…
Kendi seçimlerinizle sevdiklerinizle mutlu bir yaşam temennimle…
YORUMLAR
Değerli arkadaşım nezih bir yazınızı okudum.Öncelikle böylesi güzel bir yazıyı kaleme almanızdan dolayı sizi tebrik ediyorum.
Değerli arkadaşım özellikle sonuç bölümünde ki """Unutmayın ki hayatın merkezinde siz varsınız…"""ifadeniz başlıbaşına bir kitap değerinde diye düşünüyorum.
Elbette sizin ifade ettiğiniz gibi her insan kendi hayatının merkezinddir.Diğer bir bakış açısıyla her insan kendi hayatının başrol oyuncusu dur .Diğer tüm insanalr da bu filimin figüran oyuncularıdır.
Evet arkadaşım,her şey insan içindir.iNSAN OLMASAYDI DİNLER DE OIMAZDI DİLLER DE OLMAZDI...
KISACA NE OLURDU Kİ...
Başarılarınızın devamı dileklerimle saygılar sunuyorum efendim.
Mustafa EROL