- 649 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜLÜMSE
Sevdiklerimizin sesini duymak bile etkiliyor mutluluk seyrimizi… Kaybettiklerimizi unutmadan yaşamın her köşesinden nemalanmayı öğrenebilmeli insan. Hayatımızdaki insanların yerini gözetmeksizin, onların mutluluğu ile mutlu olmaya çalışmalı ve tüm yalnızlıklara inat öbek öbek kalabalıklar kurabilmeliyiz dünyamızda…
Öyle zamanlarımız olur ki tek zannederiz kendimizi. Oysa her kişinin aşılmaz sandığı dağları vardır yüreğinde. Kutsal bir emri yerine getiricesine içeriz hüzünleri ve bu keder sarhoşluğu unutturur çoğu kez sevebilmeyi. Zalim dediğimiz mazlumdur ve mazlumun gözyaşlarıdır uykularımızı kırbaçlayan…
Bir tutarsızlık yokuşudur ki sormayın yürümeyi unutup alabildiğine yuvarlandığımız bu sorumsuzluk duygusu. Hayattan nefes tüketiyorsa eğer karşılığını vermeli insan. Dünyaya geldiğimiz günden beri ince bir elekten geçirilerek hayatımıza nakşedilen “yaşanmışlık” dediğimiz kader, umursamaz hesaplarımızı. Kendi bildiğini okur, bize de yaşamak kalır iyiyi ve kötüyü tartarak… Yanlış ve doğru kavramı zihinsel bir matematik olmaktan çıkar, deneysel bir gözleme dayanır. Bunun akabinde öğrenir insan. Öğrenirken acıtır, acırken ağlar, ağlarken geçmişi yaşar. Koca bir deniz olur sitemleri. Her sitemin katresi dahi bin ölüm gibi dağlar ve yok eder ümitlerini. İşte bundandır ki tüm bu çıkmaz sokaklarda bir pencere görebilmeli insan, bir kapı bulabilmeli elini uzattığında… Çünkü yaşam; dertlere hapsedilecek kadar suçlu ve hüzünlere boğulacak kadar değersiz değil hiç birimiz için.
Bugün ilk kez gülümsüyorum hayata…
Neden mi? Hiç benim olmayacak bir şeyi sevmişim aslıda. Zaman geçtikçe öğrendiğim bu duygunun verdiği çıkmazlar, yine bu erişilmezlik sayesinde açıyor perdelerini güneşe. Sizin olmayanı sevmekle mutlu olmanın yollarını öğreten bu hayata nasıl küser insan.
Hadi siz de gülümseyin yüzünüzün takınabileceği en güzel mutluluklara.
Her şeyi yaşarken öğretene sonsuz teşekkürler… İnsan olmanın en büyük ayrıcalığı bu olsa gerek…
Ömer Tomruk
29/06/2010
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.