- 539 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Oruç Baba’dan Aforizmalar-4
-“Ölüm geldi ve onu aldı” diye sızlanıp durma. Çünkü ölüm bize gelmez, biz ölüme gideriz.
*
-Tartışmanın dozunu ayarlayan tartışanların kalitesidir. O nedenle bazı tartışmalar kavga ile, bazıları tokalaşarak biter. Sonu nasıl biterse bitsin tartışanların her biri kendini yenilmiş hisseder.
*
-Tutsak olmayı isteyeni neden engellemeye çalışıyoruz? Bu haksızlıktır. Çünkü engellenirse sahip olduğu tek şey olan boynundaki halkayı da kaybedecektir. Günümüz dünyasında bile o halkayı gönüllü olarak boynuna takmaya hazır o kadar çok insan var ki!
*
-“Halkın tercihi, halkın gücü, halk ne isterse o olur, halkın yaptığı doğrudur” masallarına inanmıyorum. Tarih sayfaları halkın günahlarıyla doludur. Sevapları mı? Günahlarının yanında bir hiç…
*
-Zayıfları, yoksulları savunmak amacıyla ortaya atılanların çoğu, ilk fırsatta zayıfları ve yoksulları ezmişler ve sömürmüşlerdir. Ne hazindir ki zayıflar ve yoksullar en büyük darbeyi önceleri kendileri gibi olan sonradan “kurtarıcı” rolünü kapanlardan yemişlerdir.
*
-Umudunu yitirmeyen insan hangi rolde olursa olsun benzerlerinden bir gömlek üstündür.
*
-Ölüler için bile umut vardır. Öyle olmasa bazı insanlar ölü bedenlerini dondurtup saklatırlar mıydı?
*
-Benim emrim altındaki astımın, benim mevkiimde gözü yoksa, bulunduğu mevkii hak etmiyor demektir. Ben de hak ettiğinde ona bu mevkii vermiyorsam, bulunduğum yeri hak etmiyorum demektir.
*
-Bir düşünür diyor ki “Öldükten sonra unutulmak istemiyorsanız ya okumaya değer şeyler yazın ya da yazılmaya değer şeyler yapın.” Ya unutulmak istiyorsak? Sevgili düşünürümüz onun da formülünü söyleyiverseydi bari!
*
-Kredi kartlarını yırttığım, televizyonu balkondan attığım, bilgisayarı eskiciye sattığım gün gerçekten özgür olacağım.
*
-Sahip olduğumuz her yeni şey, yeni bir problem demektir. Mesela bir evi olanla beş evi olanın, bir çocuğu olanla üç çocuğu olanın problemleri aynı mı? Problemlerimizi azaltmanın yolu sahip olduklarımızı azaltmaktan geçiyor. Öyleyse formülümüz: İhtiyacımızdan fazlasına hayır!
*
-Mezar kazıcıları ile ilgili yapılan kötü benzetmelere çok kızıyorum. Çünkü onlar benim nazarımda çok değerli insanlardır. Bir düşünsenize ya onlar olmasaydı…
*
-Vicdanımın beni yargılamasından öyle korkuyorum ki… Onunla yüzleşmemek için çoğunlukla kaçmayı tercih ediyorum.
*
-Kalbimizi sevgi ile doldurmamız gerektiği söyleniyor. Ama nasıl? Yani bunun yöntemini bilen var mı?
*
-Her yenigiden sonra zafere duyulan özlem biraz daha artar.
**
YORUMLAR
Sayfanızda bir hayat molası veriyor ve hesabımı gözden geçiriyorum. Aldıklarım, bir de verdiklerim.. Doğrular ve yanlışlar hemfikir olduğumuzu görüyorum. Teşekkür ederim paylaşımınız için. Saygı ve selamlarımla....
Ömer Faruk Hüsmüllü
Nazik,değerli,içten yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
Selam,sevgi ve saygılarımla.
'' Zayıfları, yoksulları savunmak amacıyla ortaya atılanların çoğu, ilk fırsatta zayıfları ve yoksulları ezmişler ve sömürmüşlerdir. Ne hazindir ki zayıflar ve yoksullar en büyük darbeyi önceleri kendileri gibi olan sonradan “kurtarıcı” rolünü kapanlardan yemişlerdir.''
Galiba en güncel olanı, gözlerimizin önünde yaşandığına en çok tanık olduğumuz söz bu...
Ömer Faruk Hüsmüllü
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ediyorum.
Selam ve sevgiler.
Saygılarımla.
yüreğine sağlık güzel bir yazı okudum tespitlerin doğrudur.
sevgiyle
Ömer Faruk Hüsmüllü
Değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Sizin de ellerinize sağlık.
Selam,sevgi ve saygılarımla.